Laik kesim özeleştirisini yapmış, dağılabilirsin Türkiye!

İstanbul Life dergisi bu ayki sayısında Bir Başkadır dizisinden yola çıkarak laik kesimin özeleştiri yaptığını iddia etmiş.

Abdurrahman Güner / HAKSÖZ HABER

İstanbul Life isimli dergi, Bir Başkadır dizisini incelediği Aralık-Ocak sayısının kapağında ‘Laik kesim özeleştirisini yaptı, peki muhafazakar kesim ne zaman yapacak?’ başlığıyla okuyucuya sesleniyor.

Bir Başkadır isimli dizi çok fazla tartışıldı, konuşuldu. Bu sebeple dizinin içeriği hakkında burada doğrudan bir şey söyleme ihtiyacı hissetmiyoruz. Ancak özeleştiri meselesi ‘bir başka’ başlık altında incelenmesi gereken bir mesele. Bir tane dizi çekerek kimse özeleştiri falan yapmış olamaz.

İşin en enteresan yanı diziden yola çıkarak yapılan tartışmalarda, dizinin muhafazakarları 'temsil etme' biçiminin tartışmalara da yansımış olması. Muhafazakar kesim yine ikinci planda kendisini kendisinin değil bir başkasının temsil ettiği bir düzlemde anlatmaya çalışıyor. Bu sebeple olsa gerek İstanbul Life, laik kesimin özeleştirisini yaptığını rahatlıkla söyleyebilmiş. Aslında burada oldukça oryantalistik bir yaklaşım söz konusu. Yani Marx'ın doğu için söylediği, "onlar kendilerini temsil edemezler, temsil edilmeleri gerekir." tespitinden(!) bugüne çok fazla bir yol alınmış değil. Doğuluları, dindarları, muhafazakarları vb. hala başkaları temsil ediyorlar. Peki, bu temsillerden yola çıkılarak 'özeleştiri' yapılabilir mi?

Öncelikle özeleştiri yapıcı olduğu kadar biraz insanın canını yakan, kıyıcı bir şeydir. Dizide Halk TV’ye tepki içeren sahneden dolayı birkaç ismin rahatsızlığını dile getirmesi bir yana laik kesimden dizinin yaptığı iddia edilen ‘özeleştiri’ için onay falan göremedik. Laik kesim diziyi eleştirel bir zeminde ele aldı. Bunu dizide kendilerine dönük eleştirilerden dolayı yaptılar. Sünni Müslümanların nasıl bu kadar mağdur gösterildiğinden şikayet eden yazılar bile yazıldı. Yani öncelikle sol-Kemalistler’in bu özeleştiri denilen şeye nasıl yaklaştıklarına bakmak lazım. Eğer bir özeleştiri olsaydı bunun içselleştirilmiş olması gerekirdi. Öteki türlü yapılan şey özeleştiri değil adına ne diyeceğimizi bilemediğimiz bir başka şey oluyor.

Dizinin seküler kesime dönük eleştirilerini nasıl dile getirildiği de ayrıca incelenmelidir. Muhafazakarların dertlerini ‘nostaljik’ bir perspektiften ele alan yapım var olan paradigmadan hareketle yapıyor ne yapıyorsa. Üst perdede kendisini izlettirmek isteyen bir yapımla karşı karşıyayız. Bunu da başarmış bir yapımla. Laik kesimin özeleştiri deyince uğraşması gereken meseleler ise bambaşka. Bir toplumsal kesimin tarihe ve topluma dönük esaslı sorgulamalar gerçekleştirmesinden bahsediyoruz. Böyle bir iş, bir Netflix dizisiyle yapılması mümkün olmayan bir iştir!

Medya Haberleri

Facebook, Filistinli haber kaynaklarını yüzde 77 kısıtladı
İsmail Saymaz sen tam bir yalan makinesisin!
Yeni Akit bu saçmalıklara yer vermek zorunda mı?
Milyonların katili Esed'in Halk Tv’de CHP’ye teşekkürünü unuttunuz mu?
Nagehan Alçı’nın başörtülü yayın performansı: Suriye Devrimi’ni DAEŞ’le aynı kefeye koyma çabası