Doğan Ertuğrul’un haberi:
El Tevhid grubu, 18 Temmuz’da Esad’ın kabinesine yapılan saldırıyı anlatırken, “Saldırıyı üstlenen El İslam örgütü bizden kopan bir grup” diyor.
Suriye’de ilk kez Deraa, Hama, Humus gibi bölgelerde başlayan iç savaşta merkezi rolü doğal olarak Sünni Arap çoğunluk oynuyor. Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) çekirdeği de yine Sünni Arap gruplar ve birlikler. Ülkenin en etkili siyasi grubu İhvan-ı Müslimin kendi adıyla silahlı birlikler kurmadı. Ancak direnişte merkezi önemi bulunan ve ÖSO’nun en büyük ve etkili birliklerini oluşturan Liva El Tevhid gibi gruplarla İhvan arasında yakın bir işbirliği var. Suudi Arabistan ve Katar tarafından silahlandırılan ve 2 bine kadar çekirdek kadrosu olduğu bilinen El Tevhid’e bağlı 300 kadar savaşçı operasyonun başladığı gün Halep’e geçerek ordu birliklerine karşı Selahaddin semtini savunmaya başladı.
Şehadet duası yapıyorlar
Esad ordusunun El Tevhid’e cevabı gecikmedi. Savaş uçakları önceki sabah El Tevhid’in kalesi sayılan, Halep’e 20 km mesafedeki Tel Fırat’a bomba yağdırdı. 1 dakika ara ile atılan bombalar nedeniyle bir kent daha harabeye döndü. Çok sayıda ev ve bina zarar gördü. En az 7 muhalif hayatını kaybetti. Savaş uçakları akşam saatlerinde de Tel Rıfat civarındaki Sünni Arap köylerine bomba yağdırdı. El Tevhid milisleriyle birlikte Tel Rıfat’a 10 km mesafedeki bir köyden izlediğimiz bombardıman yaklaşık 15 dakika sürdü. Aralarında bir doktor bir nakliyatçı, bir öğretmenin de bulunduğu direnişçiler artık hangi uçağın kullanıldığı ve ne tür bomba atıldığını bile tahmin edebiliyor. Güvenlik nedeniyle tüm evde sadece bir odanın lambasını açık tutan direnişçiler eş zamanlı olarak baskın ihtimaline karşı silahları yakınlarına alarak bekliyorlar. Namazdan sonra ise 40 yaşlarındaki Abduh cesaret veren bir konuşma yapıyor: ‘Hepsi Allahın takdiri. Öleceksek Allah şehit olarak ölmeyi nasip etsin. En hayırlısını Allah bilir.’ Ve ardından kısa bir aşir okuyor. Bombardıman kesildikten sonra sıkıntılı bir sesle ama tercihi bana bırakarak ‘İstersen seni bu akşam karargaha ve oradan Türkiye sınırına götürebiliriz. Ama bu gece uyumak ve sabah yola çıkmak daha doğru olur. Çünkü bombardıman sonrasında askerler ev baskını yapmak için dışarıdadır’ diyor.
Kendi mahkemelerini kurmuşlar
Hepimiz sabah yola çıkmaya razıyken, başka bir köydeki arkadaşları telefonda Tel Rıfat’taki karargaha malzeme götürmeleri gerektiğini ve bunun için hazırlamaları gerektiği bilgisini ulaştırıyor. Silahlı 4 El Tevhid direnişçisiyle gece 12.30 civarı yola çıkıyoruz. Yaklaşık 20 km mesafeye 1 saatte ulaştıktan sonra eski bir okul binasına kurulan karargaha varıyoruz. Karakola ilk bakışta bile Liva El Tevhid grubunun öteki muhalif gruplardan çok daha organize ve disiplinli olduğunu görmek mümkün. Kapısında silahlı nizamiye görevlilerinin bulunduğu bina çatışmalarda delik deşik olmasına rağmen duvarlarında afişler ve hangi odanın ne için kullanıldığını gösteren tabelalar asılı. Esad rejimi şartlarında illegal olarak iyi örgütlendikleri belli olan El Tevhid binayı aynı zamanda bir mahkeme gibi kullanıyor. Zaten bir direnişçiden hırsızlık yapan ya da askerlere çalışanları kapattıkları bir hapishane olduğunu da anlatıyor. Civar köylerden gelen direnişçiler rapor verdikten sonra sıra köylülere geliyor.
Direniş için pes etmek yok
Onlar da sıkıntı ve dertlerini anlatıyor. Büyük bir ofis masasında oturan sivil giyimli El Tevhid lideri herkesi tek tek dinliyor ve çözüm üretmeye çalışıyor. Toplantı bitince muhaliflerin Selahaddin’den çekildiğinin söylendiğini aktararak teyid etmek istiyorum. Bazı semtlerden çekildiklerini ama hala bazı semtlerde direndiklerini söylüyor. Halep’ten tamamen çekilmek zorunda kalırlarsa ne yapacaklarını soruyorum, son derece sakin ve kendinden emin bir ses tonuyla ‘Gücümüzü toparlarız ve yeniden direniş başlatırız’ diyor.
‘Özgür Suriye için meydan okuyoruz’
Liva el Tevhid üyeleri 18 Temmuz’da Esad’ın kalbine yapılan ve genelkumay başkan yardımcısı ile içişleri bakanı dahil rejimin tepe yöneticilerinin öldürüldüğü bombalı saldırıyı üstlenen Liva El İslam örgütü hakkında konuşmak istemiyor. Özgür Suriye Ordusu’nun en önemli grubu sayılan örgüt, isminin El Kaide ile anılmaması için dikkat gösteriyor. Karargaha giderken konuştuğum Abdallah isimli direnişçi saldırıyı düzenleyenlerin eskiden El Tevhid üyesi olduğunu kabul ediyor ancak. ‘Onlar bizden kopan bir grup. Şimdi Liva El Tevhid üyesi değiller. Biz Özgür bir Suriye için açıkça Esad’a meydan okuyoruz’ diyor. Ancak Liva El Tevhid ile saldırıyı üstlenen Liva El İslam arasında yakın bir ilişki olduğu karargahtaki diğer direnişçilerce de kabul ediliyor. Sorularım üzerine bir El Tevhid üyesi beni ‘Daha fazla konuşmak ve bilgi yasak!’ diye azarlıyor. Liva El İslam’ın rejimin istihbarat birimlerine sızan üst düzey muhaliflerden oluştuğu ve bir örgütten çok suikast timi olduğu da ileri sürülüyor.
STAR GAZETESİ