Abdullah Aydoğan Kalabalık / Dünya Bülteni
Libya’da emekli general Halife Hafter, geçtiğimiz şubat ayında bir video kaydı yayınlayarak Libya Parlamentosu, hükümet ve bütün geçiş yönetiminin faaliyetlerini durdurduğunu açıklamıştı.
Bu açıklama o günlerde darbe girişimi olarak nitelendirilmiş ancak fazla ciddiye alınmamıştı. Aynı kişi kendi isimlendirmesiyle “Libya Milli Ordusu” komutanı sıfatıyla “ülkeyi İslami terör odaklarından kurtarmak” amacıyla tekrar sahneye çıktı.
Emekli komutanlar ve subaylardan oluşan bir ekip ile faaliyetlerini sürdüren Hafter, “halkın isteği üzerine” ülkenin içinde bulunduğu anarşi ortamına son vermek ve devlete heybetini tekrar kazandırmayı amaçlamak şeklinde bir imaj oluşturma peşinde.
Hafter, 16 Mayıs 2014 tarihinde Bingazi’nin doğusunda yer alan milislerin bulunduğu bölgeye hava saldırısı düzenlemişti. İslami akımların karargahlarından birisi olarak kabul edilen bölgede ağır silahların bulunduğu iddia edilmekteydi. Saldırıda 79 kişi hayatını kaybetti 141 kişi de yaralandı.
Libya’nın doğusundaki bölgelere Mısır savaş uçakları da yaklaşık bir ay önce Mısır Özgür Ordusu’nun yerleşim bölgeleri olduğu gerekçesiyle hava saldırısı düzenlemiş ve bölgeyi bombalamıştı.
HALİFE HAFTER KİMDİR?
Halife Hafter, Libya Askeri Akademisi mezunu bir asker. Libya’da krallığın devrildiği ve Kaddafi’nin işbaşına geldiği 1969 darbesine katıldı.
1978-1987 yılları arasında cereyan eden Libya-Çad Savaşının önemli aktörlerinden birisiydi. Bu savaş esnasında Çad ordusu tarafından esir alındı.
Libya Ordusu o dönemde Hafter’den vazgeçerek, Çadlılardan onu kurtarma girişiminde bile bulunmad. Sonraki süreçte Hafter Çadlıların elinde ABD ordusu tarafından kurtarıldı. Bu olay hala gizemini koruyor. ABD bununla da yetinmeyerek Hafter’e siyasi sığınma hakkı vermişti.
Bundan sonra Hafter ülke dışında Kaddafi’ye karşı faaliyet göstermeye başladı. Ancak bu süreçte hem Kaddafi yönetimi ve hem de Kaddafi karşıtları nazarında soru işaretleri taşıyan bir isim olarak algılandı. İki taraf da Hafter’I CIA ajanı olarak suçladı.
Libya’da Kaddafi’ye karşı başlayan ayaklanmadan bir ay sonra Mart 2011’de, yirmi yıl aradan sonra Hafter tekrar Libya’ya döndü.
Kaddafi’nin devrilmesinin ardından Libya Milli Meclisi tarafından kara kuvvetleri komutanlığına atanan Hafter’e Meclis, siyasi hedefleri olduğu için güvenmemekteydi.
Hafter’in etrafında Kaddafi zamanında ordudan ayrılmış Kaddafi muhalifi subay ve yüksek rütbeli askerler bulunuyor. Libyalı devrimciler Hafter’in Kaddafi’nin ordusundan da destek aldığını savunuyor.
Libya Devrimi’nin bir numaralı komutanı Abdulfettah Yunus ile Hafter arasında ciddi bir anlaşmazlık bulunmaktaydı. Yunus 2011 yılı Temmuz ayında yani Kaddafi’nin devrilmesinden kısa bir süre önce uğradığı bir suikast sonucunda hayatını kaybetti. Bu güne kadar olayın failleri bulunamadı.
Bu suikast ve Kaddafi’nin öldürülmesinin ardından yeni Libya ordusuna 150 yüksek rütbeli subay atandı. Bu subaylar ülke Milli Meclisi’ne karşı zaman zaman operasyonlar düzenliyor ve Meclise çalışma ortamı bırakmyordu.
Libya Milli Meclisi Başkanı Nuri Busehmeyn kısa bir süre önce Hafter’in kanun dışı faaliyetler gösterdiğini açıklamıştı. Söz konusu açıklamanın ardından kısa bir süre sonra Meclisin basılarak faaliyetlerinin askıya alınması dikkat çekti.
Libya Milli Meclisi, Hafter güçlerinin resmi sözcüsü Meclis’in “Milli Ordu” tarafından basıldığını doğruladı.
YENİ BAŞBAKAN’IN ATANMASI
Ülkede yeni hükümeti kurma görevinin Milli Meclis tarafından Ahmet Meitek’e verilmesinin ardından yapılan bu baskın tesadüf değil. 113 oy almasına rağmen Meitek’in hükümeti kurmakla görevlendirildiği, bunun kanunlara aykırı olduğu iddia edilmiş ve kargaşa çıkarılmıştı.
Ancak Meclis başkanı gerekli sayıya ulaşıldığını açıklamıştı. Libya kanunlarına göre Meitek’in en az 120 oy alması gerekiyor. Ayrıca Meitek’in İhvan tarafından desteklendiği iddia edilmiş ve müdahale için kılıf uydurulmak istenmişti.
Meitek’in başbakan olmasının ardından, yaklaşık bir yıldır petrol ihracatının yapıldığı limanları elinde bulunduran milisler, limanları hükümete teslim etmekten vazgeçebilecekleri tehdidinde bulunmuştu.
SİSİ’NİN HAFTER’İ DESTEKLEDİĞİ İDDİALARI
Libya’da, Mısır Cumhurbaşkanı adayı Abdulfettah el Sisi’nin Hafter’i desteklediği şeklinde iddialar var. Hafter daha önce yaptığı bir açıklamada, milislerin elinde bulunan limanları kontrol altına almak için Sisi’nin kendisine destek göndermeyi teklif ettiğini açıklamıştı.
Sisi daha önce kendisi ile yapılan televizyon mülakatlarında da Libya’daki durumun Mısır’ın güveliği için tehdit oluşturduğunu ifade etmiş ve hatta Libya’da Sisi’yi destekleyen gösteriler yapılmıştı.
KRALLARIN DEVRİLİŞİ: ABDUNNASIR VE KADDAFİ
Libya, Mısır’dan çok çabuk etkilenen bir ülke olarak biliniyor. Mübarek’in devrilmesinden 6 gün sonra Şubat 2011’de Libya’da Kaddafi’ye karşı devrim başlamış ve Ekim 2011’de Kaddafi öldürülmüştü.
Cemal Abdunnasır ve arkadaşları 1952’de Kral Faruk’u devirmişti. Kaddafi ise 1969 yılında daha 27 yaşındayken Mısır’ın desteği ile Kral Sunusi’yi devirmişti.
Ne garip tesadüf ki, 1 Eylül 1969 tarihinde Kaddafi, Kral Ahmed Şerif el Sunusi’ye karşı darbe yaptığında, Sunusi Türkiye’dedydi.
Sunusi bu darbeden sonra Türkiye’de kalamadı ve Yunanistan’a geçmişti.