Kudüs Ya da İslam Ümmetinin Şerefi ve Geleceği

Müslümanlar olarak ilk kıblemiz aziz Kudüs’ün işgalini önleyemedik. Siyonistlerce adım adım Yahudileştirilmesini engelleyemedik. Hiç olmazsa Mescid-i Aksa’nın gasp edilmesine izin vermeyelim!

Rıdvan Kaya, Siyonist İsrail'in Mescidi Aksa'ya yönelik işgalci adımlarını ve ümmetin üzerinde düşen sorumluluğu yazdı:

***

Kudüs ve Mescid-i Aksa çok tehlikeli gelişmelere gebe. Siyonistlerin belirledikleri program doğrultusunda giderek daha pervasızlaştıkları ve daha önce “Bu kadarına cesaret edemezler!” diye tahmin edilen adımları birbiri ardına attıkları görülüyor. Kudüs’ü bütünüyle Yahudileştirme ve Mescid-i Aksa’yı yıkıp Haremi Şerif bölgesinde Siyon Tapınağı inşa etme faaliyetine hız verdikleri anlaşılıyor.

Taktik değişmiyor. Siyonistler bir yandan provokatif eylemlerle sinsi programlarını icraya çalışırken, buna karşı Filistin halkının verdiği tepkileri de yeni baskılar, yasaklar ve sindirme kampanyasının gerekçesi olarak kullanıyorlar. Bu çerçevede 29 Ekim akşamı Siyonist işgal çetelerinin birinin liderliğini yapan Haham Yehuda Glick’in Mutaz Hicazi adlı Filistinli bir mücahit tarafından vurulması üzerine bugüne kadar hiç yaşanmamış bir adım atıldı ve Mescid-i Aksa yaklaşık 1 gün boyunca ibadete kapatıldı. 31 Ekim’de Mescid-i Aksa ibadete açıldığında sadece 50 yaşını geçenlere izin verildi.

Harem-i Şerif’in Müslümanların girişine kapatılması uygulamasında dikkat çekici bir planın uygulanmakta olduğu görülmeli. 2012’de toplam 3 kere, 2013’te ise 8 kere kapatılan Harem-i Şerif’e bu yıl şimdiye dek tam 76 kez Müslümanların girişi engellendi. Yani yaklaşık dört günde bir Harem’in kapatıldığı görülmekte. Bu seyir böyle devam ettiğinde Harem-i Şerif’in önce daha uzun sürelerle ve ardından da bütünüyle kapatılması hiç de sürpriz olmayacaktır.

Yehuda Glick Harem-i Şerif’in Yahudilere ait olduğu tezini savunmak üzere faaliyet yürüten bir örgütün liderliğini yapan ABD’de doğmuş bir din adamı. İslami Cihad üyesi Mutaz Hicazi’nin gerçekleştirdiği silahlı saldırıda ağır yaralanmasını bahane eden İsrail’in Harem-i Şerif’i bir gün Müslümanlara kapatması akla 1994’te el-Halil’de gerçekleşen saldırıyı getiriyor. 25 Şubat 1994’te Baruch Goldstein isimli ABD vatandaşı Siyonist bir doktor Batı Şeria’da bulunan el-Halil’de İbrahim Camii içinde bir katliam yaparak 29 Filistinliyi şehid etmiş ve cemaat tarafından linç edilmişti. Bu hadise üzerine İsrail sekiz ay gibi bir süreyle Mescidi ibadete kapatmış, ardından açtığında da büyük değişiklikler gerçekleştirmiş, İbrahim Mescidinin büyük bölümünü Yahudilere tahsis etmişti.

Ve bugün (5 Kasım) acı bir ilk daha yaşandı. Siyonist askerler Mescid-i Aksa’nın içine girdiler. Bir grup Yahudinin sabah saatlerinde Megarib kapısından içeri alınmasını protesto eden Filistinlilere saldıran Siyonist askerler Mescid-i Aksa’nın içine girerek işgali bir adım daha öteye taşımış oldular. (...)

YAZININ DEVAMI >>>

 

Yorum Analiz Haberleri

"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango
Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?
Devrim ile derinleşen kardeşlik: Suriye & Türkiye