Kur’an’da “Muhacirler” Lafzı

Dinlerinden dolayı vatanlarından çıkmak zorunda kalan muhacirler, Allah katında değerli kullardır ve müminler onların sorunlarına kayıtsız kalamazlar.

Murat Kayacan / Haksöz Haber

Hicret terk etmek demektir. İnsan kötü alışkanlıklarından, şirkten vs. kendisini uzak tuttuğunda, onlardan hicret etmiş olur. Söz konusu olan Allah’a hicret ise o zaman hicret, tercih durumunda Allah’ın rızasını üstün tutup ona yönelmek anlamındadır. Risalet döneminde ilk somut hicret az sayıda Müslümanın Habeşistan’a, ikincisi ise çok sayıda müminin Medine’ye gitmesidir. Bu yazıda muhâcirine lafzı ile Kur’an’da muhacirlerden söz eden beş ayet nüzul sırasına göre değerlendirilecektir.

İslam insani ilişkilerde Allah’a bağlılığı, miras konusunda ise akrabalık ilişkilerini ön plana alır: “Peygamber, müminlere kendi canlarından daha yakındır. Eşleri, onların analarıdır. Akraba olanlar, Allah’ın Kitabına göre, (mirasçılık bakımından) birbirlerine diğer müminlerden ve muhacirlerden daha yakındırlar; ancak, dostlarınıza uygun bir vasiyet yapmanız müstesnadır. Bunlar Kitap’ta yazılı bulunmaktadır.” (Ahzab, 33: 6). Siyer bilgilerinde söz edildiği gibi, Peygamber’in (s) ilan ettiği ve birbirine mirasçı olmayı da kapsayan muhacir-ensar kardeşliğini, bu ayetin ortadan kaldırdığı söylenebilir. Yani yakınları mağdur edecek oranda (muhacirlere) infak etmek doğru değildir.

Yazının Devamı >>>

İslam Düşüncesi Haberleri

Felah; fıtrat ve vahiyle yeniden buluşmamızda!...
Diyanetten hatırlatma: Tüm kumarlar haramdır!
Kemalistlerin cehaleti uçsuz bucaksız saçmalama özgürlüğü sunuyor!
İ’tizâl ile itidal arasında Allah nerededir?
Mutlak kötüye karşı el-Kassam’ın özgürleştirici ribatı ve cihadı