Libya’da Asker Eskisinden Darbeci Üretme Deneyi

Libya’da eski askerlerden de ihtilalci üretilebilir mi deneyinin yapıldığını ancak uygun şartlar olmadığından bu tür deneylerin başarısızlıkla sonuçlanma ihtimalinin yüksek olduğunu düşündürtüyor.

14 Şubat 2014 sabahı, Mısır’da darbeyi heyecanla desteklemesiyle ünlü El Arabiye televizyonu son dakika haberi olarak bir “ihtilal açıklaması” yayınladı. Omzunda çokça rütbe bulunan asker kıyafetli bir kişi Libya milli marşının ardından özetle “Libya Milli Ordusu adına konuştuğunu, Milli Meclisi ve geçici hükümeti tanımadığını, geçiş hükümeti kurulacağını” söylüyordu. Vatan, millet, barış ifadelerinin bolca geçtiği konuşmanın dikkat çeken bir yönü de söz konusu eski askerin “bunun geleneksel bir ihtilal olmadığını” ifade etmesiydi. Bu bir ihtilal değildi aksine devrimin gidişini düzeltme idi. Tabi bu yüksek derecedeki bilgi düzeyi göz yaşartıcıydı. Demek ki geleneksel darbelerin artık tutmayacağını biliyordu yaşlı asker. Ama içindeki vatan sevgisi yine de darbeye itiyordu, elinden ne gelsindi.

Bu açıklamayı yapan eski asker Halife Hefter idi. Halife Hefter Kaddafi adına anlamsız Libya-Çad savaşına komuta ederken Çad güçleri Hefter’i esir alırlar. Ancak   Çad ile işbirliği yapıp Kaddafi’yi devirme planları yapan Hefter aslında beraberindeki 1200 askerle Çad’a teslim olmuştur. Kaddafi bu plandan haberdar olunca yüklü miktarda paralar ödeyerek Hefteri Çad’dan istiyor ancak orada Amerika devreye giriyor ve Hefter’i alıp Amerika’ya götürüyor. Virginia’da yaklaşık yirmi yıl CIA desteğiyle gününü bekleyen Hefter 17 Şubat Devrimi  başladıktan sonra Libya’ya geliyor. Libya’ya geldikten sonra Genelkurmay başkanı olmak için defalarca girişimde bulunan, ancak geçmişinin Libya’lılar tarafından bilinmesi nedeniyle  her defasında başarısız olan ve halk desteği olmayan Hefter bu son adımıyla gerçek niyetini de ortaya koymuş oldu.

Hefter bu açıklamayı, Suudi Krallığı’nın finanse ettiği El Arabiye televizyonuna yaptı. Televizyon bununla da yetinmedi Libya’da internet ve iletişimin tamamen kesildiğini ve Hefter’e bağlı güçlerin Libya’nın yaşamsal alanlarını kontrol altına aldığını iddia etti. Belki de eski günlerin hayali ile ve Tahrir meydanının Libya’da değil de Mısır’da olması üzüntüsü ile milyonluk yığınların kendisine destek için Libya’yı baştan başa isyan ateşi ile dolduracağını sandı. Bunun olmaması durumunda en azından halihazırdaki gösterilerin bu yönde kullanılabileceğini düşündü.

Hefter’in bu açıklamayı nereden yaptığı bilinmiyor. Kapalı bir ortamda olduğu anlaşılıyor. Daha sonra bir Libya televizyonunu arayan Hefter Libya’da olduğunu söyleyerek Tunus’a kaçtığı iddialarını çürütmeye çalışıyordu. Hefter “büyük bir söz” daha söyledi: “Kimseden korkmuyorum ve halk yönetiminden başka bir yönetim de kabul etmiyorum” diyordu. Hefter belki farkında değildi ancak 40 yıl boyunca Kaddafi’nin kullandığı aynı ifadeyi kullanmıştı: “Sultataş Şa’b” (Halk Otoritesi). Halk otoritesi için halkın seçtiklerini yok saymak. Halk otoritesi için halkı darbelerin ve postalların karanlığına boğmak. Hepsi halkın iktidarı için.  

Hefter ve ondan yeni bir darbeci asker üretmeye çalışan güçlerin farkında olmadığı veya görmezden geldikleri bir gerçek daha vardı. Libya’da şu an Hefter’in veya onun gibi bir eski generallerin komuta edeceği nitelikte bir ordu yok. Libya devrimini Mısır’dan ayıran bir gerçeklik bu. Dolayısıyla Libya’da üretilecek bir Sisi’nin işi zor olacaktır. Tıpkı Hefter’in işinin zor olduğu gibi.

Yazının Devamı.. 

Yorum Analiz Haberleri

"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango
Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye