Kudüs Günü Diyarbakır’da Kutlandı

Kudüs Platformu, Diyarbakır Ulu Cami önünde "Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle kitlesel basın açıklaması düzenledi.

Kudüs Platformu, Diyarbakır Ulu Cami önünde "Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle kitlesel basın açıklaması düzenledi. HAMAS Dışişleri Sorumlusu Dr Nevvaf Haıl Et-Tekruri'nin de katıldığı eylemde, Selahaddin-i bir şuur ve bilinçle Kudüs'e sahip çıkılması gerektiği vurgulandı.

Aralarında Mustazaf Der'in de bulunduğu Kudüs Platformu, Cuma namazından sonra İslam âleminin 5. Haremi Şerifi sayılan Diyarbakır Ulu Camii önünde 'Dünya Kudüs Günü' nedeniyle kitlesel bir basın açıklaması düzenledi. Etkinliğe HAMAS Dışişleri Sorumlusu Dr Nevvaf Haıl Et-Tekruri de katılarak, bir konuşma yaptı.

Büyük bir katılımla gerçekleşen etkinlikte sık sık tekbirler getirildi, İsrail'e lanet yağdı. Türkçe ve Kürtçe Kudüs'e özgürlük sloganlarının atıldığı etkinlikte "Gidin İsrail'e Söyleyin biz Muhammed'in Ordusuyuz, Geri Döndük, Kudüs Yolunda İlerliyoruz" yazılı afiş açıldı.

Kudüs, Tüm Dinlerce Kutsal Sayılan Bir Şehirdir

Basın açıklamasını Kudüs Platformu adına Mavi Marmara Gazisi Fikri Karavil okudu. Kudüs'ün, ilahi vahye dayalı bütün dinlerce kutsal sayılan bir şehir olduğunu söyleyen Karavil, Bu mekâna kutsiyet atfedilmesinin sebeplerinin başında Yüce Mevla'mızın biz insanları karanlıklardan aydınlıklara çıkarmak üzere gönderdiği kutlu Peygamberlerinin birçoğunun bu şehirde yaşamış olmalarından kaynaklandığını söyledi. Karavil, "Bununla birlikte Müslümanların ilk kıblesi ve kutsal Mescitlerin üçüncüsü olan Mescid-i Aksa'yı bağrında barındırması ve Resul-i Ekrem (s.a.v)'in İsra ve Miraç mucizelerine tanık olması da bu mübarek beldenin mukaddesatının sebeplerindendir" diye konuştu.

Mukaddes Beldemizin Hürmeti Çiğnenmektedir

Genelde bütün ilahi dinlerce özelde de biz Müslümanlarca kutsiyetinde şüphe bulunmayan ve Beyt-i Makdisi bağrında bulunduran Kudüs'ümüz yıllardır Siyonist katillerce işgal altında tutulduğunu ifade eden Karavil şöyle konuştu; "Rabbimizin ayetleriyle övdüğü mübarek belde şu an Siyonistlerin zulüm mekânı haline gelmiştir. Barış ve adaletin müjdesi, güzel ruhların beldesi, bütün dinlerin sinesi olan Kudüs'ümüzün sokakları caddeleri şimdi kan ve gözyaşı ile yıkanmaktadır. Mukaddes beldemiz tahribata uğratılmakta ve hürmeti çiğnenmektedir. Peygamberin miraç mekânı, mukaddes belde Kudüs, şimdilerde çağın firavunlarının cirit attığı mekân haline gelmiştir. İsa'nın, Musa'nın, Yahya ve Zekeriya'nın diyarı sevgili Kudüs'ümüz şimdi Siyonistlerin işgaline uğramış, asıl sahipleriyle arasına utanç duvarları çekilmiştir."

Mescidin Büyük Bir Bölümü İbadete Kapatıldı

"Siyonistlerin elinde Kudüs esir, Mescidi Aksa rehindir" diyen Karavil, Siyonistlerin Süleyman mabedini ortaya çıkarma bahanesiyle, Mescidi Aksa'nın altını oyarak yıkmaya çalıştıklarını söyledi. Mescidin büyük bir bölümünün ibadete kapatıldığını belirten Karavil, 50 yaşın altındaki Müslümanların Mescid-i Aksa'ya girişlerine izin verilmediğine dikkat çekti. Karavil, "Dışarıdan giden Müslümanlar bile Siyonistlerden izin almadan Mescidi Aksa'yı ziyaret edememektedir. Siyonistler Mescidi Aksa'nın kutsiyetine halel getirmekte, ibadet eden Müslümanlara saldırmakta, onları katletmektedir" dedi.

Mescidi Aksa'yı İşgalden Kurtarmak İçin…

Karavil sözlerini şöyle sürdürdü; "Hal böyle iken inşa edildiği günden beri tevhit ehlinin kutsal mekânlarından biri olan Mescid-i Aksa'yı ve onu barındıran mübarek belde Kudüs'ü yeniden özgürleştirmek de elbette sadece Filistinlilerin veya sadece Arapların görevi değildir. Kudüs'ü ve Mescidi Aksa'yı işgalden kurtarmak için çaba göstermek her Müslüman'ın İslami sorumluluğudur. Kudüs işgal altında durdukça, Mescidi Aksa ve Müslümanlar Siyonistlerin zulmüne maruz kaldıkça, bizler vebal altındayız. Tarihi süreçte bu toprakların sadece İslam'ın adaleti ile sükûnet bulduğunu ve huzura kavuştuğunu da göz önüne alarak; akıtılan kanların, kirletilen ırzların ve katledilen masum yavruların kurtuluşu için dünya Müslümanlarının harekete geçmesi elzemdir. Rabbimizce kutsiyet atfedilen mübarek toprakların ve Mescid-i Aksa'nın esaret zincirlerinden kurtulup özgürlüğe kavuşması ve gerçek sahiplerine iadesi için çalışmak, sıradan bir fertten, en büyük topluluklara kadar her kesin ve her kesimin hassasiyet göstermesi gereken bir konudur. Şunu unutmayalım, Kudüs'ün özgürlüğü için mücadele eden Filistinli Müslümanlar, aynı zamanda dünya Müslümanlarını temsilen orada mücadele ediyorlar. Bizim adımıza orada savaşıyorlar. Bu nedenle orada mücadele veren Müslümanlara maddi ve manevi destek olmak bizler için bir borçtur."

Kudüs'e Selahaddin-i Bir Şuur ve Bilinçle Sahip Çıkmalıyız

Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın yeni Selahattinler beklediğini söyleyen Karavil, "Kur'an ve sünnete sahip çıkarsak, mücadelemizi İslami temellere oturtursak işte o zaman içimizden Selahattinler çıkacak. İşte o zaman hem biz azad olacağız, hem de Kudüs'ü özgürlüğüne kavuşturacağız" dedi. Kudüs ve Mescidi Aksa'nın özgürlüğünün Müslümanlar için önemli olduğuna dikkat çeken Karavil şöyle konuştu; "Bu gün Dünya Kudüs günüdür. Bu gün Ümmetin Mescidi Aksa'ya sahip çıkma günüdür. Bizler şuna inanıyoruz ki, Kudüs özgür olursa, ümmet özgür olacak. Kudüs esaretten kurtulursa ümmetin özgürlük kapısı açılacak. Kudüs'ün özgürlüğü demek Siyonist İsrail'in sonu demektir. Siyonist terör devletinin yıkılması demek, emperyalist batının, sömürü çarklarının kırılması, kurduğu sömür düzeninin yıkılması demektir. İslam coğrafyasındaki işgalin, sömürünün bitmesi, Haçlı ruhu ebediyen kaybetmesi demektir. Kudüs'ün özgürlüğü demek Filistinlilerin, Türklerin, Kürtlerin, Arapların özgürlüğü demektir. Ümmetin özgürlüğü, birliği beraberliği demektir. Bu nedenle Dünya Kudüs gününe Selahaddin-i bir şuur ve bilinçle sahip çıkmalıyız."

Tüm İslam Coğrafyasının Kurtuluşu İçin Dua Edelim

Kudüs'ün özgürlüğünün sağlanması yolunda kişisel ve topluluk bazında atılacak en önemli adımın İsrail ve destekçisi ülkelerin ürünlerinin boykot edilmesi olacağını ifade eden Karavil, bununla birlikte Kudüs meselesinin seminer, panel vb. etkinlikler ile gündemde tutulması gerektiğini söyledi. Karavil, "Fiili olarak yapılması gerekenler layıkıyla yerine getirildikten sonra da Rabbimizin "duanız olmasa ne ehemmiyetiniz var" buyruğunca özellikle duaların kabul edildiği muayyen vakitlerde dua orduları ile harekete geçilebilir. Bu gece Kadir Gecesidir. Duaların kabul edildiği gecedir. Bu geceyi ihya ederken Kudüs başta olmak üzere işgal altındaki tüm İslam coğrafyasının kurtuluşu için dua edelim. Yerlerinden yurtlarından edilmiş, aç bırakılarak ölüme terk edilmiş mazlum ve mustazaflar için dua edelim" diyerek konuşmasını bitirdi.

Tekruri: "Yakın Bir Zamanda inşallah Kudüs'te Bu Şekilde Bir Araya Geleceğiz"

Basın açıklamasının ardında kısa bir konuşma yapan HAMAS Dışişleri Sorumlusu Dr Nevvaf Haıl Et-Tekruri, "İnşallah Kudüs'te de bu şekilde bir araya geleceğiz" dedi. Tekruri konuşmasına şöyle devam etti: "Dünya Kudüs Gününü Selahaddin'in torunları ile kutlamanın ayrı bir tadı vardır. Ey Diyarbakırlılar Kudüs, Siyonist İsrail güçleri tarafından ezilmektedir sizler Selahaddin-i Eyyubi'nin torunları olarak hemen harekete geçmelisiniz. Kudüs Siyonistlerin işgali altında olduğu müddetçe Ümmet'te esirdir. Yılda sadece bir gün Kudüs'ü hatırlamak yetmemelidir, bu gün 'anneler günü' gibi olmasın. Bizler annelerimizi her gün ve çok seviyoruz, Kudüs'te ümmetin annesidir, bundan dolayı çocuklarımızı Kudüs sevgisi üzerine yetiştirmemiz gerekir, şunu unutmamamız gerekir ki senede bir gün harekete geçmek, ne Kudüs' ü ne de ümmeti özgürleştiremez."

Kudüs'ün özgürlüğe kavuşturulması sadece Filistin'in görevi olmadığına dikkat çeken Tekruri, Filistin'in sadece bu kutsal görevi Ümmet'te hatırlattığını söyledi. Tekruri, "Bizim düşmanımız korkak ve cesaretsizdir. Halkın samimiyeti karşısında kimse direnemez ve duramaz bizler samimi olursak ve Kudüs olayını İslami bir vecibe olarak görürsek inşallah kimse önümüzde duramaz, buna en güzel örnek Ortadoğu da meydan gelen halk hareketlerinin sonuçlarıdır" diye konuştu.

"Siyonist ve işgalci İsrail gücünü Ümmet'in dağınıklığından alıyor" diyen Tekruri, dünya Müslümanlarının Kadir Gecesini tebrik ederek sözlerini şöyle bitirdi: "Bu mübarek ayda, bu mübarek günde bu mübarek gecede kendimiz için Ümmet için Mescid-i Aksa için dua edelim, yakın bir zamanda inşallah Mescid-Aksa'da birlikte görüşürüz." (M. Salih Keskin, Osman İçli - İLKHA)  

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Gazze nöbeti devam ediyor
Çocuklar "Hayat Namazla Güzeldir" sloganlarıyla yürüdü
Aksa Tufanı ve kazanımları
Özgür-Der Üniversite Gençliği programlarına başladı!
Diyarbakır Özgür-Der Gençlik Çalışmaları başladı