Geçen hafta yine sormuştuk, “Bazı generallerin yakın akrabalarının çürük raporu alması ile ilgili olarak, Genelkurmay basını bilgilendirme toplantısında, acaba bir soru sorulur mu? Bu soruya MetinGürak komutan ne cevap verir?” diye..
O toplantıda Gürak Paşa’ya gerçekten o soru soruldu.. Gürak komutanın cevabı da, bizim tahmin ettiğimiz gibi oldu: “Amacı belli olan gazetenin...”
Üzerinden tam bir hafta geçti..
Ülkede neler yaşandı neler..
Şener Eruygur’un GATA’da sahte raporla yattığı, eşinin konuşmaları ile ortaya çıktı.. Susurluk mahkumu İbrahim Şahin’in, Genelkurmay’da MetinGürak komutanla irtibatlı olduğu iddiası ortaya atıldı..
Genelkurmay, GATA’daki sahte raporların üzerine gideceğine, hastaneye cep telefonu ile girişin yasaklanmasına karar verdi..
Son olarak da, asker etrafındaki iddialar hakkında, bugünkü basını bilgilendirme toplantısı beklenmeden, dün yazılı bir açıklama ile Genelkurmay’ın görüşü açıklandı!
Bugün yeni bir basını bilgilendirme toplantısı daha yapılacak.
Yapılacak dediysek, son gelişmeler dışında bunu söylüyoruz tabii ki. Benim tahminim yapılmayacak,
Yapılamayacak!
Bir gazeteyi toptan ve peşinen suçlayan malum komutan, bu hafta basını bilgilendiremeyecek!
Çünkü yanlışlar, bir değil, iki değil, üç değil..
Bazı general yakınlarının çürük raporu alması ile sınırlı değil artık tartışmalar..
Bir gazetenin manşetinden verilen habere göre, Ergenekon’dan tutuklu emekli emniyet mensubu, Vakit’ten “Amacı malum gazete” diye söz eden komutan ile, bazı illegal eylemler için irtibatlı!.
Şimdi Genelkurmay, bu irtibat iddiasının doğru olmadığını belirtiyor..
Dün yapılan açıklamanın hemen ilk cümlesi, “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yargı ve yargı sürecine, diğer bir deyişle Türk Adaletine karşı duyduğu güveni ve saygısı her zaman tamdır. Bu konularda büyük bir dikkat ve hassasiyetle hareket eden Türk Silahlı Kuvvetleri’nin, diğer kişi ve kurumlardan da aynı şekilde hareket edilmesini beklemesi de doğaldır.”
Bu cümleyi kaleme alan komutanlarımız, bu ifadelerine kendileri de gerçekten, acaba inanıyor mu?
Gerçekten yargıya, yargı sürecine saygıları tam mı?
Eğer saygı konusunda ısrarcı iseler, bir cevap vermeliler: “Bırakın mahkum olmayı, aleyhinde bir yargı süreci bile başlatılmamış olan Vakit hakkında, Metin Gürak komutan ‘Amacı malum gazete’ nitelemesini nasıl yapıyordu? Buna nasıl izin veriliyordu?”
Bir paşanın, bir gazete hakkında “Amacı malum gazete” diye suçlamada bulunmaya ne hakkı var?
Dünkü basın açıklamasında yok.. Bugünkü basını bilgendirme toplantısı da muhtemelen yapılmayacağından, sorulamayacaktır; “Genelkurmay, yargıya saygılı olduğu halde, yargının tutukladığı emekli komutanları sahte raporla tahliye ettiren doktorlar hakkında işlem yapmayı niçin geciktiriyor?”
Öyle ya.. Yargıya saygılı olunsa, yargının tutukladığı kişinin beyin kanaması geçirdiği, bilincinin yerinde olmadığı ileri sürülürken, bizzat eşi ile muhabbet yapan bir asker doktorun “Bir tane tahlil yok.Bir tane film yok” itirafı niçin soruşturulmuyor?
Bırakın soruşturmayı, çare; “GATA’ya cep telefonu ile girmek yasaklanmıştır” kararında bulunuyor!
Yargıya saygılı bir kurum, yargının verebileceği bir kararı, kendisi nasıl alır? Bir hastaneye cep telefonu ile girmenin yasaklanması kararının; hastanenin idari işleyişi ile ilgili birim tarafından değil de, “İstihbarata karşı koyma” birimi tarafından alınması, nasıl normal karşılanabilir?
İlgili birim açıkca itiraf etmiş olmuyor mu, “Bizim gizli bilgilerimiz, dışarıya sızıyor.Onun için cep telefonu yasaktır!”
Gizli bilgi denilen de, Eruygur’un, sapasağlam olmasına rağmen, bilinci yerinde değilmiş gibi muameleye tabi tutulması!
Buyursun Genelkurmay bunları bir izah etsin..
Biz de Gürak komutan gibi, yargı karar vermeden, kimseyi peşinen suçlamayalım.. Ama buyursun yetkili makamdakiler, tartışılan konulara, açıklık getirsinler!
Eruygur’un bilinci yerinde midir, değil midir? Cep telefonu yasağı, hizmet gereği midir, gerçekler gizlensin diye mi? Gürak komutanın, “Amacı malum gazete” suçlamasında bulunmaya yetkisi var mıdır, yok mudur?
VAKİT