HAKSÖZ-HABER
Kürt sorununun Ortadoğu’da belli bir ajandası olan küresel güçler için halen de cazip bir koz olma özelliğini sürdürdüğünü belirten M. Hasip Yokuş, ABD’nin Suriye ve Irak Kürdistanlarında geleneksel KDP, YNK, PKK gibi aktörlerden umudunu kestiğini ve önümüzdeki süreçte yeni dinamik partnerler oluşturma çabası içerisinde olacağını söyledi.
“ABD yeni partnerler arayışında”
M. Hasip Yokuş’un konuyla alakalı tespitlerinden biri şöyle:
“Şunu hemen belirtelim; Biden diğer selefleri gibi ABD’nin bölgedeki politikalarını bazı değişikliklerle kaldığı yerden devam ettirecek. Çok iddialı bir değerlendirme olacak belki ama aralarındaki çelişki ve ihtilafları çözme becerisi gösteremeyen ve halk nezdinde de tümüyle yıpranarak kredilerini tüketmiş Barzani, Talabani ve PKK gibi aktörlerin ABD eliyle denklem dışına itilerek yepyeni aktörlerle yola devam edileceğini düşünüyorum. Dikkatlerden kaçıyor belki ama gerek Irak’ta gerekse Suriye’de ABD, Ortadoğu coğrafyasında Kürt kartı üzerinden mevcut siyasi aktörlerle yol almasının artık imkânsız bir hal aldığını düşünüyor. Dolayısıyla bir partner olmaktan ziyade ayak bağı olmaya başladığını düşündüğü geleneksel siyasi aktörleri devre dışı bırakarak sicili daha temiz ve halk nezdinde yıpranmamış bazı genç aktörleri sahneye sürmenin hazırlıklarını yapıyor. PKK’nin Suriye ve Şengal’den çıkarılması, Süleymaniye ve Halepçe’deki kitlesel gösteriler ve medya desteğiyle yıldızı parlatılan genç bazı siyasi aktörlerin sahneye çıkmalarını bu gözle değerlendirmek gerekiyor.
Kim ne derse desin, küresel güçler bu kadar yatırım yaparak bölge politikalarını şekillendirmede kendileri için işlevsel bir araca dönüştürdükleri Kürt kartını elden bırakmazlar.”
AK Parti’ye tavsiyeler
Yazısının son bölümünde AK Parti döneminde Kürt meselesine ilişkin atılan olumlu adımları da değerlendiren M. Hasip Yokuş, gelinen noktanın kazanımların geliştirilip ilerletilmesinin çok ötesinde ve üzücü olduğunu belirterek AK Parti’nin yapması gerekenleri üç maddede özetledi:
Ak Parti’nin öncelikli olarak; bu halkla gönül köprüleri inşa etmek için muhteşem bir fırsat olan kamu imkânlarını; ihale takibi, eş dosta kariyer sağlama gibi boyutlarla bakan, daha evvel benzerlerine merkez sağ partilerde sıkça rastladığımız kasaba politikacısı ayarındaki; ufku dar, yetenekleri kıt, kişisel maslahatı dışında bir derdi ve davası olmayan aktörlerden süratle arındırılması gerekiyor.
İkincisi; Ak Parti’nin gün geçtikçe tonunun koyuluğu daha da artan devletçi ve milliyetçi söylemden hem paradigmal anlamda hem de dil ve söylem olarak kurtulması gerekiyor.
Bölgenin ihtiyaç duyduğu şey milliyetçi hamasetler değil, kardeşlik duygusuyla inşa edilen gönül köprüleridir.
*