2 Temmuz 1993’te, Sivas’ta 37 insanın ölümü ile sonuçlanan istenmeyen o olayları, hepimiz biliyoruz.
Olayların bir derin operasyon olduğunu da, o tarihte iktidarda solcu SHP ile, sözde liberal DYP’nin olduğunu da.. İdarede solcuların aktif varlığına rağmen, hatta ilin valisi; SHP Genel Başkanı/Başbakan Yardımcısı Erdal İnönü’nün danışmanı olduğu halde, faturanın dindar insanlara çıkarıldığını biliyoruz...
Evet, tüm bunları biliyoruz..
18 senedir; dindar insanlara çıkartılan o faturanın bir türlü ödenemediğini, nice insanların bu olaylar sebebi ile suçsuz yere cezaevlerinde süründürüldüklerini de biliyoruz.
Oysa işin esas sorumluları, dindarlar değil, derin devletin ta kendisi idi. Şimdi; Ergenekon kapsamında, çıkıyor gerçekler, bir bir..
Her ne ise... Onlar uzun hikaye.. Ama benim itiraz ettiğim konu, olayın yaşandığı otelin, özellikle de altındaki kebapçının istimlak yoluyla kapanıp, yerine kültür merkezinin açılmasına rağmen, istismarın hâlâ devam etmesi..
Bu ülkede, 1993’te yaşanan o müessif olay sonrasında, 1996 başına kadar, SHP-CHP’nin koalisyon ortaklığı sürdü.
Madımak Oteli’ni kimse kamulaştıramadı.
Daha sonra, 1997’de DSP’nin koalisyon ortaklığı, bilahare DSP liderinin başbakanlığında koalisyon hükümetleri kuruldu. Yine Madımak ile ilgili tek bir adım atılmadı.
Hatta otelin ününden yararlanmak isteyenler, giriş bölümüne kebapçı bile açtılar.
Taa ki, AK Parti iktidarı döneminde o mekan, oteli ile birlikte kamulaştırılıp, kültür merkezi haline dönüştürülene kadar.
Bu jeste karşılık, Madımak olaylarını sürekli gündemde tutmaya çalışan alevi derneklerinden bir teşekkür, bir vefa borcu beklemek, icraat sahiplerinin hakkıdır değil mi?
Onlar teşekkürü bekleyedursunlar..
Parası; sizin-bizim cebimizden çıkacak şekilde kamulaştırılarak kültür merkezi yapılan o binada, 1993 yılında ölen 37 kişinin ismi yan yana yazılı diye, provokasyonlar çıkartılmaya başlandı...
Yok “Biz o binaya girmeyiz” de..
Yok “Öldürülenlerle, katillerinin yan yana yazılı olduğu kitabeyi kaldırın” da..
Daha neler neler!..
Sanki ellerinde, o olaylarda kimin katil, kimin maktul olduğu konusunda bir mahkeme kararı varmış gibi, atıp tuttular.
Ve Sivas sokaklarını, o olayların yıldönümünde, yine nahoş görüntülere sahne yaptılar.
Bu yapılanlar, bir avuç istismarcının organize ettiği nankörlük değil de nedir?
Özellikle de, kendi iktidarları döneminde, Madımak Oteli’ni kültür merkezine dönüştüremeyen CHP’lilere sormak istiyorum.. Olaylar sırasında, Sivas sokaklarında dolaşan Sabahat Akkiraz’a.. Süheyl Batum’a.. Kamer Genç’e.. Malik Ejder Özdemir’e: “1993-1995 ve 1997-2002 arasındaki iktidarlarınız döneminde, Madımak için siz ne yapmıştınız?”
Evet, bu milletvekilleri ve bu milletvekillerinin partileri, o yıllarda iktidarda oldukları halde, ne yapmışlardı ki, şimdi yine orada provokasyon amaçlı olayların yaşandığı saatlerde, bir teşekkür mesajı bile vermeden dolaşıyorlardı..
Aynı konuda, gazetelerin tavrı da hayli ilginç.
Hürriyet’inden tutun, Habertürk’üne kadar, Aydınlık ve Cumhuriyet’ine kadar hepsi, Madımak Oteli’nin kamulaştırıldığını, yerine Bilim ve Kültür Merkezi açıldığını, haberlerinin içinde, satır arasında kısacık olacak şekilde geçiştiriyorlardı.
Haberleri okuyanlar, sanıyorlar ki hâlâ orada bir otel var. Sanıyorlar ki, otelin altında, hâlâ bir kebapçı var..
Her gün küfrettikleri AK Parti iktidarında, sanki o otel kamulaştırılmamış. O otel yerine, Bilim ve Kültür Merkezi kurulmamış. İçine, o olaylar sırasında ölenlerin ismi kazınmamış..
Alın o gazetelerin hepsini. Aynı ifadelerle, aynı kelimelerle, 18. yıl anmalarını haberleştirdiklerini görürsünüz.
Bir tanesi bile, CHP iktidarında dahi kamulaştırılamayan otelin/kebapçının, AK Parti iktidarında kamulaştırıldığını, altını çizerek hatırlatmamış. Bırakın AK Parti’nin bu jestini görmeyi, yine eski yıllardaki gibi, AK Parti’ye vurmaya devam ediyorlar.. Haberlerin başlıkları, “Madımak’ta anma da yasak” ile başlıyor.. “Çocuklarımla katilleri aynı yerde.. Oraya nasıl girerim” başlıkları ile devam ediyor. Utanmazlık, nankörlük, kin/nefret söylemi son gaz..
Şimdi aynı medya organlarını, aynı CHP’li temsilcileri, aynı dernekleri, yarın Başbağlar’a bekliyorum. Bakalım, insana insan olduğu için mi değer veriyorlar.. Yoksa kendi ideolojilerinden olanlara sahip çıkıp, “Farklı düşüncede olanların canı cehenneme” mi diyorlar..
Görelim bakalım, icraatlarını..
AK Parti iktidarı, Başbağlar’dan oyu alıp, Madımak’ı otel olmaktan, kebapçı olmaktan kurtardı..
Ama kendisi, hâlâ küfredilmekten, hâlâ hor görülmekten, hâlâ iftiralara maruz kalmaktan kurtulamadı.
Yarın bakalım; CHP’li milletvekilleri Başbağlar’da olacak mı?
Bırakın CHP’lileri, AK Partili milletvekillerinden birkaçı, Başbağlar’a gelip, o menfur olayı kınayacaklar mı?
YENİ AKİT