“Kudüs İçin Uluslararası Mücadele Gerekli”

Kudüs’te işgalci güçler tarafından gerçekleştirilen ihlaller ve Filistinlilerin aleyhinde yapılan nüfus değişikliklerine dikkat çeken Osman Atalay, söz konusu zulümlere karşı uluslararası mücadele çağrısı yapıyor.

Kudüs İçin Uluslararası Mücadele Gerekli

Osman Atalay / Yeni Akit

1948-1967 yıllarından bugüne kadar Siyonist İsrail’in, Filistin ve Kudüs topraklarını adım adım işgaline şahit olduk.

Bu işgal süreci ekonomik ambargo, suikast, sürgün ve katliamlarla devam ediyor.

İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’da bugünlerde tehlike çanları çalıyor.

Aksa’ya binlerce yıldır muhafızlık yapan, koruyan, kollayan insanlar Kudüs’ten her geçen gün sudan sebep ve bahanelerle kovuluyor.

Kudüs Müslümanlardan arındırılıyor. Müslümanların azınlıkta olduğu bir Kudüs ve cemaatsiz bir Aksa’ya doğru siyasi, politik süreç başlamış durumdadır.

Bu tehlikeli gidişin önlenmesi gerekiyor.

İsrail polisi ve 200 kadar Yahudi yerleşimci, geçen hafta İsrail’in Ürdün Nehri’nin batısında işgali altında tuttuğu Arap topraklarındaki El Halil kentinin bir mahallesinde, yıllardır Ebu Recep ailesinin oturduğu bir evi, mahkeme kararını icra ettikleri iddiasıyla işgal ettiler; aileyi ve eşyalarını sokağa attılar. Yerleşimcileri bu sırada 200’e yakın İsrail askeri korudu. El Halil’deki bir evin el değiştirmesine ve Filistinli bir ailenin, yatakları, yorganları, televizyon ve çamaşır makinalarıyla sokağa atılmasına ilişkin haber birkaç saat El Cezire internet sitesinde durdu.

İNGİLİZ İŞGALİ

1918’de İngilizlerin bölgeyi işgal etmesi dönüm noktasıydı.

İngilizler Kudüs’ü işgal ettiklerinde şehrin nüfusu 43 bin kadardı.

Bunların 10 bin kadarı Yahudiydi ve bu sayıyla şehir nüfusunun yüzde 23’ünü oluşturuyorlardı.

Aynı tarihte tüm Filistin’de ise 56 bin Yahudi yaşıyordu ki bu sayıyla o zaman 664 bin nüfusa sahip olan Filistin’deki oranları yüzde 8,4’ü buluyordu.

İngiliz işgalinden sonra Yahudilere kapıların açılması dolayısıyla genelde bütün Filistin’de özelde kutsal Kudüs şehrinde Yahudi nüfus artmaya başladı.

1948’de İsrail’in kurulması ve Batı Kudüs’ü işgal etmesiyle birlikte bu kesimde yaşayan Arap asıllılar göçe zorlandı.

Dolayısıyla bu kesimdeki Yahudi nüfus oranı kısa sürede yüzde 80’e çıktı.

1967’de Doğu Kudüs’ün de işgal edilmesi üzerine göçe zorlama uygulamaları bu kesimde de başladı.

Bundan dolayı Doğu Kudüs’te hızlı bir nüfus düşüşü yaşandı ve işgalin ardından bu kesimdeki nüfus 65 bin 900’e düştü.

Bu tarihte tüm Kudüs’te yaşayan Yahudi sayısı ise 190 bin civarındaydı.

Aynı tarihte Doğu Kudüs’ten zorla çıkarılan Arap asıllıların sayısı ise toplam olarak 75 bini bulmuştu.

Resmi rakamlara göre 1992’de Kudüs’ün nüfusu 544 bin 200’ü bulmuştu. Bu nüfusun yüzde 28’ini Arap asıllılar, yüzde 72’sini Yahudiler oluşturuyordu.

Arap asıllı nüfusa Hıristiyanlar da dahildi. Yani izlenen “Yahudileştirme” politikasıyla Yahudilerin oranı tüm Kudüs’te yüzde 72’ye çıkarılmıştı. Sadece Doğu Kudüs’te ise Arap asıllıların oranı yaklaşık yüzde 45-50 kadardı.

Aralık 2007 yılında, Kudüs’teki nüfus sayısı 747,600 idi. Yüzde 64’ü Yahudi, yüzde 32’si Müslüman ve yüzde 2’si Hristiyandı.

2000 YILINDAKİ ARAŞTIRMA

2000 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre ise şehirdeki Yahudi nüfusunun yüzdesi düşüşteydi. Nedeni, Müslümanlar arasındaki doğum oranı ve şehirden ayrılan Yahudi yerleşimcilerdi.

Araştırmaya göre, şehirdeki 32 bin 488 kişinin yüzde 9’u Yahudi’ydi. 2005 yılında, eski Sovyetler Birliği’nden, Fransa ve Amerika’dan çoğunluğu olmak üzere, birçok yeni göç yapıldı. Yerel nüfusa bakıldığında ise gidenlerin sayısı gelenlerden fazlaydı.

2005 yılında 16 bin kişi Kudüs’ten ayrıldı ve sadece 10 bin kişi Kudüs’e yerleşmiştir. Buna rağmen, Kudüs’teki nüfus yüksek doğum oranından dolayı, özellikle de Haredi Yahudilerde ve Arap toplumunda artmaya devam etmekteydi. Yıl boyunca toplam nüfus 13 bin kişiyle (Yüzde 1,8) arttı ama dini ve etnik bileşenlerde bir değişim vardı.

Açıklanan verilere göre işgal altındaki Kudüs’teki Yahudi işgalci nüfusu 1948 yılından şimdiye kadar 10 kat arttı.

Günümüzde İsrail işgali altındaki Kudüs’te yaşayan Yahudi işgalciler genel nüfusun yüzde 63’üne ulaşırken 2016 yılı itibariyle Kudüs nüfusunun tamamı 870 bin kişiden oluşuyor.

Şehirdeki nüfusun 548 bininin Yahudi olduğu ve bunun toplam nüfusun yüzde 63’üne teşkil ettiğine dikkat çekilen raporda, geri kalan 322 binin Filistinli olduğu ve nüfusun yüzde 37’sini oluşturduğu vurgulandı.

İşgal rejimi Kudüs’teki demografik yapıyı değiştirmek için çeşitli yollara başvuruyor. Filistinlileri çeşitli bahanelerle şehirden sürgün ediyor, zorla göç ettirmek için baskı yapıyor, topraklarına el koyuyor, evlerini yıkıyor ve yeni ev yapmalarına izin vermiyor. Buna mukabil Yahudi yerleşimcileri şehirde kalmaya özendiriyor, onlara her türlü kolaylığı sağlıyor ve inşaat taleplerine hemen cevap veriyor.

Kudüs’te nüfus değişimi, 1918’de Müslüman nüfus 30 bin Yahudi nüfus ise 10 bin.

1931’de Müslüman nüfus 31 bin Yahudi nüfus 51 bin, 1948’de Müslüman nüfus 20 bin Yahudi nüfus 184 bin, 2015’de Müslüman nüfus 155 bin Yahudi nüfus 184 bin.

Kudüs nüfusunun dini dağılımına 2015 yılı itibariyle baktığımızda yüzde 64 Yahudi, yüzde 32 Müslüman ve yüzde 2 Hıristiyandır.

Kudüs’te ibadethanelerin dağılımı ise bin 204 Sinagog, 158 Kilise ve 73 Cami mevcuttur.

Kudüs’ün son 60 yıl içerisinde uğradığı siyasi, sosyal, maddi ve manevi saldırılar sonucunda her geçen gün Filistin halkının kutsal şehirden uzaklaştırıldığı ve şehrin Müslümanlar’dan arındırılıp boşaltılmaya çalışıldığına şahit oluyoruz.

Kudüs’ü yalnızlaştırmak, Mescid-i Aksa’yı sahipsiz, kimsesiz bırakma politikalarına karşı siyasi, hukuki bir çalışma yapan uluslararası mücadeleye acil ihtiyacımız var.

Yorum Analiz Haberleri

Mahmus Abbas'ın ihanetiyle direniş güçlenecektir!
Gerçek bir lider, ‘övgü, yergi ve tehdit'lerle aslî hedefinden sapmaz!
CHP'nin ideolojik körlüğü Suriye meselesinde ayyuka çıktı!
“Suriyelilerin genelinde zalim bir diktatörü devirmenin onuru var”
Suriye'de yaşananları insani pencereden değerlendirebilmek...