Cebrail Temur / Doğruhaber
Turan Abbasioğlu adlı vatandaş, sosyal medya hesabından yaptığı bir paylaşımla Atatürk’e hakaret etmediği halde mahkeme “Burada her ne kadar Atatürk’ü övücü kelimeler kullanmış olsan da senin niyetin Atatürk'ü övmek değildir, hakaret etmektir” diyerek tutuklama kararı verdi. Karara tepki gösteren müvekkil avukatı Rasim Saygın, mahkemelerin niyet okuyarak keyfi davranmaktan vazgeçmesi gerektiğini belirterek yapılan yanlıştan bir an önce dönülmesini beklediklerini ifade etti.
Müvekkilinin niyet okumayla tutuklandığını savunan Avukat Rasim Saygın, Van Adliyesi'nde yaşanan trajikomik olayın bir benzerinin daha görülmediğini söyledi. Müvekkili Turan Abbasioğlu'nun, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda Mustafa Kemal'e hakarette bulunmadığını dile getiren Saygın, yapılan paylaşımların ortada olduğunu vurguladı. Saygın, müvekkilini tutuklayan hâkim ve tutuklamaya sevk eden savcının, "Burada her ne kadar Atatürk’ü övücü kelimeler kullanmış olsan da burada senin niyetin Atatürk'ü övmek değildir, senin buradaki niyetin Atatürk'e hakaret etmektir." deyip müvekkilinin tutuklandığını belirtti.
“MAHKEMELER ARTIK NİYET OKUMAKLA HÜKÜM VERİYOR”
Saygın, "Bugün Van’da trajikomik bir tutuklama vakası yaşandı. Bir müvekkilim Atatürk'e hakaretten dolayı bugün tutuklandı. Fakat tutuklama gerekçesi bugüne kadar Atatürk'le ilgili Atatürk'e hakaret ile ilgili yapılmış olan yargılamaların gerekçesinden çok çok farklı. Önceleri Atatürk'e hakaret doğrudan suç sayılırdı, bundan dolayı insanlar gözaltına alınıp, yargılanırdı. Sonraki aşamalarda bu bir adım daha öteye götürüldü. Artık, 'Atatürk'ü sevmiyorum' demek suç sayıldı, insanlar bu yüzden gözaltına alınır oldu. Şimdi ise bir müvekkilim Atatürk'ü övdü diye gözaltına alındı. Çok vahim bir durum." dedi.
“SENİN NİYETİN ATATÜRK'Ü ÖVMEK DEĞİLDİR, SENİN NİYETİN ATATÜRK'E HAKARET ETMEKTİR!”
Müvekkilinin sosyal medya hesabı Twitter üzerinden yaptığı paylaşıma da değinen Saygın, şunları söyledi: Bugüne kadar Türkiye’de benzeri bir örnek yaşandı mı yaşanmadı mı bilmiyorum ama Türkiye'de Atatürk’ü korumak adına yapılan bu trajikomik yargılamaların en üst seviyede bir örneğidir. Söz konusu Twitti olduğu gibi okuyorum. Diyor ki müvekkilim, 'Atatürk çağdaş, laik, demokratik ve cinsel özgürlük ile bizleri muasır medeniyetler seviyesine çıkaran yegâne kahramandır. Ceza Kanununu İtalya’dan, İdare Kanununu Fransa’dan ithal etmişse atan.' ve altına da İsmet İnönü ve Atatürk'ün 1930 yılında yan yana çekilmiş bir fotoğrafını koyuyorlar. Herkes bilir Atatürk’ün İsmet İnönü’nün kulağına bir şey söylediği bir fotoğraftır bu. Tutuklayan hâkim ve tutuklamaya sevk eden savcı diyor ki, 'Burada sen her ne kadar Atatürk’ü övücü kelimeler kullanmış olsan da burada senin niyetin Atatürk'ü övmek değildir, Atatürk'e hakaret etmektir.' deyip müvekkilimi tutukladılar. Türkiye’de örneği olmayan bir vakadır.
"KEYFİ MUAMELENİN ÖNÜNE BİR AN ÖNCE GEÇİLMELİ"
Keyfi muamelelerin önüne bir an önce geçilmesi gerektiğinin altını çizen Saygın, "Bunun önüne yetkililerin bir an önce geçmesi lazım. Bununla ilgili muhakkak bir şekilde önünün alınması lazım. Yasal düzenleme yapılması lazım. Keyfi yargılamalara, keyfi tutuklamalara sebebiyet verecek tarzda artık insanlar sınırı ve haddi aştılar. Bunun bir an önce önüne geçmek adına bu açıklamayı yapma ihtiyacı duyduk. Müvekkilim bugün tutuklandı. İnşallah pazartesi günü tutuklamaya itirazla beraber, birazcık vicdanlı, birazcık ehli insaf olan bir hâkimin bu dosyayı yeniden inceleyip, tutuklama kararını kaldıracağına inanıyoruz. Ama bu mağduriyet ve haddi aşmışlığın da milletimiz tarafından bilinmesini istiyoruz." ifadelerini kullandı.