Lohusa bir kadını gözaltına almayı istemek hukuk reformu söylemlerinin neresine tekabül ediyor?

Hacer Yıldırım hastanede doğum için bulunduğu sırada emniyet güçleri de hastanede anneyi gözaltına almak için bekliyorlardı. Sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine emniyet görevlileri vicdanlarının sesine kulak vererek, Hacer Yıldırım’ı gözaltına almadı.

HAKSÖZ HABER

Hacer Yıldırım doğum yaptıktan hemen sonra gözaltına alınmak istenen kadınlardan sadece  bir tanesi. Türkiye’de daha öncede buna benzer vakıalar yaşanmış ve vicdanları kanatan olaylar gerçekleşmişti. Bu defa vicdanının sesini ve gelen tepkiyi dikkate alan emniyet görevlileri Hacer Yıldırım’ı durumunu göz önünde bulundurarak gözaltına almadı.

Bir yanda hukukta reform söylemleri ile topluma vaatler vermeyi planlayan iktidarın gemisi alabora gibi. Hukukta ne bir reform görüntüsü sergilendi ne de sivil toplum kuruluşlarıyla istişareler gerçekleşti. Hukuktaki reform söylemlerinin yerini ekonomide reform vaatleri aldı. Sürekli bir reform vaadi beklentileri artık karşılamadığı gibi inandırıcılığını da yitirmekte.

Yaşanan bu son olayla, lohusa bir annenin gözaltına alınmaya çalışılması ile beraber, hukuk kuralları işletilirken vicdanı devre dışı bırakmanın topluma verdiği zararları bir kez daha görmüş olduk. Hacer Yıldırım her ne sebeple olursa olsun yeni doğum yapmış bir anne olarak görülmeliyken, sosyal medyada kendisi ve onun haklarını savunanlar linç furyasına dahil edildi.   

Siyasilerin en küçük şiddet içerikli sözü onların dilleri olduklarını iddia eden yazarçizer tayfası tarafından olabildiğince köpürtülerek halka yansıtılıyor. Siyasi liderler bunu biliyorlar ancak hedeflerine ulaşmak için bu tür durumları görmezden gelebilecek kadar umarsızlaşmaktalar. Toplum içerisinde öfke ve nefret hızla yayılırken, onu bunu hain ilan etme anlayışı ciddi bir güvensizlik ortamını meydana getirdi.

Gerçekliği şüpheli durumlar detaylarına inilip araştırılmadan kesin hükümlerle girişilen söylemleri besleyerek, toplumun yanlış bilgiye maruz kalmasına neden olduğu gibi salt söylemler üzerinden kişiler mağdur edilebilir oldu.

Sosyal medya üzerinden Hacer Yıldırım ve benzerlerine yönelik girişilen gayri vicdani ve hukuki sorunları dillendirenler, gazeteci ve toplumun kemikleşmeye başlayan kesimleri tarafından inanılmaz hakaretlere maruz kaldığı gibi FETÖ’cülükle de suçlanabiliyor.  

Hacer Yıldırım hastanede doğum için bulunduğu sırada emniyet güçleri de hastanede Hacer Yıldırım’ı gözaltına almak için bekliyorlardı.  Sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine emniyet görevlileri vicdanlarının sesine kulak vererek, Hacer Yıldırım’ı bulunduğu durumu göz önüne alarak tutuklamayıp evine kadar bıraktı.

Toplumda derin infiallere neden olan isimler özel aflarla salıverilirken, üzerinde sadece şüphe bulunan kişileri mağdur etmek hukuka sığmadığı gibi hukukun toplum nezdindeki güven ortamını da zedelediği aşikar bir şekilde beliren bir sorun olmakta.  

Hukuk Haberleri

Gazze eylemlerine hakaret eden Fatih Altaylı hapis cezası aldı
Sinan Ateş cinayeti davasında gerekçeli karar açıklandı
Mülakat sistemi yeni mağdurlar üretmeye devam ediyor: Yazılıda rekor kırdı, mülakatta yok sayıldı!
Bu ne acele! Suriyeli muhacirlere aile hekimliği uygulaması sonlandırılıyor
Cumaya giden işçisini ekmeğinden eden işveren müstehakını buldu