Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 63. Hükümetin ilk Bakanlar Kurulu toplantısını yaptıklarını belirterek, yeni hükümetin hayırlı olması temennisinde bulundu.
Mevcut hükümetin Türkiye'de bir ilk olma özelliğine sahip olduğunu ifade eden Kurtulmuş, "Türkiye demokrasi tarihinin ilk örneğini böylece veriyoruz, geçici bir seçim hükümetiyle. Bu hükümetin dört tane temel özelliği var. Bunlardan bir tanesi, Anayasa'nın 114. ve 116. maddelerine göre kurulmuş bir hükümet olması. Yani Sayın Cumhurbaşkanımızın görevlendirilmesiyle yapılmış olan bir seçim hükümeti olması. Bu özelliğiyle bir ilktir. Bu tecrübeyi Türkiye olarak yaşıyoruz. Şuna da şükrederek ifade etmek isterim ki Türkiye'de işleyen bir demokrasinin var olduğunu, bu hükümetin kurulmuş olması da ilk Bakanlar Kurulu toplantısını son derece başarılı şekilde gerçekleştirmiş olması, Türkiye'de işleyen bir demokrasinin var olduğunun da bir göstergesidir" şeklinde konuştu.
"63. Hükümet görevlerini istisnasız sürdürecektir"
"Bu hükümetin üçüncü temel özelliği, toplumun çok geniş kesimlerini, farklı siyasi kanatlardan olan insanları temsil edebiliyor olmasıdır. Temsil yeteneğinin geniş ve güçlü olmasıdır" ifadesini kullanan Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Bu çerçevede Bakanlar Kurulu içinde yer alan bakan arkadaşlarımızın her biri eşit özelliklere, haklara ve eşit sorumluluklara sahiptir. Bu çerçevede bu eşit sorumluluğunun gereği olarak da ümit ediyorum ki bu süre içinde, ilk toplantıda onu açıkça gösterdi, uyum içinde, üzerine düşen Anayasal zorunluluğunu yerine getirecek ve 63. Hükümet Türkiye'de bu yüksek temsil niteliğinin verdiği güçle görevlerini istisnasız sürdürecektir. Bu hükümetin dördüncü temel özelliği ise bu ülkeyi sükunetle ve suhuletle seçime götürme görevi olmasıdır. Bu hükümetin en temel görevi budur. Bir taraftan yönetimde boşluk bırakmamak için üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirecek ama aynı zamanda bu hükümet, temel görevi itibarıyla da inşallah demokratik kural ve kuruluşlarını işleterek, güvenliği sağlayarak Türkiye'yi güvenlik içinde seçime götürmekle yükümlüdür. Bu temel özelliklerinin bilincinde olan bir hükümet, görevlerini harfiyen yerine getirecektir."
"Barış çağrısı yapmayı, hükümetimiz adına sorumluluk olarak hissediyorum"
Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu'nun 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde toplandığına işaret ederek, "Güzel bir günde toplanmış olduk, 1 Eylül Dünya Barış Günü'nde toplandık. Bu vesileyle bütün milletimizin, insanlığın dünya barış gününü kutluyorum. Barış gününün bütün dünyada ve ülkemizde, çevremizde, çevremizdeki bütün ülkelere barış getirmesi için yeni soluk getirmesini, yeni anlayış getirmesini temenni ediyorum" diye konuştu.
"Özellikle 20 Temmuz günü Suruç'ta başlayan katliamla birlikte süren süreçte, terörün alabildiğince artmış olması, ölümlerin insani kayıpların ortaya çıkmış olması, hepimizi derinden yaralıyor" diyen Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu vesileyle buradan bir kere daha bir barış çağrısı yapmayı, hükümetimiz adına bir sorumluluk olarak hissediyorum. Bütün Bakanlar Kurulu'ndaki arkadaşlarımız adına da barış günümüzü hem kutluyor hem de barış günü vesilesiyle silahların susturulmasını, silahların gömülmesini ve bu topraklarda bin yılı aşkın süredir kardeşçe yaşayan milletimizin kıyamete kadar barış içinde, esenlik içinde yaşamasını sağlayacak sözlere de eylemlere herkesin sahip olmasını diliyoruz."
Kurtulmuş, ayrıca toplantıda, Artvin Hopa'daki sel felaketi, Milli Eğitim Bakanlığının okullarının açılması öncesindeki durumu, 2016 bütçesiyle ilgili gelişmelerin görüşüldüğünü anlattı.
"Eylül ayı içerisinde 37 bin yeni öğretmen ataması yapılacak"
Bundan sonraki süreçte eğitimin kalitesinin artırılması için neler yapılabileceği konusunda uzun müzakerelerde bulunduklarını belirten Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Eylül ayı içerisinde 37 bin yeni öğretmen ataması yapılacak. İhtiyaç duyulan alanlarda öğretmen arkadaşlarımızdan öğretmenler görevlerine başlayacaklardır. 1 Eylül itibarıyla dershane adı altında bir faaliyet olmayacak ama bundan sonra isteyen dershanelerin özel okula dönüşmesiyle ilgili de kapı açık bırakılacaktır. Türkiye'de aslında dershane meselesini zorunlu hale getiren eğitim sisteminin yapısıdır. SBS'nin zaman içerisinde dönüştürülerek kaldırılması ve TEOG'la birlikte gelişen süreç, aslında artık dershanelere çok fazla ihtiyaç duyulmayan bir süreci ortaya koydu. Bu çerçevede kimseyi mağdur etmeksizin kamuoyundaki birtakım sözlere rağmen kimseyi mağdur etmeden dershane öğreticileri, dershane sahipleri, öğrencileri ve velileri hiçbir şekilde mağdur etmeden bu dönüşümün gerçekleştirilmesi için gerekli kriterler ortaya konuldu ve gerekli uygulamalar yapıldı. Bu çerçevede 2 bin 415 dershane dönüşüm programına müracaat etti, 2 bin 235 tanesi programa alındı, bin 401 tanesi de dershanelikten özel okul olmaya doğru döndü, yani özel okul ruhsatı aldılar. Dolayısıyla bu çerçevede bundan sonra da özel okul için müracaat edeceklerin müracaatı devam edecek."
Mesleki eğitimle ilgili kapsamlı çalışma yapılacağını ifade eden Kurtulmuş, "Bu çalışmaya sadece Milli Eğitim Bakanlığımız değil, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımız, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız, odalar birliği gibi kuruluşları da üniversitelerimizi de katarak bir rapor hazırlanacak ve mesleki teknik eğitimin niteliğinin artırılması konusunda önümüzdeki günlerde hükümete bu çalışma takdim edilerek bu çalışmanın uygulanması için adım atılacaktır" dedi.
"15 günde bir Bakanlar Kurulu toplantısı yapılacak"
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"23 Eylül Çarşamba günü saat 00.00'dan, 28 Eylül Pazartesi günü saat 07.00'ye kadar bütün otoyolların, boğaz köprülerinin bayram süresince ücretsiz olması ayrıca belediyeler tarafından toplu taşıma araçlarının ücretsiz ya da indirimli olarak kullanılmasıyla ilgili Bakanlar Kurulu kararnamesini de imzalamış olduk" dedi.
Kurban Bayramı tatili öncesinde Bağ-Kur'luların, SSK, işçi ve tarım emeklilerinin ve 4/C'lilerin alacakları maaşları, ücretleri bayramdan önce 17 ve 23'ü arasındaki süre içerisinde bu ödemeler de yapılacak ve böylece Kurban Bayramı'na Bağ-Kur'lu, SSK'lı ve emeklilerinin rahat bir şekilde girmelerini temin edecek adımlar atılacaktır."
Kurtulmuş, bundan sonra 15 günde bir Bakanlar Kurulu toplantısı yapmayı planladıklarını ama acil durumlar olması halinde kurulun toplanabileceğini söyledi.
Son derece seviyeli, konusuna hakim, sorumluluğu hangi anayasal zorunluluklar çerçevesinde aldığının bilincinde olan Bakanlar Kurulu heyetiyle karşı karşıya olduklarını ifade eden Kurtulmuş, "Türkiye'de hiçbir yönetim boşluğu bulunmaksızın Türkiye'yi 1 Kasım seçimlerine suhuletle götürecek Bakanlar Kurulu olarak, bu arada Türkiye'de hangi işler yapılması gerekiyorsa onları da sanki uzun süreli bir hükümetmiş perspektifiyle ele alarak yolumuza devam edeceğiz" diye konuştu.
Atamaların sınırlandırılması
Hükümetin kurulmasıyla atamaların sınırlandırılmasına ilişkin genelgenin HDP'li bakanlar tarafından güvensizlik olarak değerlendirilmesinin hatırlatılması üzerine Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu'nda bakanların böyle bir serzenişte bulunmadıklarını söyledi.
Böyle bir konunun gündeme gelmediğini dile getiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:
"Kusura bakmayın, yine bazı şeyler bir seçim hükümeti olduğu için, ilk sefer denendiği için, insanlar bazı şeyleri de bilmedikleri için buralardan spekülasyonlar yapıyorlar. Bakın, ilk sefer bir hükümet atamaları Başbakana bağlama kararnamesi çıkarmıyor, daha doğrusu genelgesi çıkarmıyor. Bakın 1991 yılından itibaren Yıldırım Akbulut hükümeti, Mesut Yılmaz hükümeti, Tansu Çiller hükümeti, Tansu Çiller hükümeti, Mesut Yılmaz hükümeti, Necmettin Erbakan hükümeti, Mesut Yılmaz hükümeti, Bülent Ecevit hükümeti, Recep Tayyip Erdoğan hükümeti 2003'te, ondan sonraki süreçte Ahmet Davutoğlu hükümeti de 63. hükümet. Şimdi bütün bu hükümetler sırasında aynı genelge çıkartılmış. Hükümetler göreve gelince hükümetler oturana kadar, yerleşene kadar bakanlar yerleşene kadar Başbakanlığa bu hakkı veren bu atama yapılmayacak anlamına gelmiyor, atama yapmak için zaten normal zamanlarda izinlerinizi daha doğrusu istişarenizi Başbakanla zaten yapıyorsunuz. Dolayısıyla Başbakanla istişare içerisinde sorarak bunun yapılması anlamına gelen bir genelgedir. Daha önce de saydığımız bütün bu hükümetler tarafından 1991 yılından itibaren, evet yapmayan hükümetler de var, onu çıkarmayan hükümetler de var ama gördüğünüz gibi aşağı yukarı 91'den bu yana birçok hükümetler bunu gerçekleştirmiş, dolayısıyla bu abartılacak bir mesele değildir. Kaldıki bu genelge geçici bir genelgedir. Hükümetler, bakanlar yerine oturana kadar."
Seçim güvenliği
Bakanlar Kurulu'nda seçim güvenliğinin gündeme gelip gelmediğinin sorulması üzerine Kurtulmuş, İçişleri Bakanlığının son durum ve seçim güvenliği ile ilgili bir sunum yaptığını belirtti.
Konunun Milli Güvenlik Kurulu'nun önemli konularından biri olacağını vurgulayan Kurtulmuş, "Seçimin en temel önceliklerinden birisi güvenliğin sağlanmasıdır. Yani barut kokuları içerisinde, bomba sesleri arasında, silah sesleri arasında asla sağlıklı bir seçimin yapılması mümkün değil" diye konuştu.
"Barış" diyenlerin samimi olarak silahları terk etmesi ve silahları toprağa gömmesini arzu ettiklerini vurgulayan Kurtulmuş, bu seçimin de bunun bir göstergesi olacağını ifade etti.
Seçim kampanyası süresinin ve seçim sırasında yaşanacak olayların samimiyetin bir göstergesi olacağını belirten Kurtulmuş, şunları söyledi:
"Samimiyetle barış istiyorsak bir elimizde kalaşnikof, diğer elimizle halay çekemeyiz. Samimiyetle barış istiyorsak bir elimizde oy atarken diğer elimizle bomba atamayız. Dolayısıyla herkesin bu süreçte sandığın itibarına sahip çıkması lazım. Sandıktan ne çıkıyorsa başımızın üstünde. Kim kime oy vermiş, ne kadar oy vermiş onunla hiç ilgilenmeyiz ama her vatandaşımız Türkiye'nin her yerinde özgürlük içerisinde, huzur içerisinde gitsin seçimini yapsın. Bunu güvenlik kuvvetleri olarak da sağlayacak bütün tertibatı alacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. İnşallah Türkiye, bu seçimi barış ve esenlik içerisinde yapacaktır."
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla herkesin bu konuda samimi olması, seçim güvenliğinin sağlanması konusunda tüm siyasi partilerin azami desteği göstermesi yönünde çağrıda bulundu.
Bir gazetecinin "2016 bütçesinde savunmaya ayrılacak pay daha fazla olacak mı?" sorusuna ise Kurtulmuş, Bakanlar Kurulu'nda bütçe performansı ve 2016 bütçe sürecinden bahsettiklerini, süreci konuştuklarını, neler yapılabileceğinin, bütçe kalemlerinin neler olabileceğinin konuşulduğunu belirtti. Detayların ise ileriki günlerde değerlendirileceğini aktaran Kurtulmuş, bunların da kamuoyuyla paylaşılacağını bildirdi.
AA