Geçen sene ekim ayında başlayan Kudüs intifadasının yıldönümüne yaklaştığımızda Kudüs’te işgale karşı öfke ve nefret duyguları ortaya çıkmaya başladı.
Mescid-i Aksa işgal edildi. Bu gittikçe artan baskı ve işgal sebebiyle Kudüslüler, olayların devrime yaklaşan bir halk hareketliliğine sebep olabileceğini düşünüyor. İsrail’in ayrım yapmadan uyguladığı öldürme, tutuklama, zulüm ve istibdat siyaseti ile son zamanlarda zirveye ulaşan baskılara karşı bir başkaldırış olabilir.
Kudüs'teki Esir Kulübü başkanı Nasır Kavs, El-Arabi el-Cedid’e yaptığı açıklamada Kudüs’teki baskı, taciz ve kutsalları kirletmenin bütün Kudüslüler, özellikle de gençler arasında öfkeye sebep olduğunu söyledi.
İşgal güçlerinin Kudüs'te oğluyla birlikte darp ettiği ve El-Kıbli Mescidi önünde yerde sürüklediği Kavs; tutuklamalar ve ona eşlik eden darp ve hakaret, Mescid-i Aksa’nın avlusunda namaz kılanların yerlerde sürüklenmesi, tüccarların vergi ve cezalarla hedef alınması, vatandaşların kendi elleriyle evlerini yıkmaya mecbur bırakılmaları, bunların dışında İsrail’in bizzat evleri yıkmasının Kudüslüleri İsrail ile muhakkak bir yüzleşmeye ittiğini belirtti.
Kavs ve oğlu, maruz kaldıkları darptan dolayı hastanede tedavi gördüler. Fakat bu, onların işgale karşı öfkelerinin ve nefretlerinin daha da büyümesine neden oldu.
Kavs, İsrail’in uygulamalarının sonuçlarını anlayamadığını ve geçmişten ders almadığını ve almayacaklarını söyledi.
Mescid-i Aksa için de durum, bundan farklı değil. Mescid-i Aksa Müdürü Şeyh Ömer El-Kisvani, sözde Süleyman mabedinin yıkılışının yıldönümünde 397 Yahudi yerleşimcinin Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini bildirdi.
Filistin Enformasyon Merkezi'ne konuşan El-Kisvani, dün sözde "Heykel'in Yıkılışı" yıldönümü münasebetiyle öğleden önce 302 ve öğleden sonra da 95 Yahudi yerleşimcinin gruplar halinde Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlediğini açıkladı.
El-Kisvani, işgal güçlerinin baskınlar sırasında Mescid-i Aksa'da dört kişiyi coplarla ve tüfek dipçikleriyle darp ettiğini, yaşlı üç kişiyi de gözaltına aldığını belirtti.
İşgal güçlerinin Mescid-i Aksa cemaatine ve çalışanlarına yönelik baskılarını kınayan El-Kisvani, Mescid-i Aksa bekçilerinden ve görevlilerinden 15 kişinin Mescid-i Aksa'dan uzaklaştırıldığını ve sadece 5'inin görevine dönebildiğini bildirdi.
Eski Kudüs’te gençler arasında bir öfke ve nefret hali yayılmış durumda. Birkaç gün önce İsrail, onlarca genci tutuklamış, bunların büyük kısmı serbest bırakılmış fakat Mescid-i Aksa’dan uzaklaştırılmışlardı.
Serbest bırakılanlardan biri olan Nur, el-Arabi el-Cedid’e yaptığı açıklamada iki aydan az bir sürede ikinci defadır tutuklandığını ve Aksa’dan uzaklaştırıldığını ve daha önce kendisiyle beraber 50 gencin tutuklandığını belirterek bunların herhangi bir soruşturmaya uğramadan sadece uzaklaştırme cezası aldığını söyledi.
Nur’un arkadaşı olan Muhammed de eski Kudüs’teki el-Vad caddesini ve Halidiye yokuşunda saygısızlık yapan yerleşimcilere karşı sözlü sataşma ve kavgaya katıldığı için daha önce tutuklandığını belirtti. Muhammed, sadece kendisini savunduğunu, yerleşimcilerin saldırdığını, İsrail polisinin kendisini ve iki arkadaşını tutukladığını fakat yerleşimcileri serbest bıraktığını söyledi. Muhammed, zulme uğramaktan daha korkunç bir duygunun olmadığını kaydetti. Muhammed, şu an ev hapsinde tutuluyor ve Mescid-i Aksa’dan uzaklaştırma cezası var.
Aynı duyguları Mescid-i Aksa’nın muhafız ve bekçileri ile Kudüslü tüccarlar da yaşıyor. Aksa’daki yetkililerden biri olan Ahmet, yaptığı açıklamada şöyle dedi: Maalesef herhangi bir yetkimiz kalmadı. Vazifemiz, sadece yerleşimcilerin arkasından yürümek ve onları 20 metreden gözetlemekten ibaret. Onlara yaklaşmamız yasak. Yaklaşan olursa yerleşimcilerin küfürlerine ve İsrail polisi tarafında darba maruz kalıyor. Vakıflar idaresi de bir şey yapamıyor.
Canlı ticaretin merkezi olan el-Vad ve Silsile caddelerinde ise tüccarlar ve esnaf için durum, daha kötü. Esnaf İmad Ebu Hatice, yaklaşık bir yıldır yerleşimcilerin saldırılarına maruz kaldıklarını ve sözde mabedin yıkılışının yıldönümünde saldırıların daha da arttığını söyledi.
Tüccarlar, yerleşimcileri hedef alan eylemlerden sonra kendilerinin de İsrail güçlerinin intikam saldırılarına maruz kaldıklarından şikayetçiler.
Kudüs intifadası, birinci yıldönümüne yaklaşırken intifadada şehit olanların aileleri, çocuklarının cesetlerini almayı bekliyor. İsrail, cesetleri morglarda tutuyor ve ailelere vermeye yanaşmıyor. Bu da Kudüslülerdeki öfkeyi ve yeni bir patlamanın gerçekleşme ihtimalini arttırıyor. Kudüslü gençler, yeni bir intifadanın gerçekleşme ihtimalinden bahsetmeye başladılar. İsrail, onlara zor şartlar dayattıkça bu ihtimal daha da güçleniyor.
Kaynak: Kudüs Sahnesi