"Kur'ân'da Nesh Var mı? (1)"

Abdulhakim Beyazyüz, yazısında "Nesh nedir?", "Nesh hangi durumlarda söz konusudur, hangi durumlarda söz konusu değildir?", "Nesh yetkisine kim sahiptir?" gibi soruları cevaplıyor.

Abdulhakim Beyazyüz, Kur'ân'da neshin olup olmadığı hakkında değerlendirmelerde bulunuyor:

Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla, Allah’a hamd Resulüne salâtu selam olsun.

Bugünkü yazımızda; Kur’an'da neshin olup olmadığını, Kur’an'da neshin ne şekilde kullanıldığını ve neshin ne şekilde anlaşılması gerektiğini incelemeye çalışacağız. Rabbimizden bizi doğrulara ulaştırmasını niyaz ediyoruz.

Nesehe kökünden gelen kelimeler Kur’an'da dört yerde geçmektedir. Bu kelimenin kullanıldığı üç yerde, bu ifadeler sözlük anlamında kullanılmıştır. Bunlar şu ayetlerdir:

“Senden önce hiçbir resul ve nebi göndermedik ki, bir şey temenni ettiği zaman, şeytan onun bu temennisine dair vesvese vermiş olmasın. Ama Allah, şeytanın vesvesesini (فَيَنْسَخ) giderir. Sonra Allah, ayetlerini sağlamlaştırır. Allah, hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.” (22/52)

“İşte kitabımız, size karşı gerçeği söylüyor. Çünkü biz yapmakta olduklarınız (نَسْتَنْسِخُ) kaydediyorduk.” (45/29)

“Musa'nın öfkesi geçince levhaları aldı. (وَفٖى نُسْخَتِهَا) Onlardaki yazıda, ancak Rablerinden korkanlar için bir hidayet ve rahmet vardı.” (7/154)

Bakara Suresi’nin 106. ayetinde ise bu kelime kavram anlamıyla kullanılmıştır:

“Ne Kitab ehlinden inkâr edenler ve ne de Allah'a ortak koşanlar, Rabbinizden size bir iyilik gelmesini isterler. Oysa Allah, rahmetini dilediğine tahsis eder. Allah, büyük lütuf sahibidir. Biz herhangi bir ayetin hükmünü ( مَا نَنْسَخْ ) yürürlükten kaldırır veya onu unutturur (ya da ertelersek), yerine daha hayırlısını veya mislini getiririz. Allah'ın gücünün her şeye hakkıyla yettiğini bilmez misin?” (2/105-106)

Görüldüğü gibi nesih kelimesinin kavram anlamıyla kullanıldığı 2/106 ayetinde, yüce Rabbimiz ehli kitaptan küfredenlerin ve müşriklerin, Müminlere yeni bir vahyin indirilmesinden hoşlanmadıklarını açıkça belirtiyor, ama yeni bir vahyin/ayetin inmesi veya ertelenmesinin ancak Allah’ın elinde olduğunu beyan buyuruyor. Nitekim yüce Rabbimiz başka ayetlerde de ehli kitabın ve Müşriklerin vahyin kendilerinden başkasına indirilmesini kıskanarak vahyi ve elçiyi reddettiklerini haber vermektedir. Bu nedenle bu ayetlerin şeriatlar arası bir nesih olayından bahsettiğini söyleyebiliriz.

Nitekim nesh kelimesi geçmemekle beraber, Bakara 106’daki bu anlamı kuvvetlendiren ayetlerden birisi de, Nahl Suresi’nin 101. ayetidir.

(...)

Yazının Devamı İçin Tıklayın >>>

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!