Mahmut Arslan’ın Cenazesi Defnedildi

Mahmut Arslan ağabeyimizin cenaze namazı 7 Ocak Çarşamba günü Sivas Ulucamii'den öğle namazına müteakip kaldırılarak Yukarı Tekke Mezarlığı’nda defnedildi.

Özgür Düşünce ve Eğitim Hakları Derneği (Özgür-Der) Sivas Temsilciliği'nin öncü isimlerinden ve il Milli Eğitim Müdürlüğü'nde şef olarak çalışmakta olan Mahmut Arslan ağabeyimiz yaklaşık 4 aydır süren kanserle mücadelesini 6 Ocak 2015 Salı akşamı kaybetti. "Sivas Özgür-Der'in Ebuzer'i" olarak anılan, ibadetlerine, infakına ve mücadelesine şahit olduğumuz Mahmut Arslan ağabeyimize Rabbimizden rahmet, ailesine ve dostlarına sabr-ı cemil diliyoruz.

Mahmut Arslan ağabeyimizin cenaze namazı 7 Ocak Çarşamba günü Sivas Ulucamii'den öğle namazına müteakip kaldırılarak Yukarı Tekke Mezarlığı’nda defnedildi. Oldukça geniş katılımla gerçekleşen cenaze namazını Özgür-Der Sivas Temsilciliği sözcülerinden Sinan Ceran kıldırdı. Ceran’ın cenaze namazı öncesi yaptığı konuşmanın ve müteakip yapılan duanın tam metni aşağıdadır:

“Benim namazım, ibadetlerim, tüm hayatım ve ölümüm Alemlerin Rabbi olan Allah içindir.”

Mahmut abi vefatından 1-2 saat önce oğlu Muhammed, kızları ve yengeyi çağırarak bilinci tam açık olmadığı halde şunu söylüyor: “Mücadelemi sürdürün!”

“Hz. Yakup ölüm döşeğindeyken evlatlarını toplamış ve “Evlatlarım! Ben öldükten sonra tevhid inancını sürdüreceksiniz değil mi?” diye sormuştu. ‘Onlar da gözün arkada kalmasın babacığım! Tevhit inancına bağlı kalacağız ve ilahi emirlerden asla çıkmayacağız!” demişlerdi. 2/133-134

Mahmut abi, “Gelin bütün Peygamberlerin tebliğ ettiği ortak ilke olan tevhide iman edin! Çağrısına kulak veren; Allah’a şirk koşarak imanına şirk bulaştırmayan; din adına birilerini kutsayarak onlara kayıtsız şartsız iman etmeyen; ihdas ettikleri helal ve haramları kabul ederek onları ilahlaştırmayan 3/64; Allah’ın mülkünde ondan başka kulluk ibadet edilecek ve uluhiyetine ortak kılınacak hiçbir varlık kabul etmeyen 3/62; Allah’tan başka varlıkları şefaatçi, veli, yardımcı kabul edip tazimde bulunmak suretiyle tevhide aykırı davranmayan 2/286 tevhide bağlı samimi bir mü’mindi.

Her zaman isimlerini andığı Suriye’deki binlerce şehidimizden biri olan Abdulkadir Salih’e; Mısır’daki binlerce şehidimizden biri olan Seyyid Kutub, Hasan el Benna ve Esma’ya; Filistindeki binlerce şehidimizden olan Şeyh Ahmet Yasin, Fethi Şikaki, Rantisi’ye; Afganistan’daki binlerce şehidimizden Abullah Azzam’a ve Usame’ye; Çeçenistan şehidlerimiz Dudayev ve Habbab’a rabbim komşu kılsın, onlarla rızıklanan kullardan eylesin.

O, Rabbine verdiği ahdini/sözünü/misakını unutmayan sözünün eri bir Müslümandı.

O, evinin eri, evini karşılıklı mescidler edinen evinin eri bir mümindi.

O, Allah’tan başkasından şefaat ummayan, yardım beklemeyen ve veli kabul etmeyen;her fırsatta büyüklenen, müstekbirlere, zalimlere gücünün yettiği oranda karşı duran, ne Kur’an’ı ne de meydanları terketmeyen tevhid eri bir muvahhiddi.

Kardeşler ölüm hala en iyi öğretmen.

“İnna lillahi ve inna ileyhi raciun”

Kardeşler son olarak sizlerde Mahmut abinin tanıdığınız kadarıyla imanına şirk karıştırmadan yaşadığına şahitlik eder misiniz? (3 kez)

Kardeşlik, komşuluk, akrabalık, arkadaşlık dünyevi haklarınızı helal ediyor musunuz? (3 kez)

Ya Rabbi, “Bizi vaat ettiğin güzelliklere ulaştıracak amellere muvaffak eyle” 3/194

“Kurtuluşa ermek ancak senin lütfun merhametinle mümkündür.” 2/286 Amin

Cenaze Duası

كُلُّ نَفْسٍ ذَائِقَةُ الْمَوْتِ ثُمَّ اِلَيْنَا تُرْجَعُون

 “Her can ölümü tadacaktır, (ve) sonunda hepsi dönüp Bize gelecektir. İman edip doğru ve yararlı işler yapanları, mesken olarak alt taraflarından ırmaklar akan cennetteki köşklere koyacağız: Ne güzel emek sarf edenlere verilen ödül. Sıkıntılara karşı sabırlı olanlara ve yalnız Rablerine güvenenlere!” (Ankebût, 29/57-59)

 

وَالَّذٖينَ جَاؤُ مِنْ بَعْدِهِمْ يَقُولُونَ رَبَّنَا اغْفِرْ لَنَا وَلِاِخْوَانِنَا الَّذٖينَ سَبَقُونَا بِالْاٖيمَانِ وَلَا تَجْعَلْ فٖى قُلُوبِنَا غِلًّا لِلَّذٖينَ اٰمَنُوا رَبَّنَا اِنَّكَ رَؤُفٌ رَحٖيمٌ

 “Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman eden kardeşlerimizi bağışla ve müminlerden hiçbirine karşı kalplerimizde, kin —nefret, yersiz düşünce ve duygulara— yer bırakma, ey Rabbimiz! Sen sonsuz şefkat sahibisin ve sınırsız rahmet kaynağısın.” (Haşr, 59/10)

 

رَبَّنَا وَسِعْتَ كُلَّ شَیْءٍ رَحْمَةً وَعِلْمًا فَاغْفِرْ لِلَّذٖينَ تَابُوا وَاتَّبَعُوا سَبٖيلَكَ وَقِهِمْ عَذَابَ الْجَحٖيمِ

رَبَّنَا وَاَدْخِلْهُمْ جَنَّاتِ عَدْنٍ الَّتٖى وَعَدْتَهُمْ وَمَنْ صَلَحَ مِنْ اٰبَائِهِمْ وَاَزْوَاجِهِمْ وَذُرِّيَّاتِهِمْ اِنَّكَ اَنْتَ الْعَزٖيزُ الْحَكٖيمُ

وَقِهِمُ السَّيِّپَاتِ وَمَنْ تَقِ السَّيِّپَاتِ يَوْمَئِذٍ فَقَدْ رَحِمْتَهُ وَذٰلِكَ هُوَ الْفَوْزُ الْعَظٖيمُ

“... Rabbimiz! Sen her şeyi ilmin ve rahmetinle kuşatırsın. Tövbe edip yoluna uyanları bağışla ve yakıcı azabın ateşinden onları koru.

Rabbimiz! Onları atalarından, eşlerinden ve çocuklarından dürüst ve erdemli olanları, vaad ettiğin cennetin sonsuz esenlik bahçelerine koy! Şüphesiz kudret ve hikmet sahibi olan yalnız Sensin. Ve o salih müminleri kötü fiiller işlemekten koru! O hesap günü kötü fiillerin lekesinden kimi korursan onu rahmetinle onurlandırmış olursun. Bu büyük bir kurtuluştur.” (Mümin, 40/7-9)

 “Allahım! Dirimize ve ölümüze, burada olanımıza ve olmayanımıza, küçüğümüze ve büyüğümüze, erkeğimize ve kadınımıza mağfiret eyle! Allahım! Bizden kimi yaşatırsan onu İslam üzere yaşat, kimi de öldürürsen iman üzere öldür. Allahım! Ona vereceğin ödülden bizi mahrum etme ve bizleri ondan sonra saptırma.”

 “Rabbimiz! Sana iman ediyoruz, bizi affet, günahlarımızı bağışla. Bizi ateşin azabından emin kıl!” (Al-i İmran, 3/16)

“Ey Rabbimiz! Bizi imana çağıran, ‘Rabbinize gönülden iman edin!’ diyen bir ses duyduk: Ve böylece imana geldik. Rabbimiz! Günahlarımızdan ötürü bizi affet ve kötülüklerimizi sil ve iyilerle birlikte olduğumuz halde canımızı al.” (Al-i İmran, 3/193)

“Ey Rabbimiz! Biz sana iman ettik. Öyleyse bizim günahlarımızı bağışla ve bize acı. Çünkü gerçek acıyanımız, esirgeyenimiz Sensin.” (Müminun, 23/109)

“(Ey Rabbimiz!) Hesabın görüleceği Gün, beni, anamı, babamı ve bütün müminleri bağışla!” (İbrahim, 14/41)

“Ey Rabbimiz! Bizi kafirler için bir fitne (oyun ve eğlence aracı) yapma. Ve günahlarımızı bağışla. Ey Rabbimiz! Çünkü Sensin tek kudret ve hikmet sahibi.” (Mümtehine, 60/5)

Ey Rabbimiz! Sana gönülden iman ediyoruz. Bizi affet, günahlarımızı bağışla ve bizi ateşin azabından emin kıl! Yalnız Sana ibadet eden, yalnız Senden yardım dileyenlerin yakarışlarını boşa çıkarma! Dualarımızı karşılıksız bırakma!

Ey bizleri korku-güven, açlık-tokluk, fakirlik-zenginlik, hayat ve ölümle sınayan Rabbimiz!

Şeytani değerlere teslim olmaktan başka çıkış yollarının her zaman varolduğu bilincinden bizi mahrum bırakmaya çalışan gafillerden bizi daima koru! Harici şartlar ne kadar ağır olursa olsun bizi hidayetten ayırma! Bizi günahlarımızdan arındır!

Ey hayatı ve ölümü ‘büyük başarı’ya ulaşmada birer imtihan vesilesi olarak yaratan Rabbimiz! Ayaklarımızı doğru yolda sabit tut, zorluklara karşı dayanma gücü ver! İmandan sonra kalplerimizin eğrilmesine izin verme ve yüreklerimizi en güzel ürünlerin yeşerdiği verimli bir bahçe gibi güzelleştir.

Ey bağışlamayı seven, merhametlilerin en merhametlisi olan Rabbimiz! Dirilerimize ve ölülerimize, burada olanlarımıza ve olmayanlarımıza, küçüklerimize ve büyüklerimize, erkeklerimize ve kadınlarımıza rahmetini ve mağfiretini esirgeme!

Hidayetin yegane kaynağı olan Rabbimiz! Bizden kimi yaşatırsan onu İslam üzere yaşat! Kimi de öldürürsen iman üzere canını al! Hak yolcularımızın sevaplarından bizi mahrum etme ve bizleri mümin olarak ölen kardeşlerimizden sonra yolumuzdan saptırmak isteyen cin ve insan şeytanlarına karşı doğruluk bilinciyle donat; yürekten bağlılık gösterebileceğimiz bir inançla ve sonsuz mutluluğumuzun teminatı salih amellerle hayatımızı süsleyip anlamlandırma fırsatları nasip eyle!

Zalimlerin hiçbir yardımcı bulamayacağı ahiret gününün yegane maliki olan Rabbimiz! Musibetler karşısında bize sabır ihsan et, küfür düzenlerinin elinde değerlerimizin rezil rüsva olmasına izin verme ve lütfunu esirgemeyip yürekten Sana bağlanan kimseler olarak canımızı al! Bize ölmeden önce hakikatleri sonraki nesillere ulaştırabilme gücünü ve imkanını bağışla ve bizleri bitimsiz nimetler yurdu cennet bahçelerinin varislerinden biri kıl! Cennette bizim için köşkler inşa et!

Ey sonsuz rahmet kaynağı ve sınırsız şefkat sahibi olan Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla! Müminlere karşı yüreklerimizde en küçük bir kin dahi bırakma. Dünya sınavı devam eden müminlerle yüreklerimizi ve güçlerimizi birleştirmeyi, imtihanı sona ermiş müminlerle de onların örnek şahitliklerini sürdürerek gönül bağımızı diri tut!

Ey Rabbimiz! Yaşayan ve ölen bütün müminlere bağışlayıcılığını göster ve zulüm işleyenleri ise dünyada ve ahirette azabınla helâke uğrat! Eksik yaptıklarımızdan ve yapamadıklarımızdan dolayı bize acıyıp esirge, eğer bize rahmetini göstermez, acıyıp esirgemezsen ebediyen kaybedenlerden oluruz. Gerçekten rahmetinle acıyıp bağışlayacak tek güç Sensin.

Ey Rabbimiz! Senden hakkında bilgi sahibi olmadığımız herhangi bir şey istemekten dolayı, sığınakların en güvenlisinin tek sahibi olarak Sana sığınırız. İstemeden yaptığımız günahlardan dolayı kendimiz ve tüm zamanlarda yaşayan ümmetimiz için af diliyoruz; bizleri affından mahrum bırakma! Rahmetini yağdır üstümüze... Bizim mevlamız Sensin; hakikatlerin anlaşılmasına engel olup yeryüzünde örgütlü suçlar işleyen kafirlere karşı bize yardım et!

Ey âlemlerin rabbi olan Allahımız! Yüreklerimizi namazın ve tüm ibadetlerin, hayatın ve ölümün sadece Senin için olduğu bilinciyle donat! Ve bizi hayatın içinde imkanlı olan nice salih amelin öncüsü, nice erdemli mücadelenin ilk şahidi kıl! Dürüst ve erdemli bir dünya inşa etmek için işlediğimiz amellerimizi boşa çıkarma, onları koru, bereketlendirerek çoğalt!

Ey Kur’an ile gözümüzü-gönlümüzü aydınlatan Rabbimiz! Bizi dünyada iken “ahiretin daha öncelikli ve hayırlı olduğu bilinci” ile yaşayıp, yüzümüzü karartabilecek suçlardan arınmış olarak, salihlerle birlikte olduğumuz halde huzuruna al! Bize dünyada da iyilik ver, ahirette de ve bizi ateşin azabından emin kıl!

Ey tüm varlık alemlerinin Rabbi olan Allahımız! Şu dünya çölünden Sana uğurladığımız, imtihanı sona ermiş milyarlarca mümini selam melekleriyle, müjdeci meleklerle karşılamanı diliyoruz. Salihlerle birlikteyken ölen müminler için ve emr-i bil ma’ruf nehy-i ani’l-münker bilinciyle hareket eden yaşayanlarımız için Senden bizim için bağışlanma dileyen melekleri çoğalt!

Gökyüzünden baharı, yazı ve kışı, bulutlardan yağmuru, ana kitaptan ayetleri indiren Rabbimiz! Bize elli bin yıllık mesafeden meleklerini gönder, yaşayanlarımıza ve ölenlerimize Senin katından sağanak sağanak rahmet taşıyacak, esenlik ve huzur kaynağı selam taşıyacak meleklerini indir!

“Rabbimiz Allah” dediği için ateş çukurlarına atılan  en temel insani haklarından mahrum bırakılan, zulme uğrayan nice kadın, ihtiyar ve çocukların rabbi olan Allahımız!

Kafir ve zalimlere karşı bize “görünmez ordular”ınla destek kuvvetleri indir! Azgınlık ve taşkınlık yaparak karayı, denizi, havayı ifsad eden yeryüzünün şımarık müstekbirlerini, rüzgarlarınla, bulutlarınla, fay hatlarınla her zaman helake uğrat!

İnsanlığın tüm kuşakları üzerinde sınırsız hakimiyetiyle rahmetini kesintisiz bir şekilde indiren Rabbimiz! İnsanların pek çoğunu yoldan çıkaran putlara tapmaktan çocuklarımızı ebediyen uzak tut! Bizi ve soyumuzdan gelecek insanları namazında devamlı ve kararlı olanlardan eyle! Bizi, annemizi-babamızı, gelmiş geçmiş tüm müminleri geleceğinde hiç şüphe olmayan o hesap gününde bağışlayıcılığından mahrum bırakma!

Ey meleklerle gönlümüze sekîne nûrunu indiren Rabbimiz! Bizi imana çağıran “Rabbinize gönülden iman edin” diyen çağrıyı duyduk: Ve böylece imana geldik. Bizi şeytanların ordularına karşı yürekleri birleşen, kurşunla kaynatılmış binalar gibi saf tutarak onurlu bir duruş sergileyen, Senin yolunda “hazır kıta” misali bekleyen müminlerden eyle! Günahlarımızdan ötürü bizi affet! Kötülüklerimizi sil ve dürüstlüğü-erdemliliği şiar edinmiş müminlerle birlikte olduğumuz halde canımızı al.

رَبَّنَا اصْرِفْ عَنَّا عَذَابَ جَهَنَّمَ اِنَّ عَذَابَهَا كَانَ غَرَامًا

اِنَّهَا سَاءَتْ مُسْتَقَرًّا وَمُقَامًا

 “Ey Rabbimiz! Cehennem azabını bizden uzaklaştır; çünkü onun çektireceği azap gerçekten pek korkunç pek yaralayıcı olacaktır. Gerçekten o ne kötü bir yer ne kötü bir duraktır.” (Furkan, 25/65-66)

Ey şefaatte bulunma yetkisinin tek sahibi olan Rabbimiz! Hesap günü bizi zalim oldukları için cehenneme doldurulmuş insanlar arasına katma! Sonsuz azap diyarını, en güvenli bir şekilde şefaatinle/yardım ve lütfunla geçmeyi nasip ve müyesser eyle! Cehennem azabını bizden uzak tut: Çünkü onun çektireceği azap, gerçekten pek korkunç ve pek yaralayıcı olacaktır. Gerçekten orası insan için ne kötü bir duraktır.

g

رَبَّنَا اَتْمِمْ لَنَا نُورَنَا وَاغْفِرْ لَنَا اِنَّكَ عَلٰى كُلِّ شَیْءٍ قَدٖيرٌ

 “Rabbimiz! Cennetteki ışığımızı parlat ve günahlarımızı bağışla; Çünkü Sen her şeye kadirsin.” (Tahrim, 66/8)

Her şeye kadir olan merhameti sonsuz Rabbimiz! Elçilerin vasıtasıyla va’d ettiğin ebedi nimetleri bize bahşet ve bizi kıyamet günü mahcup etme. Şüphesiz Sen sözünden caymazsın. Cennetteki ışığımızı parlat ve günahlarımızdan tamamıyla arınmış olarak bitimsiz nimetler yurdunda sonsuza kadar konaklamayı bizlere nasip eyle!

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi