Rashid Mashawari, Middle East Eye'de yayınlanan bu makalesi Barış Hoyraz tarafından Haksöz Haber tarafından Türkçeleştirilmiştir.
2024 yılında bir film çekmek için harap olmuş ve kuşatma altındaki Gazze Şeridi'nden daha zorlu bir ortam hayal etmek oldukça zor. Ancak Filistinli film yapımcılarının çığır açan yeni antolojisinin ortamı bu.
Gazze'de sahada çalışan sanatçıların 22 kısa filminden oluşan From Ground Zero (Sıfır Noktasından), İsrail'in Ekim 2023'te başlayan amansız askeri harekâtı altındaki yaşamın bir kanıtı olarak Filistin film yapımcılığında bir dönüm noktasıdır.
Düzenlemesini ünlü Filistinli yönetmen Rashid Mashawari'nin yaptığı koleksiyon, bir dünya turuna çıktı ve 30 Kasım'da açılışı yapılan bu yılki Bristol Filistin Film Festivali'nin açılış filmi olarak seçildi.
Mashawari'nin 1996 yapımı filmi Hayfa, Cannes Uluslararası Film Festivali'nde resmi olarak seçilen ilk Filistin yapımı oldu. Mashawari Ramallah'ta Sinema Yapım ve Dağıtım Merkezi'ni kurdu ve yıllarını gezici sinemalar ve atölyeler düzenlemeye adadı.
Bristol'daki festivalde yeni koleksiyonu hakkında Middle East Eye'a konuşan Mashawari, “Bu kez bir film yapmayacağım.” diyor.
“Bu kez Gazze'de bulunan kadın ve erkek sinemacılara kendi filmlerini yapma şansı vereceğim; hikaye onlar.”
Kasım 2023'te, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşından bir ay sonra, kuşatma altındaki şeritteki sanatçıları ve ekibi desteklemek için Mashawari Fonu'nu kurdu.
“Herkes görebilir - bu kanlı bir şey. Gerçek bir soykırım. Bir Gazzeli, bir sinemacı ve bir insan olarak ne yapabileceğimi sordum. Cevap ‘sinema’ oldu.”
Mesafe yok
Mashawari, İsrail kuşatması ve bombardımanı altında yaşayan insanların “anlatılmamış, kişisel hikayelerine” odaklanmak istediğini söylüyor.
Bazı yönetmenler için bu ilk filmleriydi. Ancak proje başlamadan önce hepsi bir şekilde sanat, müzik veya hikaye anlatıcılığıyla bağları vardı.
Mashawari, yeni sesler ve işbirlikçiler bulmak için sahada bir danışman ekibi oluşturdu ve kişisel olarak tanıdığı film yapımcılarını da projeye dahil etti.
Kısa filmlerin çoğu belgesel ve röportaj formundayken, diğerleri farklı tür ve kompozisyonla gösteriliyor.
“Deneysel filmlerimiz, animasyon filmlerimiz ve video sanatımız var.” diye açıklıyor Mashawari.
“Film yapımcılarının hepsi farklı düşünüyor ve hissediyor, herkesin sadece film yapmak için değil, kendini ifade etmek için de bir şansı var.”
“Hayatlarını kurtarmaya, yiyecek bulmaya ve bir yerden başka bir yere giderek mülteci oluyorlar. Bu yüzden filme 'Sıfır Noktasından' adını verdik çünkü yönetmenle eylem/olay arasında hiçbir mesafe yok.”
Zorluklara katlanırken kişinin gerçekliğini ifade etmek için sanat ve imgelerin kullanılması uzun zamandır travmayla başa çıkmanın bir yolu olmuştur.
Örneğin, Khamis Mashawari'nin Yumuşak Deri filmi, renkli, kesilmiş çizimler kullanarak stop-motion filmler yaratmayı öğrenen 14 çocukla yapılan bir animasyon atölyesini konu alıyor.
Mahdi Kreirah'ın Uyanış'ı, boş yardım konservesi kutuları kullanılarak yaratıcı bir şekilde inşa edilen çarpıcı kuklalar içeriyor.
From Ground Zero'nun gerçekleştirilmesi ve tamamlanması, bariz engeller ve zorluklar göz önüne alındığında büyük bir başarıdır.
“Kolay değildi - malzemeleri Gazze'den çıkarmak çok zordu. Asıl sorunumuz elektrikti, çünkü elektriğiniz olmadığında cep telefonlarını, dizüstü bilgisayarları ya da kameraların pillerini şarj edemezsiniz.”
“Bazen insanlar Gazze'nin ortasından, Deyr el-Belah'tan Mısır sınırının olduğu Refah'a bir hard diskle gitmek için hayatlarını tehlikeye atıyorlardı.”
Mısır sınıra yakın yerlerde bazı ekip üyeleri Mısır sim kartlarını kullanarak materyallerini yükleyip gönderebiliyordu.
Diğerleri ise güneş panellerini kullanarak kendi elektriklerini üretmek için pratik bir çözüm buldu.
Beş ay süren çekimler sırasında bir noktada, Mashawari'nin ekibi El Aksa Hastanesi'nin yanında başarılı bir şekilde internete erişebildikleri bir yer buldu.
Bir çadır kurdular ve onu “From Ground Zero” yapım çadırı olarak belirlediler.
Mashawari yaptığımız iş “Çok riskliydi” diyor.
“Çadırımız da dahil olmak üzere tüm bölgeyi bombaladıklarında çok şanslıydık, ekibimizdekiler o sırada orada değildi. Sabah saat 3'te oradan ayrılmışlardı, 6.15'te ise bölgeyi bombaladılar.”
Hâlâ hayatta mı?
Mashawari ile konuşurken, fiziksel olarak böylesine savunmasız ve tehlikeli koşullarda bulunan film yapımcılarıyla çalışırken hissettiği büyük sorumluluğun ağırlığını fark etmemek mümkün değil.
Bazen sahadaki ekibinden herhangi biriyle temas kurmadan bir hafta geçiyordu.
Gazetecilere ya da bağlantısı olan herkese ulaşırdı. Projeye devam etmeden önce ekibin iyi olduğundan emin olmak için hep şu soruyu sorardı: “Hâlâ hayatta mı? Hareket etti mi? Ona ne oldu?”
Elbette “iyi” olmanın ne anlama geldiği Gazze'de yeni bir anlam kazanmış durumda. Offerings filminden Diana al-Shinawy, “Bu savaşın ne zaman biteceğini bilmiyorum, hepimizin acıya dayanmak için terapiye ihtiyacı olacak.” diyor.
“Bir Gazzeli olarak benim için çok zor oldu.” diyor Mashawari, “ama bir şeyler yaparak ve paylaşarak kendimi de kurtarmaya karar verdim. Beni zaten ancak bu kurtarabilir.”
Filmin başından bitimine kadar geçen süredeki hız film endüstrisi standartlarına göre dikkate değerdi.
Sahadaki sanatçılar 2024 yılının ocak ayından haziran ayına kadar kısa filmlerini çektiler ve temmuz ayında uzun metrajlı versiyonun prömiyeri Amman Uluslararası Film Festivali'nde yapıldı.
Mashawari daha önce de mayıs ayında Cannes'da kendi düzenlediği özel bir etkinlikte proje ve halkına yönelik devam eden zulüm hakkında farkındalık yaratmak için kısa bölümleri göstermişti.
Filmlerden bazıları Gazze'de kabaca kurgu yapıldı ve son kurgu ve ince ayarlar Fransa'daki ekibi tarafından yapıldı.
“Çok fazla ses sorunu yaşadık çünkü Gazze'de 24 saat dron uçuor.- tüm gün 'zanana'.”
Arapça bir terim olan “zanana” Gazze Şeridi'ndeki Filistinliler tarafından İsrail insansız hava araçlarının çıkardığı vızıltı sesini ifade etmek için kullanılıyor.
“Bu yüzden tüm filmler için 'zanana' ile uğraşmak zorunda kaldık! Bu ses sorunlarıyla başa çıkmak için ses, miksaj, filtreler ve programlar için özel bir editöre ihtiyacımız vardı... ama başardık.”
Mashawari, filmde konuşanların sözlerini net bir şekilde duyabilmek için gürültüyü azaltmanın ama tamamen yok etmemenin ne kadar önemli olduğunu şöyle açıklıyor: “Çünkü bizim gerçeğimiz bu”
Diyaloglar artık son derece net ve duyulabilir ancak dronlar neredeyse her başlıkta tutarlı bir fon oluşturuyor: ‘Bombardıman tehdidi altındaki günlük yaşamın ürpertici bir hatırlatıcısı.’
Fransa'daki ekip ayrıca renk düzeltme ve çeviriler üzerinde de çalıştı. “Şu anda farklı dillerde 11 altyazımız var.”
Rashid, Bristol Filistin Film Festivali'nin açılış gecesinde konuşan Laura Nikolov'u dünyanın dört bir yanındaki farklı dillerdeki etkinlikleri koordine etme çabalarından dolayı övdü.
Muhammad Al-Sharif'in 'No Signal' filminden bir sahne İsrail bombardımanı sonrasını gösteriyor (Masharawi Fund)
Sıfır Noktasından iki bölüm halinde sunulmuştur: Bölüm I ve Bölüm II. Her bölüm bir saatin biraz altında ve farklı seslerden ve filmcilerden 11 kısa film içeriyor.
Aradaki kısa duraklama, görüntülerin yoğunluğu ve hikayelerin üzücü doğası göz önüne alındığında, izleyiciye II. bölümü izlemeden önce kısa bir nefes alma imkanı sunmak için oluşturulmuş.
Mashawari, film yapımcılarının şu anki durumu hakkında sorulan soruya ölçülü bir şekilde yanıt veriyor;
“Film yapımcılarından biri olan Wissam Moussa iki hafta önce hala hayattaydı ama ailesinden sekiz kişiyi kaybetti.”
Moussa'nın etkileyici kısa filmi Farah ve Miriam, biri kurtarılmadan önce altı saat boyunca enkaz altında mahsur kalan iki genç kızın yaşadıklarını gözler önüne seriyor.
Filmde özellikle dokunaklı bir an Etimad Washah tarafından çekilen bir kısa film sırasında yaşanıyor. Film, Gazze'de yolcu taşıyan ve sevimli bir şekilde Taxi Wannisa lakabı takılan bir eşeğin çektiği arabayı konu alıyor.
Tamer Nijim'in 'Öğretmen' filminde Filistinliler bir fırının önünde bekliyor. (Masharawi Fund)
Film aniden kısa kesilir ve film yapımcısı doğrudan izleyiciye hitap eder. Setteyken, çok sevdiği kardeşi Nassem'in tüm çocuklarıyla birlikte öldürüldüğü haberini alır.
Filmini dramatize edilmiş bir sonla tamamlamak için artık motivasyonu kalmadığından, doğrudan objektife bakıyor ve “Bunu ancak tanıklığımla bitirebilirdim.” diyor. Bu cesur, dürüst ve çarpıcı bir sondur.
Filmlerin özenle düşünülmüş sıralaması ve düzenlenmesi sizi bir yolculuğa çıkarıyor. Derin üzüntü ve kederin arasına serpiştirilen küçük ama akılda kalıcı ışık cepleri, karanlığın vahim gerçekliğini azaltmıyor.
Direnç, kararlılık ve metanet birçok farklı hikayede parıldıyor. ‘Her Şey Yolunda’ filmini çeken stand-up komedyeni Nidal Damo, Nuseriat kampı ve çevresindeki şok edici katliamlara rağmen meydan okumaya devam ediyor. “Savaş olsun ya da olmasın, duşumu alıp gösterimi yapacağım.”
Kadınların yönettiği filmler
Hana Eleiwa'nın kaleme aldığı ‘No’, daha fazla ölüm ve yıkım hikayesinden kaçınmanın zorluğunu ele alıyor.
Eleiwa, “Neşe, mutluluk, umut, sevgi ve müzikten bahseden bir konu arıyorum.” diyor.
From Ground Zero'da kadınlar hem kamera önünde hem de arkasında belirgin bir rol oynuyor.
Filmlerin önemli bir kısmında kadınlar başrolde yer alıyor ve bunların yedisi kadınlar tarafından yönetiliyor.
Mashawari, “Benim için bombardıman altındaki bu ortamda film çeken yedi kadını göstermek çok önemliydi.” diyor ve ekliyor: “Çünkü toplumda kadınlar erkeklerden daha aktiftir - sadece sinemada değil, gerçekte de.”
“Aileyi koruyorlar, yiyecekle ilgileniyorlar, sürekli ateş yakıyorlar. Ailenin hayatını kurtarıyorlar. Güçlüler, kuvvetliler. Bunu ben de biliyorum çünkü birçok savaş, birçok intifada sırasında Gazze'deydim... Kadınların rolünü biliyorum. Bu yüzden kadınların hikayeleri benim için önemliydi.”
‘Sıfır Noktasından’, yaratıcı ve yetenekli film yapımcılarının en zorlu koşullarda neler başarabileceğinin bir göstergesi.
Tüm filmler bağımsız birer sinema eseri olarak işliyor ancak bu filmlerin belge olarak ne kadar önemli olduğunu, sahada yaşananların gelecek yıllar için kanıtı olduğunu görmemek mümkün değil.
İsrail kültürel etnik temizlik eylemlerini sürdürerek üniversiteleri, sanat kurumlarını ve tarihi alanları bombalayıp yok ederken, bu sinematik tanıklıklar sonsuza dek ölümsüzleşecek.
From Ground Zero, 30 Kasım'da Bristol Filistin Film Festivali'nin açılış gecesinde gösterildi. Festival 8 Aralık'a kadar devam edecek.
* Sarah Agha, Londra'da yaşayan Filistin ve İrlanda kökenli bir oyuncu ve yazardır. Profesyonel olarak sahne almadan önce Dublin Trinity College'da Teoloji ve Orta Doğu Çalışmaları okudu. Çalışmaları The New Arab, Backstage Magazine, 1883 Magazine, RSC Patrons Paper ve Unicorn Publishing'in “Out of Isolation” adlı kitabında yayımlanmıştır. Sarah bir Bafta Connect (British Academy of Film and Television Arts - İngiliz Film ve Televizyon Sanatları Akademisi) üyesidir ve şu anda pandemi döneminde kurduğu The Arab Film Club'ın organizatörlüğünü yapmaktadır.