Mahyalar Kaldırıldı; Şimdi Sorumlular Bulunsun!

Mahyalara tepki ses getirdi. Dün akşam ırkçı mahyalar ışıklandırılmadı. Özgür-Der, bugün de Vakıflar Müdürlüğü’ne bir mektup yazarak camilerdeki ırkçı provokasyonun hesabının verilmesini istedi ve konunun takipçisi olacağını bildirdi.

5 Ekim gecesi Haksöz-Haber'in gündeme getirdiği selâtin camilerdeki ırkçı mahyalar; 6 Ekim'de Özgür-Der tarafından Süleymaniye Camii'nde protesto edilmişti. Mazlumder'in de destek verdiği eylem sonrası İstanbul Müftülüğü ve Vakıflar Müdürlüğü ile görüşülmüş; mahyaların derhal kaldırılması istenmişti. Aynı günün akşamı "İstanbul'un kurtuluş yıldönümü" olmasına rağmen mahyalar ışıklandırılmadı.

Dünkü açıklamasında İstanbul Müftülüğü, söz konusu mahyaların sorumluluğunun Vakıflar Müdürlüğü'nde olduğunu söylemişti. Özgür-Der, bugün Vakıflar Müdürlüğü'ne bir mektup yazarak Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden Müftülüğe gönderilen belgenin hesabını sordu: "İslam'a, Müslümanlara ve insani değerlere karşı tertiplenen bu zalimane fiilin azmettiricileri kimlerdir? Bu kirli, karanlık ve ahlak dışı saldırının failleri mutlaka kamuoyu önünde hesap vermelidir. Bu bağlamda mutlaka Ergenekon cuntasının söz konusu kurumlar içindeki uzantıları soruşturulmalı ve açığa çıkarılmalıdır."

Özgür-Der Genel Merkezi'nden Yapılan Açıklamanın Tam Metni:

VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

CAMİLERDEKİ IRKÇI PROVOKASYONUN HESABINI VERMELİDİR!

 7 Ekim 2009

5 Ekim 2009 tarihinde "İstanbul'un kurtuluşu" törenleri dolayısıyla Süleymaniye, Sultanahmet, Eyüp Sultan gibi tarihi camilere İslam itikadına ters, insanlığı ırkçılık ve düşmanlığa teşvik edici ibareler ihtiva eden mahyalar asılmıştır. "Ne Mutlu Türküm Diyene", "Ordumuza Şükran Borçluyuz", "Milli Birlik Esastır" ve "Önce Vatan" gibi açıkça ırkçılığı, militarizmi, statükoculuğu öven muhtevaya sahip mahyalarla Allah'ın mescitleri kirletilmiştir. Camiler, Allah'ın rızasını kazanmak adına ibadet maksadıyla Müslümanlar tarafından inşa edilmekte ve korunmaktayken nasıl olur da ırkçı-ulusalcı devlet politikalarının icra edileceği alanlara dönüştürülmeye çalışılır? Adeta Özel Harp Dairesi'nin psikolojik savaş planlarını yürürlüğe koyacağı mekanlar haline nasıl getirilir?

Türkçülük, devletçilik ve darbe özlemciliğini bir asırdır sloganlar halinde okullara, caddelere, dağlara kazıyan ve şimdi de camileri hedef alan bu devlet zihniyeti hastalıklıdır, düşmanlaştırıcıdır, zararlıdır ve mutlaka yok edilmesi gereken bir mikroptur. Caddelerde, okullarda, dağlarda İslam düşmanlığı yapılması başlı başına bir zulüm iken, bu çirkinlik şimdi camilere de taşınmaya çalışılmıştır.

Resmi ideoloji adına camiler dâhil bütün kurumların teslim alınması ve bütün bir toplumun tek-tip vatandaşlar haline getirilmesini hedefleyen yeni ve ciddi bir psikolojik harekât planı ile karşı karşıyayız. Bu planın icracı kurumları hangileridir acaba? Planlama merkezinde hangi kurum var? Bu planın Genelkurmay Özel Harekât Dairesi'nin şimdiye kadar yaptığı plan ve icraatlarla ciddi paralellikleri görülüyor. Ergenekon cuntasının harekât planlarına birebir uyan bu provokasyonun sorumluluğunu üstlenmeyen İstanbul Müftülüğü tarihi camilerin mülkiyetinin kendilerinde olmadığını ve buralara asılan mahyalara kendilerinin karar vermediğini söylemektedirler.

Konuyla ilgili olarak tepkilerimizi ilettiğimiz İstanbul Müftülüğü yetkilileri, söz konusu mahyaların Vakıflar Müdürlüğü'nden gelen talimat üzerine yine Vakıflar Müdürlüğü görevlileri tarafından asıldığını ifade etmişlerdir. Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nden İstanbul Müftülüğü'ne gönderilen ve 5-6 Ekim ve 29 Ekim'de hangi camiye hangi sloganların yazılacağına dair Vakıflar Bölge Müdürü imzalı ortada somut bir belge bulunmaktadır. Bu durumda soruyoruz: İslam'a, Müslümanlara ve insani değerlere karşı tertiplenen bu zalimane fiilin azmettiricileri kimlerdir? Bu kirli, karanlık ve ahlak dışı saldırının failleri mutlaka kamuoyu önünde hesap vermelidir. Bu bağlamda mutlaka Ergenekon cuntasının söz konusu kurumlar içindeki uzantıları soruşturulmalı ve açığa çıkarılmalıdır. Konuyla ilgili olarak Vakıflar İstanbul Bölge Müdürlüğünden; Vakıflar Genel Müdürlüğünden ve Vakıflardan Sorumlu Devlet Bakanı Bülent Arınç'tan açıklama bekliyoruz.

5 Ekim 2009 Pazartesi gecesi mahyalar üzerinden verilen kışkırtıcı ve ırkçı mesajları şiddetle reddediyoruz. Psikolojik harbin kurbanı olmayacağız. Resmi ideoloji ve cuntacıların camilere, topluma ve ülkeye tasallutuna son vermek için suçluların ortaya çıkarılması ve cezalandırılması için bu saldırıların takipçisi olacağız. İstanbul Müftülüğü kamuoyunda beliren tepkiler üzerine yanlıştan dönmüş ve 6 Ekim gecesi mahyaların ışıklandırılmasını engellemiştir. Bu sorumlu tutumun 29 Ekim'de de ve bundan sonra da sürdürülmesini ve bu saçmalığa, dayatmaya bir daha asla yer verilmemesini umuyoruz. Müslüman kamuoyunu da küfrün, zulmün ve fitnecilerin saldırılarına karşı Allah'ın mescitlerini korumak noktasında duyarlı olmaya çağırıyoruz.

Özgür-Der


İLGİLİ HABERLERİMİZ:

Basın Açıklaması Haberleri

Türkiye’nin göç raporu yayınlandı
“Çocuk katliamlarına, ayrımcılık ve şiddetine dur de!”
İslami STK'lar: Gazze için meydanlara inmekten vazgeçmeyeceğiz
Ey Sisi, Gazze halkının açlık ve susuzluktan ölümünü daha ne kadar seyredeceksin?
ANFİDAP: “Sisi Gazze’deki soykırıma sessiz kalma utancından kurtulmalıdır”