Lübnan'da siyasi belirsizlik sürüyor

Ekonomik krize rağmen aylardır yeni hükümeti kurma konusundaki anlaşmazlıklar üzerinden siyasilerin birbirlerini suçladığı Lübnan'da uzmanlar, ülkenin belirsizliğe doğru sürüklendiğini ifade ediyor.

4 Ağustos 2020'de Beyrut Limanı'nda meydana gelen patlamanın ardından istifa eden Hassan Diyab hükümetinin yerine 22 Ekim'de yenisini kurmakla görevlendirilen Müstakbel Hareketi Genel Başkanı Saad el-Hariri ile Cumhurbaşkanı Mişel Avn arasında dün gerçekleşen 18'inci görüşmeden de bir sonuç çıkmadı.

Hariri, Cumhurbaşkanı Avn'ın kabinenin üçte birinin kendi partisinden olması konusunda ısrarı nedeniyle sonuca ulaşamadıklarını söyledi. Cumhurbaşkanlığı ise Avn'a yönelik suçlamaları yalanlayarak, "Hariri'nin sözleri ve üslubunun şaşırtıcı olduğu." açıklamasını yaptı.

AA muhabirine konuşan Lübnanlı siyasiler birbirlerine yönelik "suçlayıcı" üslubu sürdürürken, siyasi uzmanlar ise ekonomik krizin baskısı altında ülkenin belirsizliğe doğru sürüklendiğini dile getiriyor.

Sünni Müstakbel Hareketi'nin üst düzey yetkililerinden Mustafa Alluş, "Lübnan'da tek kurtuluş yolu, ülkeyi kurtarmak için uluslararası toplumla anlaşmaya kadir bağımsızlar hükümetidir. Ancak Cumhurbaşkanı Avn, damadı Özgür Yurtsever Hareketi Genel Başkanı Cibran Basil'in geleceğini garantiye almayı ülkeden daha önemli görüyor." değerlendirmesinde bulundu.

Hariri'nin hükümeti kurmak için elinden geleni yaptığını belirten Alluş, kurulacak hükümetin başarılı olması için bağımsızlardan oluşması gerektiğini savunarak, "Avn'ın önerdiği hükümet biçimi ise hiçbir umut vaat etmiyor." diye konuştu.

"Hariri'nin hükümet süreci üzerinden kazanımlar elde etmek istediği" iddiası

Hristiyan Özgür Yurtsever Hareketi Milletvekili George Atallah ise Hariri'yi, yeni kurulacak hükümet üzerinden Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı rolünü göz ardı ederek kazanımlar elde etmekle suçladı.

Baabda Sarayı'ndaki dünkü görüşmeden, birkaç gün sonra yeni hükümetin duyurulacağı yönünde umutlu olduklarına dikkati çeken Atallah ancak Hariri'nin hükümeti kurma süreci üzerinden Suudi Arabistan'la sorunlarını çözmek istediği iddiasında bulundu.

"Lübnan'da durum görüldüğünden daha da kötü"

Dürzi İlerici Sosyalist Partisi Milletvekili Faysal es-Sayiğ, Lübnan'da durumun görüldüğünden daha da kötü olduğuna işaret ederek, siyasilere hükümeti kurma konusunda taleplerinden taviz verme çağrısında bulundu.

Durumun çok kritik olduğu ve İlerici Sosyalist Partisi olarak tüm siyasi grupların mutabık kalacağı bir uzlaşı için girişimlerde bulunduklarını aktaran Sayiğ, "Halihazırda önceliğimiz mali ve ekonomik konulardır ancak bazı kesimler hala denklemlere bağlı kalıyorlar." ifadelerini kullandı.

"Ekonomik baskı nedeniyle daha fazla güvenlik sorunları olacak"

Şii Emel Hareketi Milletvekili Muhammed Nasrallah da hükümet sürecinde bir sonuca varılmamasından dolayı mali ve ekonomik alanlar başta olmak üzere işlerin daha da kötüye gideceğini söyledi.

Nasrallah, sözlerine şöyle devam etti:

"Yerel para birimi olan Lübnan lirasındaki değer kaybı artarak devam edecek. Ekonomik baskı ve insanların günlük ihtiyaçlarını karşılamakta aciz kalması nedeniyle daha fazla kaos ve güvenlik sorunları olacak."

Hristiyan Lübnan Güçleri Partisi'nde Dış İlişkiler Birimi Başkanı Rişard Kayumciyan, dün Cumhurbaşkanı Avn ile Hariri arasında yaşananları üzüntüyle karşıladıklarını dile getirerek, "Lübnanlılar, ülkedeki mali krizin yanı sıra güvenlik ve sosyal sorunlardan kurtulmak için hükümetin kurulmasını bekliyorlardı." dedi.

"Hizbullah, kendisine uygun bir hükümetin kurulmasını dayatıyor"

Siyasi analist ve yazar Tony Bouloss ise Lübnan'ın bir darbe sahnesiyle karşı karşıya olduğuna işaret ederek, "Hizbullah, Cumhurbaşkanlığı üzerinden kendisine uygun bir hükümetin kurulmasını dayatıyor. Ancak Hariri, sokağın ve uluslararası toplumun talepleri doğrultusundaki ısrarı sonucu bunları akamete uğrattı." görüşünü dile getirdi.

Yeni hükümetin, ekonomik krizle boğuşan Lübnan'ı hayata geçireceği birtakım reformlarla kurtarması gerektiğine vurgu yapan Bouloss, şunları kaydetti:

"Cumhurbaşkanı Avn, Anayasa çerçevesi dışına çıkarak yeni hükümeti kurma girişiminde bulundu. Bunun öncesinde de (Hizbullah lideri Hasan) Nasrallah tarafından dolaylı bir tehdit hamlesi olmuştu."

Bouloss ayrıca, gelecek günlerde sokak protestolarının artabileceğine dikkati çekti.

Lübnanlı yazar ve siyasi analist Johny Munir de ülkenin belirsizliğe doğru sürüklendiği uyarısında bulunarak, "Sokak, kanlı kaosa yöneliyor. Dolar 15 bin liranın üzerine çıkmış ve insanlar aç." dedi.

Ülkedeki ekonomik ve siyasi durum

Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip bulunan Lübnan ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizi yaşıyor.

Yerel para birimi Lübnan lirası ise Merkez Bankası kuru sabit tutsa da bankalarda ve karaborsada değer kaybederek farklı fiyatlardan işlem görüyor.

Beyrut Limanı'nda Ağustos 2020'de meydana gelen büyük patlama Lübnan'daki ekonomik sıkıntıları artırdı ve yeni bir hükümet krizi doğurdu.

Başbakan Hassan Diyab hükümeti, patlama sonrası gelen tepkiler üzerine 10 Ağustos 2020'de istifa etti ancak siyasi gruplar arasında yaşanan anlaşmazlıklar nedeniyle ülkede aylardır yeni hükümet kurulamadı.

Siyasi güçler ve yöneticileri ülkedeki ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır iktidarı paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.

Lübnan Haberleri

Lübnan'daki saldırılarda 52 kişi can verdi
İşgal rejimi Beyrut'u vurmaya devam ediyor
BM: Lübnan'da iki aydan kısa bir sürede 190 sağlık çalışanı öldürüldü
Soykırımcı İsrail'in Lübnan'a düzenlediği saldırılarda can kaybı 3 bin 558'e yükseldi
Hizbullah, Tel Aviv'deki hassas askeri noktalara İHA'larla saldırdığını duyurdu