Bülent Şahin Erdeğer / AA
Libya’da Ulusal Geçiş Hükümeti Başbakanı Ali Zeydan ile milis güçler arasındaki gerginlik sürerken, Libya Ordusu Bingazi Kara Kuvvetleri Komutanlığı Generali Ferec el-Feyturi, "Kaddafi rejimi, 42 yıllık boyunca iktidarı boyunca ülkedeki kabile anlaşmazlıklarını kışkırtarak iktidarını pekiştirdi" dedi.
23 Ekim'de düzenlenen ve Başbakan Ali Zeydan'ın katılmadığı Şehitler Meydanı'ndaki İstiklal Bayramı etkinliklerinden sorumlu olan Libya Ordusu Bingazi Kara Kuvvetleri Komutanlığı Generali Ferec el-Feyturi, AA muhabirinin sorularını cevapladı.
Feyturi, Libya’nın sosyal dokusuyla uyuşmayan hiçbir siyasetin ülkede başarılı olamayacağını, İslam’ın, kabileler arasındaki güç dengelerinin ve petrol gelirlerinin paylaşımının Libya siyasetinde kilit rol oynadığını belirterek, "Kaddafi rejimi, 42 yıllık boyunca iktidarı boyunca ülkedeki kabile anlaşmazlıklarını kışkırtarak iktidarını pekiştirdi" diye konuştu.
"Libya Devrimini “Suvvar” olarak adlandırılan milis güçler gerçekleştirmiştir. Milis güçler kanlarıyla ve canlarıyla bedel ödemişler ve ülkenin tam bağımsız olması için savaşmışlardır.” diyen General Feyturi, Kaddafi’nin Batı ile ekonomik ilişkilerinin çok iyi olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
“Biz Kaddafi diktatörlüğüne karşı özgürlüğümüzü gasp ettiği ve ekonomik kaynaklarımızı heba ettiği için savaştık. Ayağa kalktığımızda Kaddafi dönemindeki kazanımlarının tehlikeye gireceğini gören Avrupalı güçler devrimimizi çalmak için ülkeye müdahale etti. Böylece Libya’nın geleceğinde söz sahibi olacaklar, kendi adamlarını iktidara getirebileceklerdi. Zeydan Hükümeti böyle bir projenin sonucudur."
Milislerin talepleri
Feyturi, amaçlarını şöyle açıkladı:
"Biz devrimciler, bir İslami devlet istiyoruz, talebimiz yasaların İslam’a aykırı olmaması kaydının konmasıdır, yoksa İran gibi teokratik bir devlet değildir. İslam devleti dediğimizde Kur’an’ın amaçları doğrultusunda, adaletin uygulandığı hukuk devletini kast ediyoruz. İkinci talebimiz de Batı’ya karşı tam bağımsızlıktır. Ülkemizin kaynaklarının geliri halka aittir ve Libya’nın kalkınması için kullanılmalıdır”
“Devrimci milis güçlerin ülkenin güvenliğini imkansızlıklara rağmen sağlamaya çalıştığını” iddia eden Feyturi, "geçici hükümetin ise ihaleleri Batılı şirketlere ucuz fiyatlara vererek haksız kazanç sağladığını“ ileri sürdü.
Hükümet nedeniyle halen anayasanın hazırlanamadığını, düzenli orduya geçilmesi gerektiğini söyleyen Feyturi, Başbakan Zeydan’ın 10 Ekim’de alıkonması olayını ise “gözaltı” şeklinde değerlendirdi.
Libya’da düzenli bir hukuk sisteminin olmaması sebebiyle İçişleri Bakanlığı’na bağlı Libya Devrimci Operasyonlar Birliği’nin kendi insiyatifiyle Zeydan’ı sorgulamak için harekete geçtiğini vurgulayan Feyturi, şöyle devam etti:
"Demokratik kurumları olan olağan bir devlette elbette süreç böyle işlemez ama Libya halen geçiş sürecinde ve devrimin olağanüstü şartları geçerli. Bu açıdan Zeydan’ın gözaltına alınması dünya açısından anlaşılamasa da Libya için anlaşılabilir bir durumdur.”
17 Şubat 2011’de Kaddafi yönetimine karşı başlayan barışçıl gösteriler, rejim güçleri tarafından şiddetle bastırılmaya çalışılmış, sonrasında çatışmalar iç savaşa dönüşmüştü. Bingazi’yi kontrol altına alan muhalifler başkent Trablus’u Ekim ayında ele geçirmiş, savaş 23 Ekim’de resmen son bulmuştu.
İç savaşı yürüten silahlı güçler, 2 yıldan beri şehirlerin güvenliğinden sorumlu olarak görev yapıyor.
Başkent Trablus’un simgesi olan Şehitler Meydanı’nda 23 Ekim’de düzenlenen İstiklal Bayramı etkinliklerine Başbakan Zeydan katılmazken, kutlamaları Zeydan’ı “gözaltı”na alan Libya Devrimci Operasyonlar Birliği’nin düzenlemesi dikkatleri çekmişti.