Oturum başkanlığını yapan Bayram Tunç, Müslümanlar olarak toplumsal ıslah ve inşa çalışmalarımızın öneminden, öncü Kuran neslinin yetiştirilmesi hususunda kısa bir açıklamadan sonra panelistleri davet eti.
İlk konuşmacı olarak sunuma başlayan Ali Değirmenci, ıslah ve inşa sorumluluğunun Mekke’de bir avuç Müslümanla başladığını, her türlü cahilliğin ve zorbalığın karşısında Kuran-i bir kimlikle yetişmenin erdemini birkaç sahabe örnekliğinde dinleyicilere sundu. Değirmenci, bu bir avuç Müslümanın Mekke toplumunu inşa ederken “Erkam’ın Evi” ve “Hatice’nin Medresesi” gibi iki ekol üzerinden çalışmalara başladığını ve bugünlerde devasa bir kitleye ulaştığını belirtti. Sömürüye ve emperyalizme karşı koymanın ilk tohumlarının bu iki ekol çevresinde başladığını, bir avuç göklere sığmayan ve cennete susayan Müslümanın çabalarıyla bugünlere gelindiğini çarpıcı ve coşkulu bir dil ile dinleyicilere sunan Değirmenci, günümüzde ki Abdulkadir Salih, Esma Biltaci gibi şahitlerden, şehitlerden örnekler sunarak konuyu somutlaştırdı. Konuşmasının devamında, bugünlerde 70’li ve 80’li yıllara kıyasen daha iyi imkânların olduğunu belirten Değirmenci, bizlerin bu imkânları kullanarak sorumluluklarımızı yerine getirmemiz gerektiğini vurguladı. Değirmenci son olarak inşa temelinde hem şahsiyeti hem de toplumu inşa eden benzersiz Kuran’dan beslenmemiz gerektiğini belirttikten sonra sözü Mustafa Yılmaz’a bıraktı.
Mustafa Yılmaz, Kuran neslinin yakın tarihiyle ilgili bilgileri dinleyicilerle paylaşmak üzere sunumuna başladı. Yılmaz, yakın tarihte Kuran neslinin inşasının Seyyid Kutub ile başladığını, bu çabanın toplumdan topluma yayıldığını ve bizlere miras kalan bu sorumluluğun şuan omuzlarımıza yüklü olduğunu belirtti.Yılmaz, bugün yaşadığımız toplum içerisinde bizlere bulaşmış kirlerden nasıl kurtulacağımız, nasıl arınacağımız ve Kuran’a nasıl yöneleceğimizin ve toplumu Kuran’a nasıl yönlendireceğimiz konuları üzerinde kafa yormamız gerektiğini belirtti. Bu konuda ise geçmiş tarihleri tanımanın önemini belirten Yılmaz, konuyu şu cümleler ile özetledi: “ Bir toplumun tarihi o toplumu tanımak için en önemli yol göstericidir. Tarihimizi tanımdan, bilmeden inşa temelli bir oluşum çabaları yetersiz olacaktır.” Yılmaz konuşmasının devamında, , günümüzde çok önemsiz ve gereksiz mevzuların konuşulup tartışıldığını ama asıl konuşulup tartışılmayan Kuran neslinin inşa sorumluluğunun göz ardı edildiğini belirtti.Yılmaz son olarak, hayatın her alanını kapsayan bir inşa çabasıyla ancak Kuran neslinin oluşturulabileceğini ve bizlerinde bu konular üzerinde yoğunlaşmamız gerektiğini vurguladı.
Panelistlerin sunumlarının akabinde program soru cevap faslından sonra sona erdi.