Kürt sorunu havaalanı sorunu mudur?

Cumhurbaşkanı Erdoğan partisinin grup toplantısında kendi dönemlerinde Şırnak’a, Muş’a yapılan havaalanlarını, üniversiteleri örnek göstererek Kürt sorunu diye bir şey olmadığını söylemiş!

HAKSÖZ-HABER

Geçmiş dönemde Türkiye’de resmi ideolojinin inkarcı tutumunu sürekli eleştiren ve milliyetçiliği ayaklar altına almakla övünen Erdoğan’ın artık Türkiye’de Kürt sorunu diye bir şey olmadığını söylemesi iktidarın son yıllarda yaşadığı devletçi-milliyetçi savrulmanın somut bir tezahürü değil mi? 

Bugün AK Parti’nin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan Türkiye’de demokrasiden, insan haklarından, hukuktan, adaletten, özgürlüklerden yana en küçük bir sıkıntılarının olmadığını ve 18 yıllık iktidar icraatlarının bunun ispatı olduğunu söylemiş. 

Bu ülkede hangi kesimin ne sıkıntısı varsa hepsini birer birer çözdüklerini vurgulayan Erdoğan, Türkiye'de 26 olan havalimanı sayısını 56'ya yükselttiklerini dile getirerek üniversite sayısının da 74'ten 206'ya çıktığını ifade etmiş. Grup konuşmasında üniversitenin olmadığı il kalmadığını belirten Erdoğan Kürt sorunu tartışmalarına da değindiği sözlerinde şunları ifade etmiş:

"Biz istedik ki Hakkari'deki evlatlarımız artık Hakkari'den kalkıp İstanbul'a, Ankara'ya gelmesin, biz üniversiteyi onların ayağına götürelim. Daha önce bunlar niye yapılmadı? Parlamenter demokrasinin olduğu dönemlerde bunlar niye yapılmadı? Sadece bu mu? Şırnak öyle değil mi? Oraya da üniversiteyi biz götürmedik mi? Muş... Oraya da üniversiteyi biz götürmedik mi? Ondan sonra diyorlar ki Kürt sorunu. Ne Kürt sorunu? 2005'te Diyarbakır'daki konuşmamda söyledim: 'Bu ülkede Kürt sorunu yoktur. Varsa bunun sorumlusu benim ve bunu da biz çözeceğiz.' dedim. Allah'a hamdolsun bunları biz çözdük."

Şüphesiz AK Parti iktidarı döneminde Kürt illerinde asırlık geri kalmışlığı bitirme yönünde çok önemli adımlar atıldığı inkar edilmez bir gerçektir. Bu itibarla yollar, üniversiteler, havaalanları, hastaneler vb. yatırımlar konusunda Erdoğan’ın övünmesi hakkıdır. Ama Kürt sorununu bunlara indirgemek kabul edilemez.

Kürt sorunu en temelde Türkiye Cumhuriyeti devletinin etnik bir kimliği bu coğrafyada yaşayan herkese dayatması ve dolayısıyla bu etnik kimlikten gelmeyenlerin kimliğinin inkar edilmesi, yok sayılması sorunudur. Dolayısıyla anayasadan eğitime, sokaktan sivil topluma, medyaya kadar her yerde karşımıza çıkan Türklük dayatmasının sürdürüldüğü ve dağlara taşlara “Ne Mutlu Türküm Diyene’ sloganının yazıldığı bir vasatta Kürt sorununun bittiğini iddia etmek doğru değildir.  

Gündem Haberleri

ABD'den Türkiye'ye "Hamas'a ev sahipliği yapmayın" uyarısı
10 Kasım dayatmasında yeni dönem: Törene katılmayan öğrenci için veliden savunma istediler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: UCM'nin kararı "umut verici"
Orhan Miroğlu: Bilimsel düşüncenin önündeki en büyük engel Kemalizmdir
HÜDA PAR’dan İslam âlimi Şeyh Said için soru önergesi