Libya’da İnisiyatifi BMGK’ya Devretmek UMH ve Türkiye’nin Pozisyonunu Nasıl Etkileyecek?

Eski Trablus Büyükelçisi Uluç Özülker, "Türkiye haklı ve güçlüyken, Libya konusu Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne devredildiği takdirde dengeler farklı bir boyuta taşınır" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye'nin Libya'ya asker gönderme kararının ardından bölgedeki dengeler büyük ölçüde değişti.

Hafter güçlerinin Trablus'a yönelik saldırılarına sessiz kalan uluslararası toplum, Türkiye'nin çabalarıyla Berlin Konferansı'nda bir araya geldi.

12 ülke ve 4 uluslararası örgütün katılımıyla gerçekleşen zirveden çıkan sonuçlar ise tartışılmaya devam ediliyor.

Bilindiği üzere, zirvenin sonuç bildirgesinde Birleşmiş Milletler öncülüğünde bir süreç işleneceği ve önümüzdeki günlerde Cenevre’de askeri komite toplanacağı açıklandı. Almanya Başbakanı Merkel, imzalanan metinlerin BM Güvenlik Konseyi’ne kabul edilmesi gerektiğini ve böylelikle uluslararası resmiyet kazandırılması konusunda mutabık kalındığını kaydetti.

Peki, Libya krizinin BM Güvenlik Konseyi'ne devredilmesi Türkiye için ne anlama geliyor?

Konuyla ilgili yenisafak.com'a değerlendirmelerde bulunan, eski Trablus Büyükelçisi Uluç Özülker, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi üyesi olmadığını hatırlatarak, "Libya krizi normal şartlarda uluslararası bir plana atılmış bulunuyor. Böylece Libya konusu Rusya ve Türkiye'nin ikili olarak ele alıp üstünlüklerinin sürdürebilecekleri bir ortamdan çıkıyor. BM Genel Sekreteri Guterres bu işi üstlendiklerini ve BMGK dahil gereğini yapacaklarını ifade etti. Türkiye Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi değil, bu veto sahibi ülkelerin götüreceği bir konuma gidecek gibi gözüküyor" dedi.

"Türkiye haklı ve güçlüyken, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne devredildiği taktirde dengeler farklı bir boyuta taşınır diyen" Özülker, şu ifadelere yer verdi:

"Almanya Şansölyesi Merkel'in zirve sonrası açıklamaları 'yapıcı muğlaklık' olarak öne çıktı. Başka bir ifadeyle burada 'başarısız olmadık ama nihayetinde bu işi burada bitiremedik' dedi. Bu anlaşma şu kadar iyi, bu kadar kötü demek için çok erken. Türkiye yönünden riskler var. Bu süreç Türkiye'nin elinde tuttuğu gücü, merkezde zayıflatacak istikamette gelişebilir"

HAFTER BÜYÜK BÖLÜMÜ KONTROL EDİYOR

Libya'da Hafter güçlerinin ülkenin büyük bölümünü kontrol ettiğini belirten Özülker, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Hafter her halükarda ülkenin yüzde 90'ını ele geçirmiş ve güçlü durumda. Avrupa ve Körfez'den onu destekleyen ülkeler de var. Bu koşullar altında küçük bölgeyi kontrol eden, zayıf ama meşruiyeti elinde tutarak devam eden Sarrac hükümetinin Hafter'e göre elde edebileceği hak ve hukukun güç dengeleri içinde daha düşük olma ihtimali var."

ORTAK HÜKÜMET ORTAYA ÇIKABİLİR

"Libya'da olası çözüm senaryosu ne olabilir?" sorusuna Özülker, şu yanıtı verdi:

"Her halükarda çözüm olarak ortaya konacak, ortak bir mutabakat hükümetidir. Bu böyle olduğu taktirde meşru meşru olarak sadece Sarrac değil, ortak hükümet ortaya çıkacaktır. Hafter bulunduğu ölçüde de Türkiye ile olan ilişkilerine baktığımızda nasıl bir davranış içerisine karşı gireceği doğrusu kestirmek mümkün değil."

Libya Haberleri

Libya'nın başkenti Trablus'ta Gazze'ye destek gösterisi düzenlendi
Libya'nın petrol ve gaz üretimi son 11 yılın en yüksek seviyesine ulaştı
Libya belediye meclisi seçimlerine katılım yüzde 77,2 oldu
Libyalılar belediye meclisi seçimleri için sandık başında
UCM, Libya'da savaş suçlarına karışan 6 Kaniyat milisi hakkındaki tutuklama kararının gizliliğini kaldırdı