Kuşa Kızıp Din Değiştiren Kızın Hikayesi

#10YearChallenge kampanyasını değerlendiren Güney Uzun, “Başörtülüler başını mı açıyor yoksa çevremizde sıkça gördüğümüz İslami şiarlarıyla hayatları, yapıp ettikleri bağdaşmayanların varlığından İslam mı temizleniyor?” diye soruyor.

BBC ve Twitter üzerinden başlatılan ve başörtüsü, tesettür karşıtı bir kampanyaya dönüştürülen #10YearChallenge gündemini değerlendiren Güney Uzun, “Başörtülüler başını mı açıyor yoksa çevremizde sıkça gördüğümüz İslami şiarlarıyla hayatları, yapıp ettikleri bağdaşmayanların varlığından İslam mı temizleniyor?.. Melek Bilgili örneğinde olduğu gibi bir inat, bir isyan, bir ‘ben size gösteririm’ uğruna dinini değiştirebilen, ya da dinden vazgeçebilen birinin mahalleyi terk etmesi ziyan olarak mı değerlendirilmelidir? Kaybeden İslam mıdır, yoksa o kişi mi?” diye soruyor.

Güney Uzun’un Haksöz-Haber için kaleme aldığı yorum şöyle:

Kuşa Kızıp Din Değiştiren Kızın Hikayesi

BBC Türkçe yaptığı bazı haberlerle gündeme gelmekte. Gezi Süreci ile başlayan, Çukur Eylemleri ile süren,  Erdoğan karşıtlığı ile tavana çıkan BBC Türkçenin haber dili Türkiye’de AK Parti- Erdoğan muhalifi sol, Kemalist ve liberal tonları anımsatmakta. Bu haberler içinde özellikle bazıları haberciliğin ötesinde bir propaganda işlevi görmekte. Özellikle haberin, İslam ve onu temsil ettiklerini düşündükleri AK Parti ve Erdoğan’a karşı bir değeri varsa popülerliği, dolaşımı, etkileri o derece büyük olmakta. Öyle ki bir haberle başlayıp sosyal medyada değişik hashtaglarla sürdürülen kampanyaya bile dönüşebilmekte.

BBC Türkçe’de yayınlanan Başörtülülerin başlarını açmaları ile ilgili haber de bu bahsettiğimiz bağlama uymakta. Haber başörtülerini açan birkaç kişi ile yapılan röportajı içermekte.  Konuşanlardan biri kendini gizlemezken diğerlerinin sesleri değiştirilmiş ve yüzleri gizlenmiş. Haberde oluşturulan gizem kadar “korku” algısı özellikle işlenmiş. Melek Bilgili dışındaki kadınlar yüzlerini acaba neden gizlemişler? “Başlarını açarak özgürlüğe kavuşanlar”ın bu korkusu çok da anlamlı gelmemekte. Zaten “en zor kararı” alarak açılmamışlar mıydı? Bu gizemin arkasında bir habercilik detayı (başını açanlar Türkiye’de tehdit ediliyor gibi bir algı oluşturma; Türkiye Afganistan, İran, Suudi gibi bir ülkedir imajı) yoksa bu kadınlar sonuçta yine bu sefer BBC tarafından “kapatılmış”, “örtülmüş”  olmadılar mı? (…)

Yazının Devamı >>>

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!