Kuytul’un Suriye Cihadına İthamlarına Reddiye

Kur’an-ı Kerim’de Allah “Müminleri harbe teşvik et” derken Furkan Vakfı’nın lideri Alparslan Kuytul, bu kez daha açık bir dille Suriye’de cihad eden halka ithamlarda bulundu.

Alparslan Kuytul’un Suriye direnişine yönelik sözlerine Ferman Nazif'in Islahhaber'den verdiği cevap:

***

Alparslan Kuytul’un Suriye Cihadına İthamlarına Reddiye

Kur’an-ı Kerim’de Allah “Müminleri harbe teşvik et” derken, her fırsatta cihada ve mücahidlere itham eden Furkan Vakfı’nın lideri Alparslan Kuytul, bu kez daha açık bir dille Suriye’de cihad eden halka ithamlarda bulundu. Meselenin ciddiyetine binaen bu kez cevap vermemiz gerekiyor.

1) Kuytul: “Olan oldu, daha fazla olmasın. Zehir içeceksiniz, bırakacaksınız. Başka çareniz yok. Bu zalimi deviremezsiniz. Zehir içeceksiniz, bırakacaksınız. Başka ülkelere kaçın. Bu işin bir yere varacağı yok.”

Kuytul son zamanlarda mücahidlere her türlü zannı yapmıştı. Bu kez açıkça safını belli etti! Bu konuşma masum ve duygusal havasında olduğuna bakmayın, Kuytul’un tarzıyla konuşacak olursak bu cümleler aslında bir projenin ürünü!

Dört yıldır Kuytul böyle bir laf etmemişti, neden şimdi? Suriye cihadı geriliyor mu peki? Aksine zafere gidiyor! Bakın son iki aydır Suriye’de çok şey değişti. Suriyeli muhalifler Fetih Ordusu ismiyle tek sancak altında ortak operasyon kararı aldılar. Allah’ın da yardımıyla 4 yıldır alamadıkları bir eyalet merkezi olan İdlib şehrini birkaç günde ele geçirdiler! Böyle bir fethi Esad medyasını da şok etti, adamlar günlerce bunu twitter’da “stratejik geri çekilme, birkaç güne geri alınacak” diyerek verdiler. Hatta Esad da iki hafta içinde İdlib’i geri alacağız dedi. Peki, ne oldu? İdlib’ten sonra Esad bir aydır Fetih Ordusu’na Mastuma, Cisr Şuğur ve Eriha’yı da kaybetmedi mi? Dera’nın da yüzde 70’i artık muhaliflerin elinde. Hatta Esad ilk defa yenildiğini itiraf etti:

http://www.haberturk.com/dunya/haber/1074519-suriye-devlet-baskani-besar-esaddan-yenilgi-itirafi

Bir aydır moral bizden yana, Esad ordusu moralmen çöktü, hatta Eriha’yı Fetih Ordusu’na resmen direnmeden teslim etti, ama Alparslan Kuytul diyor ki “Bu zalimi deviremezsiniz, bırakın ve kaçın”!

Ey Kuytul, Esad bile yeniliyoruz diyor sen hayırdır? Kimin moralini yükseltmek için böyle bir açıklama yapıyorsun? Kime hizmet etme derdindesin? Neden tüm İrancı siteler günlerdir bu videonu sitelerinde ve sosyal medyada paylaşıyor?!

Ayrıca savaştan kaçmak hadislerde 10 büyük günahtan biri değil midir? Sen iki tane konferans salonu verilmedin diye TC’yi videonda tehdit edip “Savaştan kaçan namerttir şerefsiztir” demedin mi? Sen iki konferans salonu için savaştan kaçmıyorsun, kaçan şerefsizdir diyorsun, Suriye halkı 300 bin şehid verdi, kızlarının ırzı kirletildi, dedeleri işkencede şehid oldu… Buna rağmen savaştan kaçsınlar öyle mi? Şeref ve mertlik salon mücahidi olan sana, kaçmak ve teslim olmak onlara mı?

Senin ailen katledilse, eşinin ırzı kirletilse, sen cemaatinle beraber son nefesine kadar savaşır mısın yoksa “zehir içip” bırakıp kaçar mısın? Ki herkes kaçamayacak! En azından zindandakiler ve sivil halk! Bunları Esad zaliminin insafına mı bıraksın mücahidler? Böyle yaparlarsa Allah’a nasıl hesap verebilirler!

Senin sözüne uyup hakikaten bırakıp kaçsalar, bu kez Kuytul’un diyeceği laf hazır: “Bakın gene haklı çıktım, bu şekilde devrim olmaz demiştim. Neden? Çünkü siyaset ve ilim biliyorum, metod biliyorum, Suriye halkı ise din de bilmiyordu siyaset de!”

Neyse ki Suriye Sünni halkı şerefli ve mert bir halk ve asla bu savaştan kaçmayacak!

Neden biz savaşı bırakalım Kuytul? Mücahidlere “Savaşı bırakın siviller ölüyor” diyen sen, neden İran’a “Esad zalimine destek olmayı bırak, siviller ölüyor” demiyorsun! Suriye’deki 300 bin sivilin ölümünde suçlu olarak kıyama kalkmış Sünni halkı gösteriyorsun! Subhanallah! Hizbullah’a, İran’a ve Esad’a yani katiller, tecavüzcüler, işkenceciler suçlu değiller de Sünni kıyam etmiş halk mı suçlu!

Kuytul neden Suriyeli mücahidlere silah bırakın diyor ben size anlatayım. Mesele Suriye falan değil. Kıyammış, cihadmış umurunda da değil! Mesele Kuytul’un elindeki gençlerin cihada gitmek istemesi, şehadeti arzulaması! Kuytul tarzı cemaatler bir yandan şehidler gecesi düzenler, bir yandan da gençleri cihada gidip şehid olmasınlar diye cihad hareketlerine her türlü iftirayı atarlar!

Bakın Suriye cihadı zafere gidiyor, adam çıkmış “silah bırakın kazanamayacaksınız” diyor! Burayı iyi anlayın ki Kuytul gibi hocaların neden böyle dediğini görün!

Alparslan Kuytul niye bir defa Filistin ya da Kafkas mücahidleri için “silah bırakın kazanamayacaksınız” demedi? Ki Kafkasya’da dirensek de hakikaten yakın bir süreçte zafer olmayacak, Filistin’de de aynı şekilde. Ama Kuytul bir defa bile Kafkas mücahidlerine ya da Filistin’dekilere “silah bırakın kazanamayacaksınız” demiyor. Çünkü hakikaten onlar kazanamıyor, bu yüzden Furkan Vakfi’na tehdit değiller!

Kuytul için tek mesele cemaatinin adam kaybetmemesidir. Kuytul için yakın tehdit Suriye’dir, çünkü Kuytul’un yalanının aksine hakikaten kazanıyorlar! Esad da bunu itiraf etti, son bir aydır Batılı analizciler de bunu yazıyor. Suriye cihadı zafere ilerlerse Kuytul elindeki gençleri nasıl tutacak? Onlara Şamil Basayev’i, Abdullah Azzam’ı sen öğretmedin mi? Şehadet geceleri sen düzenlemedin mi? Grup Furkan’ın marşları Cihad ve Şehadetten başka neyden bahsetti!

Abdullah Azzam’ın dediği gibi, tutabilirseniz tutun İslam’ın gençlerini, hayır tutamazsınız, onları şehadet ve zafer çağırıyor!

Silah bırakması gereken Suriye Ehli Sünnet halkı değil Esad’ın kendisidir. Suriye cihadına bir mermi parası ya da bir adam bile göndermeyen Furkan Vakfı’nın “Mücahidlere zafer elde edemiyorsunuz” demesi tam bir ikiyüzlülüktür!

Diyelim ki kazanamıyorlar, senin cemaat olarak yapman gereken para ve adamla desteklemen değil mi? Aksine gençlerin boyunlarına taktığın zincirleri kırmasınlar diye elinden geleni yapıyorsun! Videoda tüm Türkiye’ye bunu diyorsa bir adam, varın özel derslerinde mücahidler hakkında ne diyordur siz düşünün!

Kuytul Suriye cihadına destek vermeyerek hatta diliyle fitne olarak istediği kadar çabalasın, Allah’ın cihad eden mücahidlerine vaadi vardır destek vermeye!

“Ümmetimden bir taife hak üzere üstün olmaya devam eder. Onları yardımsız bırakanlar, onlara zarar veremezler. Ve Allah’ın emri gelinceye kadar onlar bu hal üzere devam ederler.” (Müslim)

2) Alparslan Kuytul videoda: “Bizim insanımız ölmeyi biliyor, mücadeleyi bilmiyor, siyaset bilmiyor, strateji bilmiyor. Bu iş böyle mi olur? Bu kadar insanın ölmesiyle devrim olacaksa, devrim olmaz olsun!”

Biraz önce bu devrim olmaz diyen Kuytul, şimdi de çark etti… Yarın Allah zafer nasip etsin, Kuytul gene orada kurulacak İslam devletine katılmayacak, destek vermeyecektir. Bahanesi de hazır: “Bu kadar insanın ölmesiyle devrim olacaksa, devrim olmaz olsun!”

Üstün siyaset ve strateji bilen Kuytul neden strateji kitabı yazmıyor? Yaz bu kitabı, ben kendim Arapça’ya çevirip bizzat cephedeki kardeşlere vereceğim tamam mı!

Evet bizim insanımız ölmeyi iyi biliyor Kuytul! Çanakkale’de, Hıttin’de, Yermuk’te, Ayn Calut’ta, Malazgirt’te ölmeyi iyi bildiğimiz gibi! Sen bizim ölülerimiz için timsah gözyaşı dökmeyi bırak da, asıl senin İran’ın ölen leşleri için yas tutmaya başla! Suriye Rafıziler için mezar oldu, onlara neden strateji ve siyaset bilmiyor diye eleştiri getirmiyorsun!

Senin gibiler destek vereydi de daha az kan dökülerek bu iş olsa peki olur muydu? Bırakın destek olmayı, videonun başında destek olan TC hükümetini bile eleştiriyor, yani laik demokrat devlet kadar bile olamıyor!

3) Kuytul: “Hesapsız kitapsız atılan adımlar, bunların çok büyük sonuçları var. Üç beş tane tecrübesiz genç bir şey yapacağını zannetti. Hadi onlar hata etti, bari Türkiye hükümeti desteklemeseydi, ‘Yanlış yapıyorsunuz bu iş böyle olmaz’ deseydi. Onlar da demediler, tam tersine desteklediler. Ve iş daha da büyüdükçe büyüdü, yanlış bir dış politika izlenildi.”

TC kadar bile Suriye Sünni halkın kıyamına destek olmayanlara yazıklar olsun! Mücahidler onları değil değil sizlerin yardımını beklerdi, ama sizleri iftira atarken buldu!

Şu lafa bakın: “Üç beş tane tecrübesiz genç bir şey yapacağını zannetti”!

Kuytul’un ya dünyadan haberi yok, ya da mücahidlere iftira konusunda bu videoda kendini aştı! Tamam, sahadan zerre haberin yok, bari bir google’a yaz da bak sonra böyle rezil olma! Suriye cihadının en büyük grubu Ahraruş Şam’dır, on binlerce mücahidi vardır. Şurasının hepsi senden yaşlıdır hangi gençlerden bahsediyor Kuytul! Esad ahmaklık yapıp 2011 yılında gösteriler dursun diye hapisteki birçok İslamcı lideri serbest bıraktı. Bunlardan biri de şu an Ahraruş Şam’ın lideri olan “1968 doğumlu” Şeyh Ebu Cabir’dir. Aç da bir şehid lider Hasan Abbud’u, komutan Abdulkadir Salih’i oku! Tecrübe istiyorsan da senden daha çok savaşmış komutanlar var sahada (!), bilmiş ol! Şehid Ebu Halid es Suri 30 yıllık el Kaide komutanıydı, Şeyh Usame ve Abdullah Azzam’dan bu yana yani! Aynı şekilde 30 yıllık el Kaide komutanları Şeyh Ebu Hamam es Suri hala Nusret Cephesi’nde savaştadır. Cundul Aksa’nın kurucusu şehid Şeyh Abdulaziz el Katari aynı şekilde Şeyh Abdullah Azzam ve Şeyh Usame’den bu yana 30 yıllık komutandı! Sen hangi 3-5 tecrübesiz gençten bahsediyorsun! Sen daha 30 tane savaş filmi izlememiş iken onlar 30 yıldır cephelerde düşmanla savaşıyor!

4) Kuytul: “Bu böyle olmamalıydı. Ben bu olaylar başladığı zaman söylemiştim. Cemaat yok, lider yok, kadro yok, plan yok, hiçbir şey yok sokağa çıkılıyor.”

Demek istiyor ki; Suriye’de Furkan cemaati yok, Alparslan Kuytul gibi aydın-âlim karizmatik bir lider yok, Kuytul’un derin analizlerini uygulayacak kadro yok, Grup Furkan yok, Furkan Nesli dergisi yok… Tüm bu yoklara rağmen sen kim oluyorsun da orada devrim yapıyorsun (!)..

Kuytul gelsin de üç gün misafirimiz olsun uzak da değil İdlib! Baksın cemaat, lider, kadro, plan var mı yok mu! Üç beş tecrübesiz genç İran-Rusya-Hizbullah destekli Esad’ın ordusunu idlib’ten yenip atabilir mi, plansız cemaatsiz lidersiz! Bir konferans yapmayı beceremeyen sizler bu yapılanları karambole mi sanıyorsunuz! Bu yazdıklarına çocuklarımız gülüyor Alparslan Kuytul!

5) Kuytul: “1982 yılından beri Suriye halkı İslam’ı bilmez. Ne cemaat var ne kitaplar var ne âlimler var.”

Suriye halkı İslam’ı bilmiyormuş! O nedenle mi savaş başlayana kadar Türkiyeli gençler ve hocalar ilim öğrenmek için yıllardır Suriye’ye gidiyor! Türkiye neden İslam’ı biliyor da Suriye halkı İslam’ı bilmiyor? Kuytul sohbetlerini Arapça da yayınlasın da Suriye halkı biraz İslam’ı öğrensin! Beş tane Arapça cümleyi üst üste kurabilirse tabi…

6) Kuytul: “Bu zalimin arkasında bazı devletler var. Bunları hesaba katmak zorundaydınız. Bunun arkasında İran var, Irak var, Rusya var, Çin var, Lübnan var. Bir sürü devlet bunu destekliyor, bunları hesaba katmak zorundaydınız. Yanlış oldu. Daha fazla insan ölmemesi için muhaliflerin bir şekilde bırakmaları gerekiyor. Evet, zordur, zehir içmek gibi bir şey. Bu kadar insan öldükten sonra bırakmak hakikaten çok zor. Ama başka çaresi yok. Bu zehri içmeleri gerekiyor yani.”

Kuytul böyle diyor… Biz de şöyle diyoruz: “Ey İran! Ey Esad! Ey Hizbullah! Mücahidlerin arkasında ALLAH var! Bunu hesaba katmak zorundaydınız! Bir sürü melek destekliyor onları, bunları hesaba katmak zorundaydınız. Yanlış oldu. Daha fazla insan ölmemesi için siz Şii’lerin bir şekilde bırakmaları gerekiyor. Evet, zordur, zehir içmek gibi bir şey. Bu kadar insan katlettikten sonra bırakmak hakikaten çok zor. Ama başka çaresi yok. Bu zehri içmeleri gerekiyor yani!”

Böyle söyleyeseydin bu yazıya gerek kalmazdı Kuytul, benim vaktim, senin de ahiretin heba olmazdı… Allah sana tövbe etmeyi nasip etsin…

7) Kuytul: “Şu anda Müslümanların birbirini öldürmeleri nasıl doğru olabilir yani? Şii-Sünni kavgasının zamanı mıdır yani? Şii dediğin gene senin gibi namaz kılıyor. Sen Amerika ile savaşmıyorsun da Şii ile mi savaşıyorsun? Bu işlerde başka işler de var. Müslümanlar dini de bilmiyorlar, siyaseti de bilmiyorlar.”

Buna denecek laf yok! Şii – Sünni kavgasının zamanı değil yani Sünniler silah bıraksın öyle mi? Neden Şiiler silah bırakmıyor? Katleden, işgal eden onlar değil mi? Rusya ve ABD ile beraber Suriye ve Irak’ta mücahidleri bombalayan onlar değil mi? Madem Şii – Sünni kavgasının zamanı değil, neden katledilene değil de bu lafı katledene diyemiyorsun? Herkese Amerika’nın oyunu diyen Kuytul, yoksa İran’ın mı oyunu!

Bir de diyor ki “Neden ABD ile savaşmıyorsun da Şii ile savaşıyorsun?” Kuytul bunu neden İran’a demiyor? İran’ın adı Kudüs Tugayı olan seçkin askerleri neden Suriye’de Esad safında savaşıyor? Kudüs’ü Halep’te mi arıyorlar yoksa! İran Rafızi devleti bir tane ABD ya da İsrail’e füze atmış mı da ona “Neden ABD ile savaşmıyorsun da Sünni ile savaşıyorsun?” diye sormaya cesaret edemiyorsun! Bu durumun 2 yıl önce vakfını ziyaret eden İran heyetiyle bir alakası var mı! Ya da davetleri üzerine senin İran’a gönderdiğin heyetle! İran ile bu muhabbetinizi kamuoyuna açıklar mısın?! Sen Sünni adamsan, İrancı tavrı yapamazsın, Müslüman mahallesinde salyongoz satılmaz!

Kuytul videonun sonunda sıkıntısını itiraf ediyor… Müslüman “akıllı davranarak” bulunduğu yerde hizmet yapmalı diyor. Kitap okuyup kendi çevresinin imanını kurtarmaya hizmet etmesi gerektiğini söylüyor. Meselenin başında dediğimiz gibi, mesele elindeki gençlerin cihada gitmesini ve cihad menhecine girmesine engel olmaktır. Bu nedenle Suriye cihadında ölenler için daha önce de başka bir videosunda “Pisi pisine ölüyorlar” demesi de bu yüzdendir.

Alparslan Kuytul’un videolarını izleyenler hem ilmi, hem metod yönünden fazlasıyla hatalarını bulurlar. Bu tür şahısların Türkiye’de güçlenmesinin sebebi Türkiye’de bu tür zatlara reddiye verilmemesidir. Bunlara ilim ehli reddiye vermediği sürece gördüğünüz gibi mücahidlere silah bırakın kaçın diyecek cesareti bile bulabilmekteler! Bu nedenle selefi salihin’in yolundan giden âlimleri içimizdeki İrancılara reddiye yazmaya davet ediyorum! Şia ile ölüm kalım savaşındayken bu savaşı kazanmadan Haçlıları da yenemeyeceğimizi bilin! Kuytul’a son nasihatimiz haddini bilmesi ve ümmetin izzeti ve ırzı için can veren mücahidlerimize iftira atmaktan vaz geçmesidir!

Bir gün adamın birisi, Sufyan bin Uyeyne’nin yanında Müslümanların gıybetini yapıyor ve onları eleştiriyordu. Bunu gören Sufyan, adamın yanına gelerek:

─ Acaba doğuda hiç kâfirlerle cihâd ettin mi?
Adam:
─ Hayır, dedi.
─ Peki, ya batıda? Adam yine:
─ Hayır, dedi.
─ Güneyde?
─ Hayır.
─ Kuzeyde?
─ Hayır.
Bu cevapları alan Sufyan bin Uyeyne rahimehullâh, adama:
─ “Allah’ın düşmanları elinden emin. Sus da, biraz da Müslümanlar dilinden emin olsunlar!” dedi.

(Kaynak; Beyhakî, Şuabu’l Îmân, 5/314.)

***

ALPARSLAN KUYTUL'UN İLGİLİ KONUŞMASI:

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu