HAKSÖZ-HABER
Afganistan hükümetinin danışmanlarından olan Abdullah Azzam, Al Jazeera’da yayınlanan makalesinde Taliban ile birlikte Afganistan’ın kalkınma hamlelerini el alıyor. Yakın dönemde yapılan anlaşmaların ülkenin maddi sorunlarına nasıl katkı sağlayacağı konusundaki beklentilerini sıralıyor. Yanı sıra bu anlaşmalarla birlikte sağlık, eğitim ve yerel toplulukların yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan diğer sektörlerde ek istihdam fırsatları oluşacağını belirtiyor.
İsmail Yusuf, 23 Eylül 2023’te Al Jazeera’da yayınlanan yazıyı Haksöz Haber okurları için tercüme etti.
Afganistan’da Kalkınma Hamleleri
Abdullah Azzam / Al Jazeera
Afganistan, 1200'den fazla maden sahasıyla dünyanın en zengin kaynaklara sahip ülkelerinden biri konumunda. Tahminlere göre, maden zenginliği 3 trilyon dolar değerinde ve altın, kromit, bakır, demir, kurşun, çinko, kömür, doğalgaz, petrol, değerli taşlar, lityum, talk ve çeşitli nadir toprak elementleri gibi kaynakları içermekte.
Bu kaynakların Afganistan ekonomisi için sahip olabileceği dönüştürücü potansiyelin farkında olan Afganistan geçici hükümeti, bunları geliştirmek için çeşitli yollar arıyor. 31 Ağustos'ta Afgan hükümet yetkilileri yerel ve uluslararası şirketlerle yedi madencilik anlaşması imzaladı.
Bu önemli anlaşmalar 5 ile 30 yıl arasında değişen uzun vadeli taahhütler içeriyor. Projeler Herat'taki dört demir cevherinin, Ghor'daki kurşun ve çinko cevherlerinin, Takhar'daki altın rezervlerinin ve Aynak Tvo'daki bakır kaynaklarının geliştirilmesini içeriyor. Katılımcı şirketler önümüzdeki otuz yıl içinde 6 milyar dolardan fazla yatırım yapmaya hazırlanıyor.
Bu projelerden elde edilecek gelirler ve buna bağlı kalkınma ve iş fırsatları Afganistan ekonomisine büyük bir ivme kazandıracaktır. Bunlar Afganistan halkının refahının artırılması için elzemdir.
Maden sahalarının keşfi devam ettiğinden, hükümetin bu projelerden elde edeceği kesin kârı tahmin etmek şu anda mümkün değil. Ancak sözleşmelere göre Afganistan devleti altın madeninde yüzde 56, bakır madeninde yüzde 12, kurşun cevherinde yüzde 20 ve her bir demir cevherinde yüzde 13 hisseye sahip olacak. Bunun dışında maliye bakanlığı da bu projelerden ilgili vergileri alacak ve bu da devlet için başka bir gelir akışı yaratacak.
Bu sözleşmelerden kaynaklanan ekonomik faydalar gelir oluşturmanın ötesine geçiyor. Özellikle de ülke genelinde endüstriyel kalkınmayı hızlandırması bekleniyor.
Örneğin, Kabil merkezli Afghan Invest şirketine verilen kurşun ve çinko projesi, komşu Türkmenistan'dan elektrik ithalatını sağlayacak 500 kilovoltluk bir güç ara bağlantı projesinin kalan yüzde 13'lük kısmını tamamlama sorumluluğunu da beraberinde getiriyor. Bu, artan enerji taleplerimizin karşılanmasına yardımcı olacak ve ülkedeki neredeyse tüm sanayi bölgelerine elektrik sağlayarak çalışma saatlerinin 12'den 24'e çıkarılmasına olanak tanıyacaktır.
Elektrik arzının artırılması Afganistan tarımının gelişmesine de yardımcı olabilir. Şu anda ülkedeki tarımsal faaliyetlerin çoğu el emeğine dayanıyor; elektriğe daha iyi erişim bu sektörün makineleşmesine yardımcı olabilir. Afganistan Sanayi ve Madenler Odası (ACIM) Başkanı Şirbaz Kaminzada'ya göre, Türkmenistan'dan ilave elektrik tedariki tarımsal ve endüstriyel üretimi 2 milyar dolar tutarında artırabilir.
Ayrıca, elektrik enterkoneksiyon projesi ülkenin elektrik faturasını da düşürecek. Türkmenistan'ın elektriği daha düşük fiyatlarla satılıyor; bu elektriğin ithal edilmesi maliyetleri düşürecek ve Afganistan hükümetinin diğer iki elektrik tedarikçisiyle daha iyi fiyatlar üzerinden pazarlık yapmasına olanak tanıyacak: Özbekistan ve Tacikistan.
Demir madenlerinin geliştirilmesi, ülkedeki çok sayıda çelik fabrikasına demir cevheri temin edeceği için Afganistan'ın endüstriyel gelişimine de fayda sağlayacaktır. Aynı zamanda kurşun madeni, sekiz yerli akü üreticisi şirket için istikrarlı bir hammadde tedariki sağlayacak ve Afganistan'ı potansiyel olarak akü ihraç eden bir ülkeye dönüştürecektir.
Bu maden projeleri, 2021 yılında yabancı birliklerin çekilmesinin ardından yabancı müteahhitler ve taşeronlar için çalışan vatandaşların istihdamının sona ermesinden kaynaklanan yüksek işsizlik oranının üstesinden gelinmesine yardımcı olarak da ülkeye katkı sunacaktır.
Projelerle ilgili faaliyetlerin çeşitli alanlarda 50 binden fazla kişiye iş fırsatı yaratması bekleniyor. Bunlar arasında jeologlar, mühendisler, madenciler, makine operatörleri, nakliye personeli, ekipman üreticileri, lojistik uzmanları ve güvenlik personeli gibi işler yer alıyor.
Ayrıca, madencilik şirketleri, sözleşmelerinin bir parçası olarak toplumsal kalkınma girişimlerine yatırım yapmakla yükümlüdür. Bu sayede sağlık, eğitim ve yerel toplulukların yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan diğer sektörlerde ek istihdam fırsatları oluşacaktır. Bu girişimler, özellikle Ghor gibi ciddi şekilde yetersiz hizmet alan bölgelerde yoksulluğu hafifletme ve yaşam standartlarını yükseltme potansiyeline sahiptir.
Madencilik projeleri Afganistan hükümetine para biriminin istikrarsızlığı konusunda da yardımcı olacaktır. Yabancı askerlerin çekilmesi ve çok sayıda müteahhidin ülkeyi terk etmesinin ardından Afganistan bankalarındaki mevduat sahipleri hızla yüz milyonlarca doları yabancı hesaplara aktararak ülkeyi ciddi bir döviz sıkıntısıyla karşı karşıya bıraktı.
Bu sorun Afganistan parasının değerini olumsuz etkiledi ve bankalar iflas tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Da Afghanistan Bank, para birimini kurtarmak için acil parasal istikrar politikalarına başvurmak zorunda kaldı ve başarılı oldu, ancak ülkenin hâlâ dövize ihtiyacı var.
Madencilik projeleri ülkeye döviz akışını desteklemeye hazırlanıyor. Bu yedi madenin her biri, işlenmiş malzemelerin uluslararası pazarlara ihracatını kolaylaştırmak için iyi donanımlı Avrupalı ve Asyalı ortaklara sahip. Bu döviz akışının Afganistan'ın istikrarına önemli ölçüde katkıda bulunması ve ülkenin ekonomik görünümünü güçlendirmesi bekleniyor.
İmzalanan madencilik sözleşmeleri Afganistan için dönüştürücü bir fırsat anlamına geliyor. Bu anlaşmalar sadece hükümete çok ihtiyaç duyulan geliri sağlamakla kalmayacak, aynı zamanda vatandaşların yaşamlarını da iyileştirecek, onlara iş ve daha iyi koşullar sağlayacaktır. Bu, ülkenin ekonomik tarihinde çok önemli bir an olabilir.
Takhar eyaletindeki Nor Aaba'da bulunan altın madeni sahasının 26 Kasım 2010 tarihindeki görünümü (Reuters)