Halep’in direnişçilerin kontrolündeki doğu kısmı, 4 Eylül’den bu yana Beşşar Esed güçlerinin ablukası altında. Hiçbir insânî yardımının giremediği kentte fırınların çoğu da 1 haftadır süren şiddetli bombardıman sonucunda kapandı.
Bombardımanda son aktif hastanenin de vurulmasıyla, çok sayıda yaralı ve hasta tedavi edilemez oldu.
“Günden Güne Eriyorum”
AA muhabirine konuşan kent sâkinlerinden Macid el-Esved, yeterli beslenemediği için çocukluğunda yakalandığı çölyak hastalığının yeniden nüksettiğini söyledi.
el-Esved, “Kuşatmadan önce bir şeyler yiyebildiğim için ayakta duruyordum. Artık günden güne eriyorum.” dedi.
“Yürüyemiyorum, Ayakta Duramıyorum”
Kuşatma devam ederse hastalığının kansere dönüşmesinden korktuğunu dile getiren el-Esved, şöyle konuştu:
“Kent her gün bombalanıyor. Olduğumuz yer de bombalanırsa beni buradan kim çıkaracak? Yürüyemiyorum, ayakta duramıyorum artık.”
“Çocuklarım İki Gündür Benden Elma İstiyor”
el-Esved, “Çocuklara öksürük ilacını geçtik, süt dahi bulamıyoruz. Burada durum çok kötü.” dedi.
Kuşatmadan en çok çocukların etkilendiğini belirten el-Esved, “Çocuklarım iki gündür benden elma istiyor. Ben de ‘Yollar açılınca getiririm.’ diyorum. İnanın, elmanın şeklini unuttuk.” diye konuştu.
Çölyak hastalığı, glüten proteinine vücût savunma sisteminin göstermiş olduğu hassasiyet olarak tanımlanırken, hastalarda ishal, hâlsizlik, kusma, karın ağrısı ve şişkinlik gibi şikâyetlere neden oluyor.