Madımak’ta Ne Oldu, Başbağlar’da Ne Oldu?
Ali Karahasanoğlu / Yeni Akit
Madımak’ta tek bir ateşli silah yok.. Bıçak bile yok..
Başbağlar’da keleş tüfekler, tabancalar var..
*
Madımak’ta kasıt yok.. Kusur var..
Bağbağlar’da kasıt var.. Hatta taammüd var..
*
Madımak’ta yoldan tesadüfen geçen birisinin de, suçlanmış olma ihtimali var..
Başbağlar’daki katliamı yapanlar, 10 kilometrelik yolu yürüyerek, sadece ve sadece köydeki insanları öldürmek üzere oraya geldikleri için, “Biz tesadüfen o köyde idik” deme ihtimalleri yok..
*
Madımak’ta devlet düzenine yönelik bir organize eylem yok.. Askere, polise, devlet memuruna bir düşmanlık yok..
Başbağlar’daki failler ise, zaten devlet düzenini silah zoru ile değiştirmek için hareket edenler.. Önlerine asker gelseydi, onu da öldüreceklerdi.. Polis görseydiler, onları da öldüreceklerdi..
*
Madımak’ta sanıkların bir örgütü yok.. Savcının iddianamesinde bile, isnat edilen bir terör örgütü ismi yok.. Başka amaçla kurulmuş bir örgüt de yok..
Başbağlar’daki katliamın faillerinin kurdukları/üyesi oldukları bir örgüt var.. 40 yıldır süregelen eylemleri olan bir terör örgütü var..
*
Madımak’tan sorumlu tutulanların veya sorumlu tutulanlarla aynı görüşte olanların hem Madımak olayı öncesinde ve hem de Madımak olayı sonrasındaki yıllarda, o olaya benzer bir eylemleri kesinlikle sözkonusu değil.. İlk defa bir suç sanığı oluyorlar..
Başbağlar katliamını düzenleyenlerin, bu katliam öncesinde de, sonrasında da imza attıkları onlarca, binlerce benzer katliamları var.. Sivil insanların öldüğü katliamlarının yanı sıra, asker ve polisleri hedef alan katliamları var.
*
Madımak’ta tek bir sanığa, “Öldürme kastı ile şu eylemi yaptın” suçlamasında bulunulmadı..
Başbağlar’da kasten öldürmek için hareket edenler var.. Hem de işi şansa bırakmamak için, hedef alınanların kafasına sıkmak var.. Bu da yetmemiş, evden dışarı çıkmayanlar var düşüncesi ile, içerdekilerin ölmesi kastı ile evlerin ateşe verilmesi var..
*
Madımak’tan sorumlu olarak tutulan onlarca kişi bugün cezaevinde. Yakalanamayan onlarca kişi ise kaçak yaşamaya mahkum..
Başbağlar katliamı sebebi ile bugün cezaevinde olan tek bir kişi yok.. Yakalanması amacıyla aranan tek bir kişi yok..
*
Madımak’tan sorumlu tutulanlara hayatta iken yapılanlar bir kenara, cesetlerine bile işkence yapıldı.. Bir şüphelinin mezarı, CHP milletvekilinin şikayeti ile, iki defa açılıp, tüm ailesi manevi işkenceye tabi tutuldu..
Başbağlar katliamı sebebi ile tek bir kişiye hayatta iken de, öldüğünde de bir işkence yapılmadı..
*
Madımak’tan mahkum olanların hemen tamamı, sabıkasız kişilerdi.. Hayatlarında karakol yüzü görmeyen insanlardı..
Başbağlar’ın katliamcıları, ellerinde silah, daha önce de, daha sonra da, onlarca cinayete karışmış teröristlerdi..
*
Madımak’ta mahkum olanların, olayların sonunda vefat eden kişilere yönelik bir eylemleri yoktu.. Onlar sadece Aziz Nesin’i protesto yürüyüşüne katılmışlardı.. Devlet yeterli tedbiri almadığı için, provokatörlerin çıkarttığı yangın, protestocuların üzerine yıkılmıştı. Kastı aşan bir eylem söz konusu idi.
Başbağlar katliamında ölenlerin hepsi, Alevi-Sünni çatışması çıkarmak amacı ile, faillerin özel olarak hedef seçtikleri insanlardı.. Katliamcıların eylemine eklenen üçüncü şahısların bir eylemi yoktu.. Failler ne istemişlerse, onu gerçekleştirmişlerdi.. Kastı aşan bir sonuç söz konusu değildi..
*
Madımak’taki olaylarda, devlet biraz daha dikkatli olsaydı, ölümler yaşanmayabilirdi.. Dikkati bir kenara bırakın, otele provokatörlerin yaklaşması devlet görevlileri tarafından önlenseydi, tek bir kişi bile ölmezdi.. Dolayısı ile, Madımak’ta ölenlerin sorumluluğunun önemli bir bölümü de, devletin üzerindedir..
Başbağlar’daki katliamda ise, devlet en geniş tedbirleri alsa bile önlenmesi çok zordu.. O köy olmasa, bir başka Sünni köyü katliama maruz bırakacaklardı.. Devlet her köyün başına karakol dikemeyeceğine göre, karakollar bile bu teröristlerin hedefi olduğuna göre, Başbağlar katliamında sorumluluğun tamamı teröristlerdedir..
*
Madımak’tan sorumlu tutulanların hiçbirisi, “Biz şu amaçla, bu eylemi gerçekleştiriyoruz” itirafında bulunmamışlardı..
Başbağlar katliamını düzenleyenler, “Madımak’ın intikamını almak için buradayız. İntikam için sizi öldürüyoruz” itirafında bulunmuşlardı..
*
Madımak olaylarını kınamayan, ağzına almayan tek bir CHP’li yoktur..
Başbağlar olayını kınamayan onlarca CHP’li vardır..
*
Madımak’ta ne olduğunu bilmeyen tek bir muhafazakar parti yöneticisi yoktur..
Başbağlar’da ne olduğunu bilmeyen, onlarca solcu parti yöneticisi vardır..
*
Bu karşılaştırmalarla, “Ben dedim, sen dedin” amacında değilim..
“Benim ölüm, senin ölün” yarışı yapma niyetinde değilim..
“Ben haklıyım, sen haksızsın” iddiasında değilim..
Ama olayları net olarak ortaya koyup, değerlendirmelerimizi de buna göre yapmamız gerekir..
Tam da “Her konuda ben haklıyım, sen haksızsın” diyen birilerinin oyununa gelmemek için..
Haklı iken, haksız gibi gösterilmemek için..
Haksız olanların, bir de baskın çıkıp, haklıları ikinci defa ezmemeleri için..
Bu somut karşılaştırmaları yaptım..
Bu temel bilgiler ışığında 2 Temmuz Madımak olayını..
Ve hemen üç gün sonrasındaki 5 Temmuz Başbağlar katliamını yorumlarsak, birçok sözde hümanistin, maskesini de indirmiş oluruz..
Madımak olayları sebebi ile dindar insanların tepesinde pişirilen boza ile, Başbağlar katliamı sebebi ile, halk içindeki bir kesimin hiçbir zaman için toplu olarak suçlu ilan edilmediğinin arasındaki farkı görmüş oluruz..
Teröristlerin nasıl kendilerini haklı gösterdiklerini..
Masum muhafazakarların ise, durduk yerde nasıl suçlu ilan edildiklerini daha iyi anlamış oluruz..