Söz konusu röportajı okurlarımızın ilgisine sunuyoruz:
Ensar el-İslam adlı örgütün Kürt asıllı eski emiri Mele Kırekar, Kürdistan’da uygulanan yasaların büyük bir bölümünün küfür kaynaklı olduğunu öne sürerek, “Bana göre Kürdistan dar’ul küfürdür (küfür yuvası)” sözlerini sarf etti.
Mele Kırekar, “Kürdistan’ın daru’l küfür olması halkının da kafir olması anlamına gelmez, aksine halk Müslüman’dır” dedi.
Norveç'in başkenti Oslo'da ikamet eden Mele Kırekar, Kürdistan Bölgesi'nin Irak'tan ayrılmasını ve bağımsızlığını desteklediğini belirtti.
İran'ın Kürdistan Yurtseverler Birliği’ne (KYB) hakim olduğu ve Yeşil bölge olarak adlandırılan illeri işgal ettiğini söyleyen Kırekar, yönetimi ellerine aldıklarında “İslam’ı uygulayıp Kürt değerlerini yıkan laikliğe tekme atacaklarını” söyledi.
Suriye'nin bölüneceğini söyleyen Kırekar, Kürtler'in orada devlet sahibi olmayacağını iddia etti.
Hakkında birçok dava açılan Kırekar, 13 Mart’ta Norveç mahkemesi tarafından serbest bırakıldı.
El Kaide’nin Kürdistan yapılanması olan Ensar el-İslam, 2001’de Süleymaniye'ye bağlı Hewraman bölgesinin bir bölümünü işgal etmişti.
Karargahları 2003’te Amerika Birleşik Devletleri (ABD) tarafından bombalanan ve çok sayıda kayıp veren örgüt, bölgeden temizlenmişti. Örgütte ağırlıklı olarak yabancı ve Arap asıllı kişiler bulunuyordu.
Mele Kırekar Rûdaw'ın sorularını yanıtladı:
Hakkınızda yargı süreci nasıl işliyor? Neden yargılandınız?
Mahkeme beni İtalya’ya iade etmeye karar verdi. Temyiz mahkemesinin kararını bekliyorum. 6 aydır sesleri çıkmıyor. Ellerinde belge olduğunu sanmıyorum. Norveç’te belge olmadan siyasiler hiçbir şey yapamıyor.
Kürt bir genç, Kosovalı bir gence Suriye’ye gitmesi için yardım etmiş. Yardımcı olan Kürt gencinin benimle çektiği fotoğrafı var. Konuyu takip eden iki genç arasındaki telefon görüşmeleri İtalya istihbaratında mevcut. Norveçli bir bakan İtalya’yı ziyaret ederek, terörist bir grubun oluşturulduğunu öne süren bir dosya hazırlamış. İnsan kaçakçılığı ve terör eylemleri medya için bir koz haline geldi. Dosyada benim cezaevinden Skype üzerinden İtalya’da bir grup oluşturduğum öne sürülüyor.
İşin arkasında CIA’in olduğunu düşünüyor musunuz?
Sanmıyorum. Çünkü Amerika Irak’ı işgal etmek için bir gerekçe olarak kullanmak istediğinde beni konuya dahil etmişti. Amerika çoktan benden vazgeçti. Norveç politikacıları 14 yıldır benim her türlü hakkımın ihlal edilmesine karşı utanç duyuyorlar. 61 kez 40 farklı gerekçeyle yargılandım. Bu konu bir sonuç vermediği halde ciddi maliyeti olmuştur.
Norveç’te durum buysa neden Kürdistan’a dönmüyorsunuz?
Birlemiş Milletler (BM) aracılığıyla sığınmacı olarak Norveç’e geldim. Bu yüzden yasal yollarla ülkden dışarı çıkmam lazım. Bunca iftira ve ismimin terör listesinde olması sebebiyle dönmem kolay değil. Yasal yollarla geldiğim gibi yasal yollarla da ülkeden çıkacağım.
Bu konuyu Kürdistan’daki siyasi taraflarla konuştunuz mu?
Siyasi parti veya taraflarla hiçbir sorunum yok. KDP, KYB ve Goran içinde birçok dost ve tanıdığım var. bazı girişimler oldu ancak bu konuda henüz bir gelişme yok.
Döndüğünüzde Erbil’e mi yoksa Süleymaniye’de mi yerleşeceksiniz?
Bir gün dönersem Süleymaniye’ye yerleşeceğim çünkü daha önce de oradaydım. Orada daha etkiliydim. Bir öğretim görevlisi olarak çalışmak veya siyasi bir araştırma merkezini kurmamayı arzu ediyorum. Siyasetten uzak bir yaşamım olursa Süleymaniye’de yerleşmek istiyorum.
Kürdistan’daki siyasi partilerle aranızda sorun var mı?
Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve diğer partilerle hiçbir sorunum yok. Hoşyar Zebari dahil KDP’nin 3 üst düzey yetkilisi benimle hiçbir sorunları olmadığını ifade etti.
Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) konusunda da. Köy olayıyla ilgili adil bir mahkemede yargı önüne çıkmaya hazırım. 10 ülkenin istihbaratı bu konuda soruşturma yaptı onlarca belge ve görüntüde bana ait hiçbir bulguya rastlamadılar.
Düşüncelerinizde bir değişiklik yaşandı mı? Kürdistan’da hala cihadın olması gerektiğine inanıyor musunuz?
Biz İslam’a inanıyoruz. İslam’da da inanç ve şerait var ve bunun içinde cihad var. Bana göre Kürdistan dar’ul küfürdür (küfür yuvası). Kürdistan’da uygulanan yasaların büyük bir bölümü küfür kaynaklıdır. Değişiklik yapılmalı. Biz halka karşı topla savaşmıyoruz, lakin düşünceyle mücadele ediyoruz, belgelerimizi ortaya koyuyoruz. Kürdistan’ın dar’ul küfür olması, halkının da kafir olması anlamına gelmez, aksine halkı Müslüman’dır.
Kürdistan’ı dar’ul küfür olarak nitelemeniz deneyimsiz bazı gençleri radikalizme sürüklemiyor mu?
Hayır. Peygamber Mekke’de tebliğ yapmış. Mekke darul küfürdü. Kimseyi öldürmeye teşvik etmedi. İslam uygulanmazsa hicret ederiz.
Yönetimi alırsanız?
Daha ona çok var ama eğer yönetimi alırsak İslam’ı uygulayacağız. Kürt değerlerini yıkan laikliğe bir tekme atacağız. İnsanlığa inanıyoruz. Ben özgürlük sınırlarımın seninkinin başlamasıyla bittiğini biliyorum. Buna düşünce mücadelesi dememiz daha doğru. Ama tek tek bizleri öldürmelerine de müsaade etmeyeceğiz.
IŞİD'i nasıl tanımlıyorsunuz? Örgüt hakkında değerlendirmeleriniz var mı?
Bunlar Irak ve Şam'da bulunan diğer gruplar gibi cihatçı bir örgüttür. Kendi emirleri var. Onların verdiği biat kimseyi bağlamaz. Ayrıca sadece lafla halifelik kurulmaz. Sadece cihatçı ve İslami bir örgüttür. IŞİD'in fikri ve bakış açısı ile ilgili değerlendirmelerim var. Yaptıkları katliamlar ve birçoğunun elini kana bulaması konusunda değerlendirmelerim var.
Ezidi Kürtler'e yapılanları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu konuda bilgim yok. Bildiklerim sadece karşı tarafın ifadeleri. Elleri kelepçeli Şam'a götürülen İmam Hüseyin ile Seyyde Zeynep tiyatrosu gibiydi. Ezidileri de öyle görüyorum, götürüp satılıyorlar. Detayları bilmiyorum bu yüzden şeriat açısından hüküm veremiyorum. Ama eğer ben cihatçı bir güce sahip olsaydım Ezidilere böyle yapmazdım. Halepçe'de bir gücümüz vardı ama Ezidilere ve diğerlerine hiçbir şey yapmadı.
Kürdistan'daki İslami partilerin yakınlaşmasını nasıl buluyorsunuz?
İslami partilerin tek parti çatsı altında birleşeceğine inanmıyorum. İslami Topluluk (Komel) İran'ın kanadıdır. İslami Birlik (Yekgırtu) Müslüman Kardeşler'dir. Her biri farklı görüşe sahip. Seçimlerde, koltuk ve dünyevi konularda anlaşabilirler ama tek parti olmaları uzak bir ihtimal.
2009'da Değişim Hareketi'ne (Goran) destek vermiştiniz. Partiye karşı hâlâ aynı görüşte misiniz?
O zaman Goran'ın projesi vardı. Ancak şimdi Goran gözümde bulanık. Goran'ın dış baskıdan mı yoksa önündeki engellerden dolayı mı, onu bilmiyorum. Eğer bu şekilde devam ederse, gelecek seçimlerde desteklemeyeceğim.
Erbil - Bağdat ilişkilerini nasıl görüyorsunuz?
İnşallah yarın Irak'tan ayrılırlar. Bu hafta Kürt devleti ilan edilirse yarın kutlama mesajı yazarım. Kürdistan'ın Irak'tan ayrılmasını sonuna kadar destekliyorum. Irak satın aldığı ilk uçakla Kürteri Süleymaniye'de bombaladı. Erbil'in Kuran Mahallesi'nde devlet kurulursa desteklerim. Moritanya devlet olduğunda bayraklarını asacak bir kaç katlı bina bulamıyorlardı.
Referandum sonuçlarını destekler misiniz?
Fırsatı kaçırdılar. Halk artık bu partilere güvenmiyor. Siyasi partiler Kaddafi'nin Birliği ve El Suud gibi krallık sistemlerini kuruyor.
Doğu Timur neydi ki devlet yaptılar? Eritre ulusal lideri Hamid Hewati Mele Mustafa gibi 1961'de devrim yaptı. Eritre 1994'te devlet oldu bizde ise o tarihlerde Kesnezan'dan Erbil'e bomba yağdırılıyordu. Erbil de Kesnezan ilçesini füzelerle vuruyordu.
Neden İran'a karşı daha sertsiniz? Türkiye de Güney Kürdistan'ın içişlerine karışıyor.
İranlılar Türkiye gibi değil. KDP'nin Türkiye'yle ilişkisi var ancak MİT KDP teşkilatlarına girebilmiş değil. İran ise Yeşil bölgeyi işgal etmiş durumda. Yeşil bölgedeki lideri Şii yapmış. Aylık o bölgede 1 milyar dolar kazanıyor. İran bize ölüm kalım savaşı dayatıyor. Kürt çiftçisinin domatesi İran'dan ötürü satılamıyor. İran çöplerini Süleymaniye'nin Pencwen ilçesine atıyor.
Rojava'daki kantonları nasıl değerlendiriyorsunuz?
Suriye bölünecek. Tartus'ta Şiiler için bir devlet kurulacak. Banyas'tan Tartus'a oradan da Lübnan'a kadar Alevi bir devlet kurulması için bir grup cihatçıyla anlaşma yapılacak. Kürtlerin orada devlet sahibi olacağını sanmıyorum. Geleceği belli değil. Çünkü Suriye'deki tarafların Türkiye ile ortak büyük çıkarları var. Onlar da bölgede Kürtlerin bir statüye sahip olmasına karşılar. Çünkü bu, Türkiye Kürdistanı’ndaki Kürtleri de etkileyecek.