Libya: Hukuksuz Transferler (BELGESEL-VİDEO)

Al-Jazeera Batı ülkelerinin siyasi sığınmacıları Kaddafi yönetimine teslim etmesini ve Trablus’taki Ebu Selim Cezaevi gerçeğini belgesele dönüştürdü.

HAKSÖZ-HABER

Dom Rotheroe ve Juliana Ruhfus tarafından hazırlanan belgeselde İngiltere’nin katkısıyla tutuklanan Libyalı muhaliflerin Kaddafi döneminde Libya istihbaratının işkence merkezlerinde nelerle muhatap oldukları anlatılıyor. Bugün Libya’da etkin konumda bulunan bazı isimler İngiliz Hükümetinin kendilerini Kaddafi diktatörlüğüne teslim etmesinden sonra yaşadıklarını ayrıntılarıyla ifade ediyorlar.

Eylül 2013’te insan haklı örgütlerinin temsilcileriyle yapılan Libya ziyaretinde hazırlanan bu belgeselde İngiliz hükümetinin ve CIA’nın el-Kaide örgütüyle irtibatlı olduklarından şüphelenilen pek çok kişinin hukuk dışı yöntemlerle kaçırılıp sorgulandıktan sonra Kaddafi yönetimine teslim edilmeleri olgusuna ışık tutuluyor.

Bu kaçırmaların odağında Libya İslam Savaşçıları (LİS) Örgütü bulunuyor. Bu örgüt Sovyetlerin Afganistan işgaline karşı Afgan Müslümanlara yardım için Libya’dan giden kişilerce kurulmuş. Rusların yenilmesinden sonra Libya üzerinde faaliyetlerini yoğunlaştıran bu örgütün iki önemli ismi Emir Abdulhakim Belhac ve manevi lider Sami es-Saadi şu anda Libya’da etkin konumdalar.

11 Eylül eylemlerinden sonra dünyada meydana gelen atmosferi Kaddafi yönetimi kendi lehine değerlendirerek Batı’ya bir anlamda teslim oldu. Kaddafi’nin Batılı ülkelerle ilişkileri gelişince daha önce dünyanın çeşitli ülkelerinde mülteci olarak yaşayan Libyalıların durumu tehlikeye girmişti. Aslında hem Saadi hem Belhac LİS’in Kaide ile bir irtibatlı olmadığının, kendilerinin Libya’da diktatörlüğü devirmeyi hedefleyen bir yapıya mensup olduklarının altını çiziyorlar.

2004’te tüm dünyada “teröre karşı savaş” büyüyünce Libyalılar da kendilerini güvensiz konumda hissettiler ve sığınacak güvenli ülkeler aradılar. O dönemde Belhac ve Saadi,  bir başka LİS üyesi olan Ziyad Haşim ile birlike Çin’de yaşıyorlardı. İngiltere’den siyasi sığınma talep etmeye çalıştılar.

İlk olarak Belhac yanında hamile eşi Fatima ile birlikte İngiltere’ye gitmek üzere Malezya’ya geçti. Burada sahte pasaport taşıdıkları iddiasıyla gözaltına alındılar. Kuala Lumpur’dan Tayland’a geçerken CIA tarafından kaçırıldılar. Burada gizli bir yerde tutulup, kötü muameleye maruz bırakıldılar. Ve sonunda Libya’ya gönderildiler.

Belhac ve eşinin durumunu açığa çıkaran şey İngiliz istihbarat servisi M16’dan Libya istihbaratına gönderilen bir faks oldu. O dönem İngiliz istihbaratının başındaki isim Sir Mark Allen Libya istihbaratının şef, Musa Kusa’ya gönderdiği faksta tebriklerini iletiyor ve Tony Blair’in planlanan ziyareti öncesinde ilişkilerin geliştirilmesine dair sevincini yansıtıyordu.

25 Mart 2004’te Blair 1943’ten beri Libya’yı ziyaret eden ilk İngiliz başbakanı odu. Ziyareti esnasında “el-Kaide terörüne ve aşırılığına karşı Kaddafi yönetiminin kendileriyle aynı safta savaştığı”nı açıkladı. Aynı gün İngiliz–Hollanda petrol şirketi Shell 1 milyar dolarlık bir anlaşma imzalandığını duyuruyordu.

Saadi de, karısı ve dört çocuğuyla aynı günlerde Hong Kong’ta gözaltına alındı ve Libya’ya gönderildiler. Karısı ve çocukları iki ay sonra serbest bırakıldı ama Saadi 6 yıl hapiste tutuldu.

Trablus’ta Belhac ve Saadi belgesel ekibini daha önce tutuldukları Ebu Selim Cezaevine götürmeyi kabul ettiler. Burada ekibi Musa Kusa’nın İngiliz ve Amerikan istihbaratıyla nasıl irtibat içinde olduğunu ve CIA ve M 16 ajanlarının sorgulamalara katıldıklarını, özellikle dışarıdaki Libyalılar hakkında bilgi almaya çalıştıklarını anlattılar. İşkencenin çok yaygın olduğunu ve genelde boş kâğıtlara imza attırılmaya çalışıldığını da eklediler.

Ziyad Haşim bir yolla İngiltere’ye geçebilmiş ve burada siyasi sığınma talebinde bulunmuş. Haşim şu anda cumhurbaşkanlığı bürosunu yöneten isim.

Kendisini ziyaret edip İngiltere’deki mültecilik durumu hakkında bilgi alan ekibe Haşim, İngiltere’de bulunduğu süreçte hiçbir suçlama yöneltilmeksizin 18 ay hapis yattığını, bırakıldıktan sonra da 3 yıl ev hapsinde tutulduğunu ifade etti.

İngiliz hükümeti Libyalıların Kaddafi yönetimine teslimi konusunda hiçbir açıklama yapmıyor.

Aralık 2012’de Saadi İngiltere aleyhine dava açtı ve hükümeti 3,5 milyon dolar tazminata mahkûm etti. Belhac ve eşi ise para taleplerinin olmadığını ama resmi bir özürle birlikte 1 poundluk sembolik bir tazminatı kabul edebileceklerini söylüyorlar. Bununla birlikte bu insanlardan İngiltere hükümeti adına henüz resmi özür dilenmiş değil.

Çeviren: Hasan Soylu / Haksöz-Haber

BELGESEL:

Libya Haberleri

Libyalılar belediye meclisi seçimleri için sandık başında
UCM, Libya'da savaş suçlarına karışan 6 Kaniyat milisi hakkındaki tutuklama kararının gizliliğini kaldırdı
Libya'daki Temsilciler Meclisi, üzerinde anlaşmaya varılan Merkez Bankası yönetimini onayladı
Alim, muttaki, savaşçı: Çöl aslanı Ömer Muhtar
Libya'da Güvenlik Düzenlemeleri Yüksek Komitesi kurulması kararı alındı