Özgür Yazarlar Birliği, son günlerde ana dilde eğitim, çok dilli yaşam üzerine yapılan tartışmalarda Kürtçeyle ilgili Genelkurmay ve siyasetten gelen yasakçı açıklamalara ilişkin bir basın açıklaması yayımladı. Özgür Yazarlar Birliği başkanı Ahmet Örs tarafından yapılan açıklamada sadece Kürtçenin değil hiçbir dilin yasaklanamayacağı, böyle bir yasakçılığın vicdanı susturmak anlamına geldiği, ulus devlet kurgusunun sürekli olarak bölünme korkuları pompaladığı, bu hastalıklı ve yasakçı tutuma karşı adalet temelinde ortak bir mücadele yükseltilmesi gerektiği vurgulandı.
İşte açıklamanın tam metni:
KÜRTÇEYİ YASAKLAMAK VİCDANI SUSTURMAKTIR!
Genelkurmay ve bazı siyaset erkânının Kürtçenin eğitim ya da resmi dil olmasına dönük yasaklayıcı, dışlayıcı değerlendirmeleri Türkiye'deki hâkim zihniyetin Kürt sorunu başta olmak üzere toplumsal meselelerde neden sağlıklı bir çözüm üretemeyeceğinin kanıtıdır.
Kürtçe de diğer diller gibi Allah'ın insanlara verdiği nimetlerden biridir ve Rabbimiz Kur'an'da farklı dilleri yine farklı renklerle birlikte varlığının ayeti, delili olarak sayar. Türk ulus devleti bütün farklı kimlik ve düşünceleri yok sayan, yasaklayan bir paradigma üzerinde kurulmuştur. Bu zulüm ve baskı mantığı Türkiye'yi bir sorunlar yumağı haline getirmiş, ülkeyi yaşanabilir olmaktan çıkarmıştır.
Ulus devlet anlayışı pek tabi olarak bölünme, parçalanma paranoyasını kendi içinde büyütmüştür. Bu korku başta Kürtler olmak üzere Türkiye halklarına pahalıya mal olmuştur. Dilin, bölünme sebebi görülmesi kadar akla, mantığa aykırı bir durum olamaz. Yasaklamalar elbette toplumsal huzursuzlukları besleyecek, dolayısıyla bölünme paranoyası kendiliğinden devam edecektir.
Halkın inançları, dil ve kimliği yasaklanamaz, yasaklanması durumunda her türlü korku senaryosu yaygınlaşır. Bu topraklarda milyonlarca insanın konuştuğu Kürtçeyi yasaklamak insana, topluma ve vicdana yapılan en hayâsız saldırıdır ve ilkelliğin zirvesidir.
Bugün devlet okullarında İngilizce, Arapça gibi dillerde rahatlıkla eğitim verilebiliyorken bu toprakların sesi, dili olan Kürtçenin yasaklanması akla ziyan bir tutumdur. Devlet vatandaşlarına her dilde hizmet verebilir, zaten devlet sadece hizmet organizasyonu olabilir, insanlara tanrı değil.
Başörtüsü yasağından Kürt sorununa, Alevi halkının taleplerinden emek sömürüsüne kadar geniş bir alanda sürdürülen zorbalık ve yasakların ortadan kalkması ancak toplamda savunulacak ve pratiğe aktarılacak bir adalet söylemiyle mümkün olabilir.
Özgür Yazarlar Birliği olarak Kürtçeye her alanda özgürlüğü savunuyor, Kürtçeyi ya da herhangi bir dili modern tanrı edalarıyla yasaklayanlara karşı vicdanlı herkesi adalet temelinde bir mücadelede taraf olmaya çağırıyoruz.
Ahmet Örs
Özgür Yazarlar Birliği Başkanı