Alaaddin Yurderi / Haksöz Haber
“Ey dağların nefis ve saf havasında yüze yüze gelişen mübarek yaratıklar, hoş geldiniz. İnsan ihtiraslarının ve şeytan soluklarının köşe taşlarını kararttığı şehre hangi haberi getiriyorsunuz? Meta olarak canlarınızı koyduğunuz Ulvi Pazar kutlu olsun. Ayrıldığınız kuzulara, bıraktığınız dağlara, arkanızda kalan ovalara ve yollara, gökten ışık insin. Din uğruna canı feda etmenin canlı sembolleri, şehrin çeliğine kanınızla su vermeye geldiniz.
İşte şehrin her alanında, Kurban Bayramında gördüğümüz kurbanlık hayvanlara içimizden aşağı yukarı böyle söylemeye geçiririz. Ve işte Kurban Bayramındadır ki, Allah'ın bir yaratığının, günübirlik bir akıntı halinde öbürü yaşasın diye hayatını verdiğini ve buna sessizce katlanacak şekilde ayarlanmış olduğunu görüyor ve anlıyoruz.