Murat Kayacan / Haksöz Haber
Rüya uykuda görülen şeydir (Mursi, 2000, I: 320). Kur’an rüyake (رُءْيَاكَ), rüyaya (رُءْيَايَ) ve er-rüya (الرُّءْيَاۚ) lafızlarını içeren ve meallerini vereceğimiz yedi ayette üç peygamberin (Hz. Muhammed, Hz. Yusuf ve Hz. İbrahim) gördüğü rüyalardan söz etmektedir. Bu yazıda sadece bu lafızlarla Kur’an’da söz edilen rüyaları nüzul sırasına göre ele alacağız. Ancak “te’vîlü’l-ehâdîs” (Yûsuf 12: 6, 21) “edğâsu ahlâm” (Yûsuf 12: 44) gibi lafızlarla rüyadan söz eden ayetleri ele almayacağız. Benzer şekilde lafzen rüyanın yer almadığı (Enfal, 8: 43; Yusuf, 12: 4, 36, 41) ancak onun kastedildiği ayetlerin bir kısmını da meallerini aktarmaksızın belirteceğiz.
Kur’an Hz. Muhammed’in gördüğü –mirac diye tefsir edilen- bir rüyayı ve cehennemdeki zakkum ağacını sınav aracı olarak takdim etmektedir: “Sana, ‘Rabbin tüm insanları çepeçevre kuşatmıştır.’ demiştik. Sana gösterdiğimiz rüyayı da ve Kur'an'da lanetlenmiş ağacı da insanlar için bir imtihan yaptık. Onları korkutuyoruz, ancak bu onların büyük taşkınlıklarından başka bir şeyini artırmıyor.” (İsra, 17: 60). Ancak inkârcılar bu sınavı geçememişlerdir.