LGBT ideolojisi: Anne-baba olmayacak nesil inşa ediliyor

Ersin Çelik, bir ideoloji olarak "LGBT" sapkınlığının dünya tasarımını analiz ediyor.

Ersin Çelik / Yeni Şafak

LGBT ideolojisi: Anne-baba olmayacak nesil inşa ediliyor

Katıldığı bir canlı yayında “LGBT niye aile yapısını bozsun? İlgisi yok” demişti Kemal Kılıçdaroğlu. Sonra da eşcinseller için yasal düzenleme vaadinde bulunarak ‘cinsel yönelim’in yasayla dezavantaj olmaktan çıkarılacağını reklam panolarından duyurdu.

LGBT aile yapısını bozuyor mu, bozmuyor mu? Dahası, bugünün çocukları hedeflenerek, nasıl bir dünya düzeni kurmak istediklerine dikkat çekmek istiyorum.

Aile yapısının bozulmasından geçtik, “aileyi yok etmek” istiyorlar.

Fizikçi Dennis Meadows’ın birkaç ay önce Youtube’da yayınlanan röportajı Türkiye’de gündem oldu. Dünya nüfusunun 7 milyardan 1 milyara düşürülmesi gerektiğini söyleyen Meadows’ın, tezlerinin satır aralarını okuyunca LGBT ideolojisi ile karşılaşıyorsunuz. Aksini iddia edenler olacaktır tabii. Ancak başka bir izahı yok. Ne diyor Meadows?

“Dünya nüfusunun düşüşü şiddetle değil başka yollarla çözülmeli. Umarım bu medeni bir yolla gerçekleşir. Demek istediğim özel bir yolla. Huzurlu bir yolla. Ancak huzur, herkesin mutlu olduğu anlamına gelmez. Ancak bu yolun şiddetle değil başka yollarla çözüldüğü anlamına gelir ki demek istediğim bu. Yani şu anda 7 milyar insan var ama 1 milyar insanımız olacak. Geri inmemiz gerekiyor. Umarım bu yavaş bir şekilde olur ve eşit bir şekilde.”

Altı milyar (son güncel verilerek göre 7 milyar) insan; özel ve huzurlu bir yolla, şiddet olmadan, yavaş yavaş nasıl yok edilebilir? Düz mantık; sırası gelen, vadesi dolan ölecek! Ancak yerlerine yeni bir nesil gelmeyecek. Yani, üreme duracak. Worldometer’in anlık raporlarına göre dünyanın mevcut nüfusu yaklaşık 8 milyar. 2022 yılında şu ana kadar 90 milyon bebek doğmuş ve yine yaklaşık 40 milyon insan ölmüş. Yani doğal nüfus büyümesi yavaşlasa da devam ediyor. Tahminlere göre 2048’de dünyada 9 milyar insan yaşıyor olacak.

Gıda krizi, salgınlar, iklim değişiklikleri, kuraklıklar, yoksulluk ve açlığın önüne geçmek, daha da önemlisi “dünyayı paylaşmak istemeyen” bu üstenci aklın sahipleri kendilerine butik bir dünya inşa etmek istiyorlar. Bu planın işlemesi için de nüfusun büyümesini durdurmak ve eksiye geçilmesi gerekiyor. Yani neslin devamının önüne geçilmesi şart. LGBT ideolojisi tam da burada devreye giriyor. Kadın ile erkeğin birleşmesinin, aile olmasının ve nihayetinde üremenin önüne geçen çalışmaları LGBT örgütleri uzun zamandır sistematik şekilde uyguluyorlar. LGBT ideolojisi tüm dünyada meşru olma ve destek bulma aşamalarını geçti. Zamanın yetişkinleri ve gençlerine “farklı cinsel yönelimlere saygı duyma dayatması” eşiği çoktan aşıldı. Bilimsel hiçbir kanıtı olmamasına rağmen “homosek-süellik doğuştandır” fikrini ortaya atıp Dünya Sağlık Örgütü ve güdümündeki doktorları sözcü yaptılar.

Şimdi de çocuklar direkt hedefte. Artık yeni bir aşamaya geçildi. Avrupa’da ve Amerika’da ana okullarında artık çocuklara cinsel kimlik dersleri verilmeye başlandı. Eşcinsellik, üçüncü cinsiyet ve trans çocuklar anlatılıyor. Aileler bu eğitimlere müdahale edemiyorlar. Mahkemeler, okul haklarını aile haklarından üstün tutuyorlar. 28 Şubat sürecinde Türkiye’de de uygulanmak istenen cinsellik eğitimi Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da 2-4 yaş arası çocuklara cinsiyetsizlik üzerinden veriliyor.

Kuluçka merkezi Amerika. Ülkedeki çocuklara ergenliği engelleyen, biyolojik cinsiyetleriyle yaşamalarını önleyecek ilaç tedavisi için yasal düzenleme gündeme getirildi. Hem de ABD Sağlık Bakan Yardımcısı Rachel Levine yaptı çağrıyı. Levine, “Çocukları ergenlik engelleyici ilaçlara devam etmeleri ve cinsiyet değiştirme ameliyatı olmaları için desteklememiz gerekiyor” dedi.

ABD’de başta Alabama olmak üzere birçok eyaletteki çocuklar, bu hormonları ailelere danışmadan ve onlardan gizli olarak, ücretsiz almaya başladılar. Öyle ki fıtrata müdahale öğretmenlerin desteği ile yapılıyor. Okudukça, araştırma yaptıkça ve konunun uzmanlarından bilgi aldıkça dehşete düşüyorum. ABD’de ve Avrupa’da “yanlış bedende doğma” fenomeni kız çocukları arasında hızla yayılmış durumda. Kız çocukları ergenlik çağına doğurganlığını tamamen ellerinden alınmış halde giriyorlar. Sonrası yok! Pişman olmak, kadın gibi yaşamak yok. Soyu kurutma ekosistemi ise okul öncesi eğitimde başlıyor. Fox News sunucusu Tucker Carlson’un anaokullarında gizlice yapılan LGBT eğitimine isyan ettiği yayını izlemişsinizdir. Anlattıkları karşısında dehşete düşmemek elde değil. ABD’de birçok eyalette aileler ayağa kalkma aşamasındalar. Önümüzdeki yazılarda o ailelerin gözlemlerini de aktaracağım.

Dünyanın nüfusunu bir milyara düşürecek projenin temeli işte bu okullarda atılıyor. LGBT ideolojisi geleceğin anne babalarının, çocuk sahibi olmasını faşist uygulamalarla önlemeye başladı. Yazdıklarım, aktardıklarım komplo teorisi değil. Her şey gözlerimizin önünde yaşanıyor. Özgürlük, tercihlere saygı, aşk, sevgi gibi kavramlar üzerinden tüm insanlığın üzerine kâbus gibi çöktüler. Barışçıl ve şiddet barındırmayan yöntemlerle dünyada 1 milyar insan bırakma projesi çoktan hayata geçirilmiş bile.

Yorum Analiz Haberleri

2024 senesinde coğrafyamızdaki siyasi olaylar
Birleşmiş Milletler neden yeni Suriye'de rol almamalı?
Suriye Devrimi'ne Kur’an penceresinden bakış
İran kendi ipini çekiyor…
Ekran karşısında beyni çürüyen bir nesil...