Hür Dava Partisi'ne iadei ziyarette bulunan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, önemli açıklamalarda bulundu.
Özellikle mahalli seçimlerde güçlü bir yapılanması ve ciddi oy oranına sahip bir parti olan Hür Dava Partisi'ni ziyaret sebeplerini, 6-8 Ekim olayları ve çözüm süreci ile ilgili Hür Dava Partisi'inin kendilerine yapmış olduğu ziyarete bir iadei ziyaret olarak açıklayan Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, 6-8 Ekim olaylarında yaşananlara değindi.
Türkiye'nin 6-8 Ekim olaylarında büyük bir facia yaşadığını dile getiren Arınç, "Bir kısım eşkıya insanlarımızı katlettiler. Ellerine geçirdikleri ile ev ve işyerleri talan edildi. Yasin Börü ve arkadaşları vahşice katledildiler." diyerek 6-8 Ekim olaylarında yaşanan vahşeti hatırlattı.
Hayır için kurban eti dağıtanlar vahşice katledildi
Bu gençlerin hayır kurumları tarafından kesilen kurban etlerini fakir evlere dağıtmak üzere çalışırken vahşice katledildiklerini söyleyen Arınç, 2-3 gün boyunca devam eden olayların Bingöl ve çevre illere de sirayet ettiğini dile getirerek, "Bu olaylar nedeniyle mal ve can emniyeti zarara uğrayan esnaf ve diğer vatandaşın yanında olacağız." dedi.
Hür Dava Partisi Genel başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve genel başkan yardımcılarının bu sırada kendilerini ziyaret ettiklerini hatırlatan Arınç, "Hayatını kaybedenlerle ilgili olayları ciddi şekilde soruşturacağımızı ifade ettik. 3 Aralık'ta Yasin Börü, Hüseyin Dakak ve arkadaşlarının katlinde rol oynayan 13 kişi yakalandı ve tutuklandılar." diye konuştu. Arınç, sürecin devam etiğini ve bu konuda yapılan tutuklama ve gözaltılarla ilgili silahlı örgütün rahatsızlığını dile getirdiğini kaydederek, "Bu konuda neden şikayet ettiklerini de anlamış oluyoruz." ifadelerini kullandı.
HÜDA PAR'ın programı fevkalade önemlidir
Hür Dava Partisi hakkında, "Özellikle dindar Kürt arkadaşlarımızın siyaset yaptığı ve yapmak istediği Hür Dava Partisi'nin programı fevkalade önemlidir. Böyle bir partinin hem Türkiye'nin sorunları konusunda, hem çözüm meselesinde hem de Kürt sorunu bütüncül olarak ele alındığında söyleyecek pek çok sözü vardır. Bu yüzden kendilerini tekrar ziyaret edip tekrar taziyelerimiz sunmak için geldik. İkinci olarak da bu olaylarda yer alanları ciddi şekilde takip edip yakalayacağımız ve suçluların cezalandırılması için elimizden geleni yapacağımız sözünü tamamen olmasa da yerine getirmiş olmanın huzuruyla bir iadei ziyarette bulunduk." şeklinde konuştu.
Bingöl'de Fethi Yalçın'ın katledilmesi ve diğer bazı ilçelerde olaylara karışanlardan bazılarının yakalanarak adalete teslim edildiğini dile getiren Arınç, "Olaylara karışanlardan bazıları takip altındadır. Bunu da sizler aracılığıyla söylemek istiyorum." dedi.
Zekeriya Yapıcıoğlu ve arkadaşları takdir edilecek bir tavır sergilediler
6-8 Ekim olayları esnasında Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu ve genel başkan yardımcıları ile ilgili olarak, "Sayın genel başkan ve arkadaşlarıyla görüştüğümüzde takdir edilecek bir davranışı ortaya koymuşlardı. Çünkü piyasada veya haberlerde Hür Dava Partisi'nin silahlanacağı ve bunlara karşılık vereceği veya en azından nefsi müdafaa konumunda kalırsa, bunun cevapsız kalmayacağını ifade ediyorlardı. Ben şahsen bu arkadaşlarımızın asayişten, huzurdan yana olduklarını bildiğimizi, yani meşru müdafaa durumunda dahi silah kullanılmamasını, bunların ekmeğine yağ sürülmemesini arzu ettiğimi ifade etmiştim." diyerek, Hür Dava Partisi yöneticilerinin takdir edilecek bir tavır sergilediklerini söyledi.
"6-8 Ekim olayları vahşet kelimesinin ifade etmekte zorlandığı olaylardır"
6-8 Ekim olaylarından sonra sayın başbakan yardımcısı Bülent Arınç'ı ziyaret ettiklerini dile getiren Hür Dava Partisi Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Gecikmiş de olsa Sayın Başbakan yardımcısı Bülent Arınç'ın taziye ziyaretinin takdirle karşılıyoruz. Bu ziyaret için tekrar teşekkür ediyoruz. 6-8 Ekim olayları kimsenin arzu etmediği ve tekrarının da kimse tarafından arzu edilmeyeceği olaylardır. Vahşet kelimesinin ifade etmekte zorlandığı olaylardır. Umuyoruz ve diliyoruz ki bir daha böyle olaylar tekerrür etmesin." diyerek kimsenin canının yanmasını istemediklerini söyledi.
HDP'li siyasiler sorumlu davranmadı
Özellikle Kürt halkı adına siyaset yaptığını iddia edenlerin, yoğun olarak Kürt nüfusun yaşadığı yerlerde söylem ve eylemleriyle can ve mal kaybına sebep olan olaylara tevessül etmesinin ciddi bir çelişki olduğun defalarca dile getirdiklerini söyleyen Yapıcıoğlu, "Parti programımıza başta Kürt meselesi olmak üzere memleketin bütün meseleleri hakkında kendi çözüm önerilerimizi yazdık. Müşahade ettik ki bizim parti programımızda dile getirdiğimiz çözüm önerilerimizin çoğu başka parti ve aktörler tarafında da dile getirildi. Hatta bunların bir kısmının yürürlüğe girmiş olmasını görmek de bizi sevindirdi." diyerek, "Önemli olanın kim tarafından yapıldığına bakılmaksızın doğru şeylerin yapılmış olmasıdır." ifadelerini kullandı.
HDP Kürt halkının tek temsilcisi değildir
"Kürt meselesi konusunda da başından beri bizim söylediğimiz birkaç husus vardı. Birincisi sürecin yeterince şeffaf olmadığı, kamuoyunun yeterince bilgilendirilmediği ve bu süreç yürütülürken sadece PKK'nin, İmralı'nın veya HDP'nin muhatap alınmasının yanlış olacağının defaatle dile getirdik. Elbette bunu dile getiren sadece biz değildik. Bundan rahatsızlık duyan başka çevreler de benzer şeyler söylediler." diyerek bu konuda daha şeffaf olunmasını ve Kürt sonunun çözümünün PKK/HDP ile sınırlandırılmaması gerektiğini ifade etti.
Kürt meselesi ortak akılla çözülebilir
Başbakan yardımcısı Bülent Arınç'ın önceki gün HAK-PAR'ı ziyareti sırasında dile getirdiği bazı noktaların kendileri tarafından önemsendiğini aktaran Yapıcıoğlu, tarihi kökleri olan ve toplumun bütün kesimlerini ilgilendiren bir mesele olan Kürt meselesi hakkında, "Bu konuda söyleyecek sözü olan herkesin dinlenmesi ve ortaya konacak ortak akıl ile bu sorunun çözülmesini istiyoruz. Bu anlamda hükümetin dün HAK-PAR'a bugün ise partimize yaptığı ziyareti anlamlı buluyoruz. İnşallah ortak akılla ortaya konacak çözüm önerilerinde bütün memleketin hayır göreceğini düşünüyoruz." dedi.
Adaletli bir çözüm bulunmazsa o zaman herkes kendi adaletini sağlamak zorunda kalacaktır
6-8 Ekim olaylarında bir kısım tutuklamaların yapıldığını ancak henüz aydınlatılmamış olayların olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, "Karanlıkta hiçbir şeyin kalmamasını diliyoruz. Hukuk dışı hareket eden hiç kimsenin yanına kar kalmasın istiyoruz. Hukuk içerisinde adaletli bir çözüm bulunmazsa o zaman herkes kendi adaletini sağlamak zorunda kalacaktır. Aslolan meşru otoritenin düzeni tesis etmesi adaleti sağlaması ve haksızlığa uğrayan her kimse hakkını gasp edenden alıp iade etmesidir. Eğer böyle olursa hiç kimse kendi hakkını kendi başına alma yoluna tevessül etmeyecektir." ifadelerini kullandı.
Saldırıların büyük bir bölümü aydınlatılmadı
Üç yıl gibi bir zamanda kendilerine onlarca saldırı yapıldığını belirten Yapıcıoğlu, "6-8 Ekim saldırıları dahil olmak üzere bize karşı yapılmış saldırıların büyük bir kısmı aydınlatılmamıştır. Öncelikle devletin üzerine düşeni yerine getirmesi gerekir. Kamu kurumlarını ve adalet çalışanlarının bu konuda hassas olmaları gerekir. Hassas bir süreçten geçiyoruz. Bölgemiz daha da hassastır. Bu noktada inşallah gayretler artar diye umuyoruz. Çözüm süreciyle de inşallah görüş ve önerilerimizi hükümete iletmeye devam edeceğiz." şeklinde konuştu. (Zeki Aras, Mahmut Aytekin - İLKHA)