Konuşmasına "Onlar sözü dinlerler ve güzeline tabii olurlar" ayetinin müslümanlar için ne anlam ifade ettiği üzerinde durarak giriş yapan Eker, Zuhruf süresi 43-44. Ayetlerini" Sen, sana vahyedilene sımsıkı sarıl. Şüphesiz sen, dosdoğru yoldasın. Doğrusu Kur'an, sana ve kavmine bir öğüttür. İleride ondan sorumlu tutulacaksınız." okuyarak konuya başladı. Semineri üç ana başlığa ayıran ( şehit, şahit ve kelime-i şehadet) Eker, müslümanların vasat ümmet oluşundan, insanların ve peygamberlerin şahitliğinden bahsederek "şahit" kavramının sözlük anlamının aracı, ortada, sözü dinlenen, haberci, bütün gözlerin kendisine çevrildiği kişi, örnek alınan, model edilinen, kendisine tabii olunan kişi demek olduğunu söyledi. Akabinde bir insan bir kitabı değil bir insanı örnek alır diyerek peygamberin örnekliğini, şahit olmanın canlı olmayı gerektirdiğini "Ey peygamber, muhakkak ki biz seni şahit,müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik (Ahzab-45)" ayetinin ne anlam ifade ettiğini söyledi.
Kelime-i Şehadet başlığına geçen Eker, bunun bir kelime değil bir yaşam tarzı olduğunu ifade etti. Anlamının dar kalıplara sığdırılmaya çalışıldığını söyleyen Eker, kelime-i şehadet Allah'tan başka kimseye boyun eğmeden yaşayacağım, Hz. Muhammed'i örnek alarak yaşayacağım ve şahitlik laf ile değil yaşamladır diyerek kelime-i şehadet'in bir deklerasyon olduğunu, İslam'a girerken ve bu hayatı terk ederken söylemenin Kur'an'ın ifadesi olmadığını belirtti. Peygamberin ölürken kelime-i şehadet değil de "refik-i âlâ'ya gidiyorum" diyerek şahitliğine bu dünyada son vermesi peygamberin şahit olmadığı. anlamına gelmediğini söyleyen Eker, peygamberin en büyük şahit olduğunun da altını çizdi.
Konuşmasına şehit kavramıyla devam eden Eker," Müslüman'ın, Allah yolunda sürekli çaba sarfedenin dirisine şahit ölüsüne şehit denir "dedi. Şehit olmanın ölçüsü ölüm biçimi değil yaşam biçimidir diyerek Hadid Süresi 19. Ayeti'ni Allah'a ve peygamberlerine iman edenler, (evet) işte onlar, Rableri yanında sözü özü doğru olanlar ve şehitlik mertebesine erenlerdir. Onların mükâfatları ve nûrları vardır. İnkâr edip de âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, onlar da cehennemin adamlarıdır." okuyup sunumunu sonlandırdı.