"LGBT" zorbalığı akademik özgürlüğü de ayaklar altına aldı

Dünyanın en saygın okullarından biri olarak bilinen Harvard Üniversitesinde akademik ve fikir özgürlüğü baskı altına alındı.

Araştırmacı ve yönetici olarak 21 yıldır Harvard Üniversitesi’nde görev yapan ödüllü akademisyen Prof. Dr. Carole K. Hooven, insan biyolojisi üzerine dersler veriyor. Hooven, Psikoloji lisans derecesini 1988'de Antioch Kolej'den ve doktora derecesini ise 2004'te Harvard'da cinsiyet farklılıkları ve testosteron üzerine araştırmalarıyla aldı. Hooven, testosteron ve kadın & erkek cinsiyetinin farklıları hakkındaki kitabının tanıtımı sırasında Fox News’te katıldığı bir programda biyolojik olarak sadece 2 cinsiyetin var olduğunu açıkladı.

Profesör, okullarda öğretim görevlilerinin kadın ve erkek kelimelerini kullanmalarının ve hamile kadınlara atıfta bulunmalarının baskılandığını, ‘hamileler’ kelimesinin kullanılmasını yanlış bulduğunu, doğrusunun ‘hamile kadınlar’ olduğunu anlattı.

Prof. Dr. Carole Hooven

Carole K. Hooven, LGBT aktivistlerini saldırgan bulduğunu ve özellikle son 5 yıldır tanık olduğu baskılardan dolayı ‘kendisini hüsrana uğramış hissettiğini’ söyledi.

PROFESÖR HAKARETLERE MARUZ KALDI

Katıldığı programın ardından Hooven, bilimsel verilere dayanarak söylediği veriler üzerine, kendi bölümünün Çeşitlilik, Kapsayıcılık ve Aidiyet Çalışma Kolu Direktörü Laura Simone Lewis tarafından transfobiklikle ve lisans öğrencilerine zarar vermekle suçlandı.

Laura Simone Lewis

Lewis, Twitter’dan başlattığı linç kampanyasında Prof. Dr. Carole K. Hooven’ı LGBT savunucularına hedef gösterdi.

Hooven, sayısız hakaret ve tehditle karşı karşıya kaldı, hakkında paylaşılan tweetler viral oldu ve olay uluslararası haberlere taşındı.

Harvard Üniversitesi

ÜNİVERSİTE YÖNETİMİ SESSİZ KALDI

Yaşananlara dair açıklama yapan Profesör Hooven, “Çalışma kolu direktörünün saldırısı Harvard'ın belirtilen akademik özgürlük ilkelerine aykırıdır ancak herhangi bir disiplin işlemi yapılmamıştır ve hiçbir üniversite yöneticisi, tacizden arınmış bir ortamda görüşlerimi açıklama hakkımı alenen desteklememiştir. Ne yazık ki, başıma gelenler alışılmadık bir şey değil. Akademisyenler resmi yaptırımlar veya düşmanca çalışma ortamları ile getirilen kısıtlamalarla karşı karşıya kalıyor. Üniversite kampüslerinde cinsiyet ve toplumsal cinsiyet bilimi hakkındaki net konuşmalar giderek daha fazla düşmanlıkla karşılanıyor, yöneticiler bilim adamlarını koruma sorumluluklarını ve görüşlerini ifade etme haklarını büyük ölçüde yerine getirmiyor ve durumu düzeltmek için bir çaba sarf etmiyor ya da edemiyor” dedi.

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu