Genç Türkiye Cumhuriyeti Kürtler'i nasıl görüyordu?
Bugün gelinen noktaya nereden gelindiğini göstermesi açısından 1930 Ağrı İsyanı'ndan sonra Cumhuriyet Gazetesi'nde yazanlara göz atmakta fayda var.
O yıllarda Mahmut Esat Bozkurt -ki kendisi Cumhuriyet'in ilk Adliye Vekili'dir- "Çiğ eti bulgurla karıştırıp yiyen Kürtler'in Afrika yamyamlarından farkı yok" demişti.
Benzeri sözleri Cumhuriyet yazarı Yusuf Mazhar 1930 Ağrı İsyanı'nın bastırılmasının akabinde bölgeye yaptığı geziden sonra gazetesine yazmıştı.
İşte o yazıdan ibret-i alem için bir bölümü aşağıya alıntılıyorum ki, Kürt meselesi konusunda nereden nereye gelindiğini görelim anlayalım, bu sorunun çözümünü istemeyenlerin ne menem adamlar olduklarını öğrenelim.
Yusuf Mazhar, 1930 yılında Cumhuriyet Gazetesi'nde Kürtler için şunları yazıyor:
"Bunlar tarihin şehadeti ile sabittir ki, Amerika'nın kırmızı derililerinden fazla kabiliyetli oldukları halde ziyadesiyle hunhar ve gaddardırlar. Dessas ve bedevi hislerden, medeni temayüllerden tamamıyla mahrumdurlar.
Bunlar asırlardan beri ırkımızın başına bela kesilmişlerdir...
Ruslar'ın idaresi altında bir kısım insani ve medeni haklardan mahrum tutularak dağlardan inmelerine müsaade olunmayan bu mahlûkat hakikaten medeni haklardan istifadeye şayan değildir. Siyasi ve medeni teşkilata istinat eden buradaki Türk köylüleri hükümet ve idare nüfusunun zaafa uğraması üzerine başkaldıran vahşi Kürt aşiretlerinin önünden ya kaçmışlar yahut Kürtleşmişler, yalnız köylerinin isimlerini bırakmışlar.
Bunlar ayrık otu gibi sardıkları toprakta intişar eder fakat bastıkları yere zarar verir mahlûklardır.
Birçok yerlere hastalık sirayet eder gibi sonradan yerleşmiş ve asli ahalisini aşiret teşkilatındaki kuvvet sayesinde körletmişlerdir. Bu Kürtler zahireyi değirmende öğütmeyi bilmezler.
Bunlarda istiklal ve hürriyet hisleri temelinden meskût, ruhları izzeti nefisten mütecerriddir.
Bana bu sözleri söyleyen Kürt delikanlısı buralar Ruslar'ın işgaline uğrayınca hicret ederek 14 yaşından 19 yaşına kadar Gaziantep'te yaşamış olduğu cihetle biraz insanı andırıyordu. Yoksa bunlar meramlarını maksatlarını en basit mantıki kıyaslarla yahut en adi misallerle ifadeye kadir değildirler.
Bu Kürt kitlesindeki karanlık ruhu kaba hissiyatı hunhar temayülatı kırmak mümkün olmadığına kâniyim.
Bunu uzun bir tekâmülden beklemek bunların zaman zaman böyle isyanlar çıkararak yahut memlekette asayişi bozarak veyahut hırsızlık ederek hükümetin daima meşgul olmasına halkın mütemadiyen mutarrız olmasına sebep olur."
BUGÜN