Murat Kayacan / Haksöz Haber
Kur’an’da “Allah ile birlikte başka bir ilah” ifadesi, dokuz ayette ve tamamı Mekkî surelerde geçmektedir. Bu yazıda, o ayetleri nüzul sırasına göre değerlendireceğiz.
İnatçı nankör, iyiliklere engel olan ve dinin öğretilerinden şüphe duyan kimse cehenneme gidecektir (Kaf, 50: 24-25). O kişinin diğer bir özelliği de şöyledir: "O ki Allah ile birlikte başka bir ilah edindi, bundan dolayı haydi ikiniz onu şiddetli azabın içine atın!" (Kaf, 50: 26). Şirk Allahu Teala’nın affetmeyeceği tek günahtır. Bu nedenle Müslümanlar, bu bâtıl anlayışın müşriklerden kendilerine de bulaşıp bulaşmadığını sürekli kontrol etmelidirler.
Şu ayette, müminlerin üç büyük günahtan uzak durduklarından söz edilmektedir: “Yine onlar ki, Allah ile birlikte başka bir ilaha yalvarmazlar, Allah’ın haram kıldığı cana haksız yere kıymazlar ve zina etmezler. Bunları yapan, günahının cezasını bulur.” (Furkan, 25: 68). Kim bu günahlara eğilim gösterirse cezasını çeker! Müminler, ilahî yardıma her zaman muhtaçtırlar ve ihtiyaçlarını gidersin diye sadece Allah’a yalvarırlar. Çünkü aracılık yoluyla herhangi bir nesneyi ya da kişiyi ilah seviyesine çıkarmak, şirktir.
Yukarıdaki iki ayetten sonra, nüzul sırasına göre “Allah ile birlikte başka bir ilah edinme yasağı”nın olduğu dört ayetin doğrudan muhatabı, Rasulullah (s) olup bu ayetlerin ilki şöyledir: “O halde sakın Allah ile birlikte başka bir ilaha yalvarma, sonra azap edilenlerden olursun! “ (Şuara, 26: 213). Yani şirk büyük bir günahtır. Peygamber (s) bile bu günahtan sakındırılıyorsa, vahyin muhatabı olan herkes bu günaha düşmemek için elinden geleni yapmalıdır. Aksi takdirde sonu azaptır!