Kürdistan’a Kürdistan demek

Adı ‘Kürdistan’ olan bir yere bu isimle hitap etmek neden bir devletin 80 yıldan fazla zamanını alır?

Böyle soruların genellikle mantıklı açıklamaları yoktur.

Adı ‘Makedonya’ olan bir ülke var, Yunanistan yüzünden bu ülkeye pek çok uluslararası forumda hâlâ ‘Eski Yugoslavya Cumhuriyeti Makedonya’ deniyor.

Adı Lübnan olan bir ülke var, Suriye daha düne kadar böyle bir ülkenin varlığını bile kabul etmiyordu, iki ülke arasında diplomatik ilişki birkaç ay önce kuruldu.

Bizler de Irak Kürdistanı’na bir türlü ‘Kürdistan’ diyemiyor, onun yerine ‘Kuzey Irak’ diyor; oradaki gücünü anayasadan alan yerel yönetime de ‘Kuzey Irak yerel yönetimi’ diyorduk, ‘Kürdistan yönetimi’ demek yerine.

Daha da fenası var: Bu Irak Kürdistanı’nda iki de siyasi parti var, birinin adı Kürdistan Demokratik Partisi, diğeri Kürdistan Yurtseverler Birliği. Biz bu partilerin isimlerini nadiren açık halleriyle söyler, genellikle kısaltmalarını kullanırdık ama onu da KDP ve KYB diye yazıp söylemek yerine IKDP ve IKYB olarak, yani başına ‘Irak’ ibaresini ekleyerek söylerdik.

Şimdi Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı gitti, o topraklardan adıyla söz etti, Kürdistan dedi. Dünya başımıza mı yıkıldı? Hayır. Bağımsız bir devlet olarak Kürdistan’ı tanımış mı olduk? Hayır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin bir tabusundan daha kurtulduk. Fena mı oldu?

RADİKAL