Laiklik: Tartışmak Yasak Benimsemek Mecburi

Tecrübelerle sabit olduğu üzere bu ülkede laiklik tartışması Atatürk’e, Atatürk tartışması bürokratik oligarşinin iktidarı elinde tutabilme niteliğine bağlıdır.

Kenan Alpay’yın Yorumu:

Laiklik salt olarak sosyal ve siyasal bilimlere ait bir kavram olsaydı, felsefi olarak içinin nasıl doldurulacağına ilişkin bir önerme olsaydı işimiz çok kolay olurdu. Oysa laiklik bu ülkede ideolojik ve idari bir sistem olarak Kemalist cumhuriyetin halka karşı kullandığı tahrip gücü son derece yüksek bir silah işlevi gördü bu ülkede. Dört nesil boyunca toplumun maruz kaldığı travmalar o kadar taze ki laik bir sistem ve toplum inşa etmek adına hayata geçirilen sistematik zulümlerin dökümünü yapmaya gerek yok sanırım.

Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ı “laiklik yeni anayasada olmamalıdır” teklifinden ötürü adeta doğduğuna pişman eden bir atmosfer nasıl da yıldırım hızıyla inşa edildi, değil mi? Başbakan Ahmet Davutoğlu dâhil AK Parti’nin en yetkili isimleri hatta Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan da bu teklife karşı beyanlarda bulunduysa da yine de hedef olmaktan kurtulamadılar. Meclis Başkanı Kahraman’ı ‘şahsi düşüncelerim’ demeye mecbur kılan, Hükümet ve AK Parti temsilcilerini Kahraman’dan uzak durmaya ve laikliğe sahip çıkmaya yönlendiren temel saik kim ne derse desin halen ülkeye egemen olan ‘despotik iklim’dir. Düşünme melekelerini felç eden “her şey tartışılabilir ama Atatürk ve Atatürkçü değerler sistemi asla!” uğultusu üzerine çöktüğü toplumun iflahını kesmekten vaz geçmeyecek anlaşılan.

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!