Ahmet Varol’un Yeni Akit gazetesinde yayımlanan köşe yazısı (9 Ocak 2020) şöyle:
Trump’ın Baltacı çetesi: Proud Boys
Mısır’da dikta rejiminin devrilmesinden sonra kurulan yapıda gerçekleştirilen seçimlerden zaferle çıkan Muhammed Mursi’nin düşürülmesi ve askeri darbe şartlarının oluşturulması için “Baltacı hareketi” adı verilen bir kabadayılar grubu kullanılmıştı.
O zaman bu çetenin organizesi ve finanse edilmesi için Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Dubai şehrinde bir merkez oluşturulduğu biliniyor. Mısır’ın eski diktatörü Hüsni Mübarek’in makamını terk ederken yerine bıraktığı ve daha sonra cumhurbaşkanlığını kazanamayınca, hakkında açılmış yolsuzluk davaları sebebiyle ülkeyi terk eden Ahmed Şefik’in Dubai’ye yerleştikten sonra yürüttüğü çalışmalar bu konuda önemli ipuçları veriyordu. Şefik’e kapıları açan ve çalışmaları organize ettiği tahmin edilen Dubai Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Dahi Halfan’ın açıklamaları ve tehditleri ise ipucu olmanın ötesinde proje ve niyeti tamamen açığa çıkarıyordu. BAE’nin bu fitne savaşında bir ileri karakol görevi gördüğü, sergilediği tavırlarda ve yaptığı açıklamalarda çok açık gözlemleniyordu.
Ancak bu fitnenin halkın seçimiyle iş başına gelmiş cumhurbaşkanını devirmesi için yeterli olmayacağının görülmesi üzerine Sisi’nin devreye girerek askeri darbe gerçekleştirmesi sağlandı. Fakat bu darbenin zemini ve gerekçesi de söz konusu Baltacı fitnesiyle oluşturuldu.
O zaman Arap dünyasındaki dikta rejimlerinin Mısır’daki halk hareketinin kazanımlarının geri alınması amacıyla ortaya çıkardığı bu Baltacı fitnesi konusunda sözde “demokrasi havarisi” Batı rejimleri onlara destek vermişti. Seçim yoluyla iş başına gelen cumhurbaşkanının devrilmesi için böyle bir fitne hareketinin organize edilmesine ve ne yaptıklarının farkında olmaksızın sırf ortalığı karıştırmak için meydanlara çıkan, evlerin balkonlarına çıkarak insanları o balkonlardan aşağıya atan, köşede bucakta rasgele insanlara saldıran Baltacı kabadayılarına Dubai’den aylık düzenli bir şekilde maaş gönderilmesini hiç gündemlerine bile almadılar. Oysa bu kabadayıların maaşlarının gecikmesi durumunda kendilerini organize eden merkezlere saldırdıkları da bilinen bir gerçekti.
Trump’ın sandıkta kazanamadığı seçimi eşkıya yöntemiyle kazanabilmek için sahaya sürdüğü, Amerikan Kongresi’ni basmalarına ön ayak olduğu Proud Boys hareketi de bir tür Baltacı çetesidir.
Proud Boys, Gururlu Oğlanlar anlamına geliyor. Boys, gençler, çocuklar vs. diye de tercüme ediliyor. Ancak Türkçede gençler ve çocuklar kızları da kapsarken İngilizcedeki boys kelimesi sadece erkekler için kullanılır.
Turmp, seçim öncesi propaganda savaşında Biden’la yaptığı bir münazarada bu çetenin adını anarak gözdağı vermeye çalışmış ve; “Proud Boys, geri çekilin ve hazırda bekleyin. Fakat size bir şey söyleyeyim, bence ANTIFA konusunda bir şey yapmak gerek” demişti. ANTIFA ile kastettiği kendini Antifaşist Hareket olarak nitelendiren eylemci gruptu. Bu grup hedeflerine doğrudan eylemle ulaşmayı tercih eden militan, sol kanatlı ve antifaşizm söylemli bir eylemci grup. Trump bu grubu terörist ilan etmişti. Ama bir yandan da böyle bir grubun varlığını, kendi terörist çetesini piyasaya sürmek için gerekçe olarak kullandı. Sözünü ettiğimiz münazarada da bir taraftan kendi teröristlerine mesaj gönderirken, rakibine de “bakın bizi devirmek için şiddete başvurmaya kalkışmayın; sizin ANTIFA’nız varsa bizim de Proud Boys’umuz var” diye gözdağı vermeye çalıştı. Tabii kendi kabadayılarını öne sürmekte gerekçe olarak kullanacağını söylediği örgütle rakibinin bir ilişkisinin olduğunu ispata ihtiyacı yoktu. Sonrasında Trump, kendisine karşı şiddete başvurulmamasına rağmen seçimlerin dürüstçe olmadığı iddiasına binaen çetesini öne sürdü ve ortalığı karıştırdı. Arap dünyasındaki diktatörler seçimle iş başına gelmiş cumhurbaşkanını devirmek için Baltacı fitnesini kullandı; Trump da seçimi kazanan rakibini pes etmeye zorlamak için. Mısır’daki Baltacı fitnesini alelade olay olarak yansıtanların Trump’ın çetelerine karşı demokrat kesilmelerini ise samimi bulmuyoruz.