Kurban

Abdurrahman Dilipak

Teşekkürler Mehmetçik Vakfı.. Teşekkürler THK.. Ve tabii teşekkürler LÖSEV.. Teşekkürler DİB..

Öncelikle Müslüman kardeşlerimizin, “yaşayan İsmailler”in ve “İsmail’in annesi Hacer’in kızları”nın Kurban bayramlarını tebrik ediyorum.. “Millet-i İbrahim”in bayramı mübarek olsun!

Ben bu günlerde, inşallah Yemen’de, eski adı ile Hadramud’da olacağım.. Hani şu adına türküler yaktığımız yemen! İHH ile birlikte kurban kampanyası için gidiyoruz.. Ekipte Ömer Korkmaz, Mehmet Kaya, Taylan Çetin de var.. Kim bilir, belki de sizin kurbanlarınızı da biz keseceğiz..

Yazının girişindeki teşekkür biraz kafa karıştırıcı olabilir. Onun için hemen açıklayayım.. Mehmetçik Vakfı ve LÖSEV bu sene, adeta “Kurban kesme, bağışta bulun” gibi bir kampanya başlattı. “Kurban bağışımla lösemili çocukların parasız tedavilerine, eğitimlerine ve sosyal ihtiyaçlarına destek olmak istiyorum” gibi bir anonsla kurban parası toplayıp, bunu kendi projelerinde kullanmayı hedefliyor..

Kurban kampanyasının ilk tercihi bu. İkinci tercih, “İslâmi usule göre kesim.”

Bu tür tartışmalar can sıkıcı da olsa belli kesimlerde olumlu ve verimli tartışmalara sebeb oluyor.. Bana göre son derece önemli..

Piyasada öyle kurban kampanyalarına şahid oluyoruz ki, “eve teslim paketlenmiş et” hizmeti verenler bile var. Eğer mesele sadece et dağıtmaksa, Avustralya’dan kuzu eti ithal edelim, yoksullara dağıtalım. Bir kuzu kaç kilo ise o kadar et dağıtılsın, olsun bitsin bu iş.. İyi, eğer bütün mesele et yemekse, buyursun yesinler.. Ya da sadaka vermekse, hayır yapmaksa onu da dileyen dilediği zaman ve dilediği şekilde yapar.. Et yemek yasak da değil, günah da değil. Ama o ne kadar kurbandır o ayrı bir şey. Kurbanın zamanı ve şekli var... Kurban insanı Allah’a yaklaştıran bir eylemdir.. Ötekisi Kurban bayramı değil, et bayramı, köfte bayramı, kuzu bayramı, ne derseniz deyin..

TSK MEHMETÇİK VAKFI’nın kurban kampanyasında da aynı durum sözkonusu. Online Kurban Bağış Formu’na baktığınızda, “Kurban kesimli”, “Kurban Kesimsiz” diye iki tercih var. “Kurban kesimsiz kurban!” Harika bir keşif.. Halksız demokrasi, Ali’siz Alevilik, Allah’sız İslâm (haşa) gibi bir şey bu..

Birileri İslâm’la mı, Müslümanlarla mı dalga geçiyor bilmiyorum.. Ama yine de böyle bir kampanya düzenledikleri ve bu konuyu gündemde tuttukları için kendilerine teşekkür ediyorum. Tıpkı, Dersim konusunda Onur Öymen’e, bu konunun yeniden tartışılmasına fırsat verdikleri için teşekkür ettiğimiz gibi..

Aslında bu bana göre, tüketici hakları açısından tam bir aldatma, kandırma, suç. İslâm’a ve Müslümanlara saygısızlık.. Bilmeden bu oyuna gelenler, durumun farkına vardıktan sonra bu kişi ya da kurumlar hakkında tazminat davası açabilirler. Suç duyurusunda bulunabilirler.. İl ve ilçe Tüketici ve İnsan Hakları kurullarına gidebilirler... Paralarını geri isteyebilirler.. Bu yanlışa düşenler varsa, şimdiden avukatları ile görüşebilirler.. Diyanet’e, bu yanlışa dikkat çekip, kesimsiz kurban olmayacağını açıkladığı için teşekkür ediyorum.. Türk Hava Kurumu da bu sene, güzel bir açıklama yaptı ve insanların kurban derisi bağışlama konusundaki tercihlerine saygı duyduğunu açıkladı. Öte yandan, teknik olarak usulüne uygun bir kampanya düzenlediği için yöneticilerine teşekkür ediyorum..

Y.N., Z.B. gibi birtakım “İlahiyatçılar”ın fetvalarının da LÖSEV ve Mehmetçik Vakfı’nı kurtaracağını sanmıyorum. ZB’ye kalsa, balıktan da kurban olur. Soya etinden de. Kan yerine sulandırılmış salça da, görsel efekt olarak yüklenebilir. Hatta “Mee” sesi bile ses efekti olarak kullanılabilir. Digital kurban daha bir çağdaş olur hem... Hatta sanal kurban bile icad eder ona kalsa..

“Çağdaş Kurban” deyince, iyi ki, ADD’ciler ve ÇYDD kurban kampanyası düzenlemiyor. Hani bir onlar eksik.. Ergenekoncular kurban şenliğini Koç Müzesi için planlamışlar ama, deşifre oldu..

İşin ilginç yanı, Kurban Bayramı bu sene de Hac mevsimine denk geldi (?!).. Hacca giden kardeşlerimin de Haclarını tebrik ediyorum. Kabul olan ibadetlerden sayılsın inşallah..

Şaka bir yana, ben Kurban Bayramınızı şimdiden tekrar tebrik ediyorum.. Bu günler okuma ve tefekkür, Müslümanların vahdeti açısından vesile olsun inşallah..

Kulaktan dolma bilgilerle din olmaz.. Birilerinin böylesine ucuz sahteciliklerle toplumu kandırabileceğini hesab etmiş olması bile bizim açımızdan üzerinde düşünmemiz gereken bir hadisedir.. Zorunlu din derslerinde anlatılan İslâm’ın pratik hayattaki karşılığı bu.. Sonuçta aklımız kadar iman ediyor ve amel işliyoruz. Dinimiz, aklımızdan daha fazla değildir..

Fikrin suç, kitabın suç aleti, düşünen adamın potansiyel suçlu muamelesi gördüğü bir ülkede yaşıyoruz sonuçta..

Sonuçta herkes yaptıkları ile ya kendi cennetlerine sırtlarında tuğla, ya da kendi cehennemlerine sırtlarında odun taşıyorlar..

Selam ve dua ile..

VAKİT