Pakistan Milli Kriket Takımı’nın eski kaptanı 69 yaşındaki İmran Han, ülkede güvensizlik oylaması ile görevinden düşürülen ilk başbakan olarak tarihe geçti.
Mecliste yapılan oylamada hükümet 174 hayır oyu aldı ve çoğunluk sınırı olan 172 oyun altında kalarak düştü.
Medyada yer alan haberlerde, muhalefetteki Pakistan Müslüman Ligi-Navaz'ın (PML-N) lideri Şahbaz Şerif'in ülkenin yeni başbakanı olacağı iddia edildi.
İmran Han'a karşı 3 Nisan'da güvensizlik oylaması gerçekleştirilecekti ancak Meclis Başkan Yardımcısı Kasım Suri, güvensizlik oylamasının Anayasa'ya aykırı olduğunu belirterek bunu reddetti.
Muhalefet partileri, güvensizlik oylamasının reddedilmesine itiraz ederek konuyu Anayasa Mahkemesi'ne taşıdı. Mahkeme, 7 Nisan'da aldığı kararla İmran Han'a karşı güvensizlik oylamasının önünü açtı.
1952'de doğdu
Lahor’da 1952’de Peştun bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Han, ilk ve orta öğrenimini burada tamamladıktan sonra yüksek öğrenim için İngiltere’deki Oxford Üniversitesine kaydoldu.
Burada felsefe, siyaset ve ekonomi okuyan Han, bir yandan da kriket oynamayı sürdürdü.
Kriket kaptanı
Pakistan Milli Kriket Takımı’nda ilk defa 1971’de forma giyen Han, 1976’da üniversiteden mezun olana kadar takımda kalıcı yer edinmedi.
Üniversiteden sonra kriket sporuna devam eden Han, 1982’de Milli Kriket Takımı kaptanı oldu ve 1992’de Pakistan, onun kaptanlığında ilk defa Kriket Dünya Kupası’nı kazandı.
Aynı yıl kriketi bıraktığını açıklayan Han, hayırseverlik faaliyetleriyle adından söz ettirmeyi sürdürdü. Bu kapsamda topladığı yardımlarla ülkenin çeşitli şehirlerinde hastaneler açmaya başladı.
Partisini 1996'da kurdu
Ülkedeki hükümetleri yanlış yönetim ve yolsuzlukla suçlayan Han, 1996’da kurduğu Pakistan Adalet Hareketi Partisi (PTI) ile siyasete atıldı ve 2002’de milletvekili oldu.
1995 yılında ünlü Goldsmith ailesinin üyelerinden Jemima Goldsmith ile evlenen Han, bu evliliğini 2004'te sonlandırdı. Fakat Goldsmith'in serveti ve Yahudi olması, İmran Han'ın siyasi hayatının ilk yıllarında faaliyetlerinin Yahudilerce desteklendiğine dair suçlamalarla karşı karşıya kalmasına yol açtı.
PTI, 2013 genel seçimlerine kadar ulusal düzeyde önemli bir başarı gösteremedi.
Bununla birlikte PTI, özellikle yoksullara yönelik yardım kampanyaları ve sağlık hizmetleri ile dikkati çekti ve bu durum hem partinin hem de İmran Han'ın ülke gündeminde yer edinmesini sağladı.
Gençler arasında önemli destek bulan Han, ülkedeki yolsuzluğu, ekonomik eşitsizliği eleştirmeyi sürdürdü ve Pakistan’ın ABD’nin yanında Afganistan’daki savaşta yer almasını açıkça eleştirdi.
2013'te gelen başarı
PTI, 2013 genel seçimlerinde en büyük 3. parti olarak meclise girdi. 2014’te Başbakan Navaz Şerif’i seçime hile karıştırdığı gerekçesiyle suçlayan Han, başkentte aylar süren protesto gösterisi düzenledi.
2018 genel seçimlerinden ise en büyük parti olarak çıktı. Bununla birlikte yeterli çoğunluğu sağlayamayan Han, koalisyon hükümeti kurdu.
Sosyal projeler
Başbakan olduktan sonra Han, ülkenin çeşitli eyaletlerinde vatandaşlar için genel sağlık sigortası uygulaması başlattı.
Han’ın döneminde ülkenin fakir kesimi için ücretsiz kalınabilen tesisler inşa edildi ve yoksullukla mücadele projeleri artırıldı.
Han ayrıca küresel ısınmaya karşı ülke genelinde ağaçlandırma projeleri başlattı.
Orduyla ilişkiler
Muhalefet, İmran Han'ın 2013 seçimlerinde büyük bir çıkış yapması üzerine, ülkede tarihsel olarak en büyük güç merkezi olarak bilinen orduyla ilişkilerine dair iddialar ortaya atmaya başladı.
Ordunun Han'ın arkasında olduğunu savunan muhalefet kesimleri, PTI'nın 2018 seçimlerinden en büyük parti olarak çıkmasıyla bu iddialarını sürdürdü.
Son dönemde, Han'ın orduyla ilişkilerinde en önemli olay, geçen yıl PTI liderinin ordunun en kudretli birimi olarak bilinen Servisler Arası İstihbarat (ISI) Başkanıyla ilgili inisiyatifi oldu.
Han, Korgeneral Faiz Hamid'in bu görevde kalmasını isterken Pakistan ordusu Hamid'i başka bir göreve atayıp yerine Korgeneral Nadim Ahmed Anjum'u getirmekte ısrar etti.
Ordu ile Han arasındaki anlaşmazlık, PTI liderinin geri adım atmasıyla sonuçlandı.
Bu krizin ardından Pakistan'da İmran Han ile ordu arasında ilişkilerin bozulduğu görüşü yayıldı.
Diğer taraftan ülkede 2022 başından bu yana artan enflasyon da muhaliflerin Han'a yönelik eleştirilerinin taban bulmasına sebep oldu.
Han ise muhalefetin güvensizlik oylaması hamlesinin arkasında kendisiyle anlaşmazlık yaşayan ABD'nin olduğunu savunmaya devam etti ve gelişmeleri bir dış komplo olarak niteledi.
Muhalefet bloğu ise iddiaları reddederek Han'ın ekonomideki kötü gidişata işaret etmeye devam etti.
ABD, Rusya ve Çin ile ilişkiler
Han, ülkesinin Çin’le stratejik iş birliğini güçlendirdi. ABD ve Batı’nın Pakistan’ı yalnızlaştırma siyaseti karşısında Çin, İmran Han için gerek Hindistan’a gerek ekonomik zorluklara karşı bir güvence oldu.
Han’ın Rusya’nın Ukrayna’ya saldırılarını başlattığı gün başkent Moskova’da Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir araya gelmesi, Batı ülkelerinde rahatsızlık uyandırdı. Han, bu durumu, ülkesinin “gaz tedarikine, buğdaya ve siber güvenlikle ilgili teknolojiye ihtiyaçları olduğu” sözleriyle savundu ve ziyareti yaparken istişare ettiği orduyla hemfikir olduklarını belirtti.
Ancak Pakistan Kara Kuvvetleri Komutanı Kamar Cavid Bacva’nın “Rusya’nın Ukrayna'da başlattığı savaşın derhal durdurulması gerektiğini ve bunun büyük bir trajedi olduğunu belirtmesi” ve diğer ülkelerle ikili ilişkileri riske atmadan ABD’yle iyi ilişkiler istediklerini belirtmesi, Han ile ordu arasında dış politika hamlelerine dair görüş ayrılığına yoruldu.
Türkiye'ye özel önem
Han’ın dış politikada özel önem verdiği diğer partnerlerinin başında ise Suudi Arabistan, Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri geldi.
Temmuz 2018'de göreve gelmesinden 6 ay sonra Türkiye'ye resmi ziyaret gerçekleştiren Han'ın Türkiye ile ikili ilişkilerin neticesi olarak Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) okullarının Türkiye Maarif Vakfına devri gerçekleştirildi.
Türkiye ve Pakistan ayrıca, savunma sanayisi alanında önemli anlaşmalar imzaladı.
Ülkede ilk defa oluşturulan Ulusal güvenlik belgesinde, Türkiye için "Pakistan, özellikle Türkiye ve genel olarak Batı Asya'nın kardeş ülkeleriyle ikili ekonomik bağları ve savunma iş birliğini daha da geliştirmeye kararlıdır." ifadeleri yer aldı.