HAKSÖZ HABER
Doğu Perinçek Türkiye’de politik “fırıldaklık” denilince akla gelen ilk isim şüphesiz. Tükürdüğünü yalamaktan bir an bile çekinmeyen Perinçek şimdi de Kürt Sorunu tartışmalarında benzer bir konuma düştü!
Partisi tarafından yayımlanan bildiriyi okuyan Perinçek “Kürt sorunu silahla çözülür” diyerek Türkiye’yi 90’lı yıllara geri götürmek istediğini zımnen belirtmiş oluyor. “Biden Tayfasının amacı, Kürt sorununu çözmek değil, Türkiye’yi ABD-İsrail planları çerçevesinde kaosa sürüklemektir. “Kürt sorununa TBMM’de çözüm” söylemi, Türk Ordusunun başarıyla sonuca giden silahlı çözümünü baltalamak amacıyla gündeme getirilmiştir ve PKK’yı kurtarmak içindir.”
Peki, Türkiye’yi 90ların karanlığına götürmek isteyen Doğu Perinçek o yıllarda ne söylüyordu? 91 seçimleri için yapılan programı incelemek faydalı olacaktır.
İşin özünde PKK ve siyasi çizgisinin çözüm sürecini baltalayan adımlarına karşı siyasi iktidarın askeri yollara başvurması anlaşılabilir bir şeydir. Ancak Kürt illerinde yaşanan problemlerin temelli çözümünü “silahlı, askeri müdahaleye” indirgemek ulusçu-devletçi bakış açısının sorun çözmek bir yana problem üreten tavır alışına örnektir.
En temelde devletin 15 Temmuz’dan bu yana artarak devam eden milliyetçi politik tutumdan uzaklaşması gerekmektedir. Unutulmamalıdır ki bugün Kürt sorunu diye bir şey konuşuyorsak bu mesele milliyetçi politikaların bir neticesi olarak ortaya çıkmıştır. Bugün coğrafyamızın ve Türkiye’nin başına bela olan milliyetçi ideolojiler ister Türk ister Kürt isterse de Fars olsun her çeşidiyle birçok probleminin kökenini oluşturmaktadır.
Bugün artan milliyetçi eğilimlerin farkında olan Doğu Perinçek yine her zaman olduğu gibi popülizme oynayarak “silahlı çözüm” adını verdiği bir şeyi önermektedir! Soruna Pekin kadar uzak bir yerden baktığı anlaşılan Perinçek'in 2021 Türkiye'sine önerebildiği tek şey silah!
Perinçek’in 90lı yıllarda “sorunu askeriyeye havale ettiniz” diyerek şikayet ettiği şeyi bugün çözüm olarak sunması onun açısından tutarsızlık olmayabilir! Zira burada utanması kalmamış bir zihniyetle karşı karşıya olduğumuz aşikardır. Önemli olan Perinçek gibilerinin mantığı ile hiçbir şeyin çözülemeyeceğinin anlaşılmasıdır!