Kuzey Halep'te hukuk eğitimi: Siyasi değişime bağlı bir gelecek

Suriye'deki genel istikrarsızlık hukukun işletilmesi için de büyük bir tehdit oluşturuyor. Muhaliflerin kontrolü altında olan bölgelerde hukukun sağladığı haklar üniversite ile siyasi irade arasındaki etkileşimle koruma altına alınmaya çalışılıyor.

Fatih Demir/HAKSÖZ HABER

Halep'in kuzey ve doğu kırsalında mali ve sosyal sorunlara ilişkin davalar oldukça yaygın. Ancak bölge, Suriye Geçici Hükümeti'nin (SIG) fiili otoritesi tarafından yönetildiğinden, Halep vilayetinin kuzey ve doğu kırsalındaki hukuk uygulamasının geleceği konusunda yerel halk arasında endişelerin devam ettiği belirtiliyor.

Tüm hukuk uygulamalarının resmi devlet kurumları ve bunların idari kararlarına, mevzuatlarına ve yargı kararlarına bağlı olduğundan bu tür endişelere hükümetin kendisi de dikkat çekiyor.

Hukukun işletilmesi için çabalayan bölgedeki yetkililer hukuk okuyan öğrencilerin ülkenin geleceği için çok şey yapabileceğine inanıyor. Bölgede bulunan Halep Üniversitesindeki öğrencilere hukuk okumanın ne anlama geldiği, gelecekte iş ağı oluşturmak için şimdiden çalışmalara başlandı.

2021’de mezun olan hukuk öğrencileri Özgür Barolar Birliği'ne katılarak bölgedeki hukuk faaliyetlerine başladı. Hukuk mezunu Bakur, "Üniversitede Suriye, Fransız ve Mısır yasalarını okuduk ve eğitim materyallerimiz bir şekilde Suriye'deki diğer fakültelerde öğretilenlere oldukça benziyor" dedi.

Rejimden kurtarılmış bölgelerdeki öğrencilere eğitim vermeyi amaçlayan Halep Üniversitesi olarak da bilinen Özgür Halep Üniversitesi 2015 yılında Suriye Geçici Hükümeti’nin aldığı bir kararla kuruldu.

2020 yılında hukuk mezunu olan otuz yaşındaki Ahmed el-Harah, kurtarılmış bölgelerdeki düşük istihdam olanakları, kendisinin ve diğer avukatlara uygulanan yasal statüler konusundaki endişeleri Suriyeli gazeteci Enab Baladi ile paylaştı. Harrah, “Uluslararası kamu hukuku, uluslararası hukuk ve İslam hukuku okuduk. Ayrıca Suriye'nin her türlü medeni, ticari ve ceza kanunlarını ve bazı Arap yerleşik kanunlarını inceledik. Eğitim metodolojisi ve planı iyiydi ama pratik hayatta bu yeterli olacak mı?”

Yerinden olma koşulları ve kuzey Suriye bölgesine yönelik askeri çatışmalar nedeniyle öğrenimi yarıda kalan el-Harah, mezun olduğu hukuk fakültesindeki öğretim planının uygulanabilirliğinden ve Kurtuluş Hükümetinin bir hukukçu olarak çalışmasına izin verip vermeyeceğinden emin değil. Farklı siyasi ve askeri eğilimler tarafından yönetilen birçok bölgeye bölünmüş olan tüm Suriye'de hukukçular benzer durumlarla karşı karşıya.

Halihazırda bölgenin hukuk bürolarından birinde stajyer avukat olarak çalışan El-Harah, “Hukuki rolümüz değişen siyasi ve askeri durumlardan etkilenebilse ve gelecekte bazı kararları uygulayamayabilirsek de, Bölgede insanların haklarını savunmak, onları hukuken temsil etmek ve profesyonel hukuki tavsiye ve danışmanlık vererek onlara yardımcı olmak için avukatların olması gerekiyor.” dedi.

Rejim hükümeti, Suriye'nin kuzeyinde faaliyet gösteren fiili makamları tanımadığı gibi, kişilerin hukuk uygulama hakkının kazanılması ve tanınmasına ilişkin yargı veya idari kararları da dahil olmak üzere bu makamlarca verilen herhangi bir kararı da kabul etmeyerek tüm hukuk ve idari kuralları çiğniyor.

1990'da düzenlenen Sekizinci Birleşmiş Milletler Suçun Önlenmesi ve Suçluların Islahı Kongresi'ne göre, her kişi “haklarını korumak, tesis etmek ve her aşamada savunmak için kendi seçeceği bir avukatın yardımına başvurma” hakkına sahiptir.  Ayrıca maddeye göre, “Hükümetler, avukatların tüm mesleki görevlerini gözdağı, engelleme, taciz veya uygunsuz müdahale olmaksızın yerine getirebilmelerine imkan sağlar.” deniyor.

Özgür Halep Üniversitesi, özellikle Hukuk Fakültesi ve resmi kurumlar tarafından verilen idari kararlarla lisans gerektiren tüm disiplinler için Suriye'de bir yükseköğretim kurumu olarak tanınması konusunu dikkatle takip ederek, idari kurumların muhakkak fakülteye ve mezunlarına dönük çalışmaları mümkün kılmasını talep ediyor.

Özgür Halep Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Abdülkadir el-Şeyh, Enab Baladi'ye, “Kurtuluş Hükümeti’nin elindeki bölgelerdeki yargı otoritesi, yargı çalışmaları hukukçulara güvenilerek oluşturulmuştur. Halkın işlerini yürütmek ve davaları çözmek için Suriye hukukunun yanı sıra uluslararası yasal düzenlemeler ve kurallar çerçevesinde 1950 Suriye Anayasası'nın kabul edilmesi kararlaştırıldı. 1950 Anayasası, Suriye'nin Fransa'dan bağımsızlığını kazanmasından sonra yazılmıştı.” dedi.

*Bu yazı Enabbaladi.net haber sitesinde yer alan Enab Baladi – Saleh Malas imzalı haberin verileriyle hazırlanmıştır. 

Çeviri Haberleri

Suriye devrimi en çok Siyonistleri ve Sisi'yi korkuttu!
Batılı ülkeler Suriye'de esas gücün kim olduğunu sonunda kabul etti!
Batı, Rusya, İran ve Arap diktatörlükleri Suriye devrimiyle boylarının ölçüsünü aldılar!
Biden ABD’nin hayali demokrasisini ayakta tutan sapkın bir yalanın vücut bulmuş halidir
Mücahitlerin şahin insansız hava araçları: Suriye semalarındaki yeni silah