Siyonistler, bu temiz topraklara geldiklerinden beri Filistinlilere eziyet etmek için her türlü yola başvurdular. Katliamlarla başladılar, terörü, tutuklamayı ve esir etmeyi denediler. Filistin toplumunu ahlaki ve sağlık açısından yıkmaya çalıştılar.
Silahları gibi ahlakları ve kullandıkları yollar da zalim idi. Ahlaki ve toplumsal hastalıkları, uyuşturucuyu yaymaya çalıştılar ve hâlâ da çalışıyorlar.
Doğu Kudüs mahalleleri hedef alınıyor.
İsrail’in uyuşturucu tacirlerinin işlerini yapmalarını kolaylaştırdığı artık gün gibi ortada. Birçok haber, uyuşturucu ticaretinin sadece Doğu Kudüs’teki Arap mahallelerinde olduğunu gösteriyor.
İşgal sebebiyle 20 bin Kudüslü bağımlı
Filistin Sağlık bakanlığı verilerine göre Kudüs’te 20 bin bağımlı var. Bu sayı, Batı Şeria’daki Filistin nüfusunun üçte birine denk geliyor.
Filistinli gençlerin günden güne intifada eylemlerine katılmasından endişe eden işgalci İsrail, hayat şartlarının zorluğunu kullanarak gençlerin içinde uyuşturucu kullanımını yaymaya çalışıyor.
Çok çirkin bir plan kapsamında işgalci İsrail, gençleri uyuşturucu kullanmaya teşvik ediyor. Bu kapsamda bağımlıları tedavi etmek bahanesiyle bekarlara 500, evlilere de 1000 dolar para veriyor.
Doğu Kudüs’te uyuşturucu tacirleri, İsrail tarafından açıkça korunuyor. İsrail, halkın uyuşturucu ticaretini engelleme çabalarının önüne geçiyor ve tacirleri koruyor. Bunun yanında Doğu Kudüs mahalleleri imzalanan anlaşmalara göre B bölgesine girdiği için İsrail, Filistin polisinin iş yapmasına sınırlar koyuyor.
İsrail, Filistinlilerin işgale karşı direneceklerini ve direnişi içlerinde barındıracaklarını anladığı için hedeflerini gerçekleştirmek için uyuşturucuyu kullanıyor. Bu da Filistin yönetimi ve Filistinli gruplarının yanında sivil toplum kuruluşlarının omzuna bu çirkin emellere set çekmek için ortak stratejiler belirleme sorumluluğunu yüklüyor.
Alâ Abdurrauf / Kudüs Scene