Kremlin bataklığa saplandı

Putin’in ‘iki haftada Kiev’ planı altı ayda çöktü.

Kırım işgalindeki sessizliğe güvenen Putin, tanklarını Ukrayna’ya sürdü. Ancak kağıt üstündeki plan cephede işlemedi. Zelenskiy 6 bin kilometrekarelik toprağın kurtarıldığını açıkladı. Rusya’da da rahatsızlıklar arttı. Başkentte belediye meclis üyelerinin, savaşın Rusya’ya zarar verdiğine ilişkin tepkilerini dile getirdiği ileri sürüldü. 6 bin sivil kaybın sorumluluğu Kremlin’in omuzlarına binerken Kırım’ın kurtuluşu bile konuşulmaya başlandı.

RUSYA ENERJİ SİLAHINI KAYBETTİ, BATI ALTERNATİF SEÇENEKLERE YÖNELİYOR

Bir imparatorluğu ‘ihya etme’ hayallerinin sonunda Ukrayna ordusu güçlendi. Finlandiya ve İsveç, Rus tehdidine karşı tarafsızlığını bozup NATO’ya üyelik sürecini başlattı. İttifakın doğu kanadı güçlendi. Savaşın bir dönüm noktası olduğunu belirten Almanya Savunma Bakanı Lambrecht ise “Güçlü orduya ihtiyacımız var” dedi. Moskova elindeki enerji silahını da kaybetti. AB başkentleri alternatif çözüm modellerini devreye aldı.

SAVAŞ PUTİN'İN ELİNDE PATLADI

Rus liderin Sovyet imparatorluğunu yeniden kurma planı ters tepti. Rus ordusu Kiev’den sonra son olarak Harkov’dan da utanç verici şekilde çekilmeye başladı. Rusya ayrıca Avrupa’ya karşı stratejik enerji kozunu kaybediyor. Finlandiya ve İsveç’in de katılımıyla NATO sınırı iki kat daha büyüyecek. Almanya ise savaştan sonra tekrar askeri güç olma hedefini resmen ilan etti.

Ukrayna ordusunun son günlerde ülkenin kuzeydoğusunda Rus işgalcilere yönelik karşı taarruzda binlerce kilometrekarelik alanı yeniden ele geçirmesiyle savaşın Kremlin üzerindeki sarsıntıları iyice sorgulanır hale geldi. New York Times’ın haberine göre 40’tan fazla yerel yönetici iki cümlelik br dilekçeye imza atarak, “Vladimir Putin’in Rusya Federasyonu cumhurbaşkanlığı görevinden istifasını talep ediyoruz!” ifadelerini kullandı.Bu dilekçe Rusya’nın devlet kontrolündeki medyasında tamamen görmezden gelindi. Ancak, Kremlin’in muhalefet üzerindeki olağanüstü baskısına rağmen, Ukrayna’nın karşı saldırıdaki başarılarının, utin’in muhaliflerini yeni cesaretlendirdiğini göstermesi açısından çarpıcıydı. Vladimir Putin’in Ukrayna’nın işgali emrini vermesinden bu yana altı ayı aşkın süre geçti. Bunu takip eden günlerde Rus siyasetçiler, yorumcular ve uzmanlar televizyonlarda yaptıkları açıklamalarda, Kremlin’in “özel bir askeri operasyon” olarak nitelendirdiği harekâtın birkaç gün içinde biteceği tahmininde bulunuyorlardı. Onlara göre Ukrayna halkı Rus askerlerini kendilerini özgürleştirdikleri için sevinçle karşılayacak, Ukrayna hükümeti domino taşları gibi düşecekti. Aksine, işgalin başlamasından altı ay sonra Rus ordusu toprak kaybetmeye başladı. BBC’ye göre önceki gün Rusya’da yayımlanan bir program ender görülen bir itirafla başladı. Sunucu Dimitri Kiselev, kederli bir ifadeyle, “Ukrayna’daki özel operasyon cephesinde bu şimdiye kadarki en sert hafta oldu” açıklamasında bulundu. “Özellikle Harkov cephesinde düşman güçlerinin bizim birliklerimizi sayıca geride bırakmasıyla, Rus askerleri önceden özgürleştirdikleri kasabaları terk etmek durumunda kaldı” dedi. Bulvar gazetesi Moskovsky Komsomolets’de bir uzman ise farklı görüşler dile getirdi: “Açıkça görülüyor ki düşmanımızı hafife aldık. Rus birlikleri tepki vermekte çok gecikti ve çöküş yaşandı. Bunun sonucunda yenilgiye uğradık. Kuşatma altında kalmamaları ve kaybımızı asgariye düşürmek için de askerlerimizi geri çekmek zorunda kaldık.” Bu “yenilgi” Rusya yanlısı sosyal medya kanallarında ve “vatansever” Rus blog yazarları nezdinde öfkeye yol açtı. Rus ordusunu hata yapmakla suçladılar. Çeçenistan lideri Ramzan Kadirov da eleştirilerde bulundu: “Eğer bugün ya da yarın stratejide bir değişikliğe gidilmezse, savunma bakanlığıyla ve ülkeyi yönetenlerle görüşecek ve sahada gerçekte neler yaşandığını kendilerine anlatacağım.” Şimdi kilit soru şu: Bunun Vladimir Putin açısından ne gibi siyasi sonuçları olabilir? Son altı ay Rusya Devlet Başkanı Putin’in Ukrayna’yı işgal etme kararının büyük bir hesap hatası olduğunu gösteriyor. Zira hızlı bir zafer kazanamadı, Rusya’yı uzun ve kanlı bir saldırının tuzağına çekti ve utanç verici bir dizi yenilgiye uğradı. Geçmişte savaşlara girip de kazanamayan Rus liderlerin sonları hiç iyi olmadı. Rusya’nın Japonya karşısında yenilgiye uğraması 1905’te ilk Rus Devrimi’ne yol açmıştı. Birinci Dünya Savaşı’ndaki askeri yenilgiler, 1917 Devrimi’nin kıvılcımlarını atmış ve Çar’ın sonunu getirmişti. Üstelik kayıplar sadece cepheyle de sınırlı değil. Rusya altı aydan fazla zamandır dünyadan neredeyse tamamen izole edildi.

Kırım işgalinden ders alan Batı ülkeleri bu kez kendilerini bile etkileyecek en ağır ekonomik yaptırımları vakit kaybetmeden uyguladı. Avrupa Rusya’ya enerji bağımlılığını bitirmek tarihte en büyük çabaya girişti. Finlandiya ve İsveç’in tarafsızlık pozisyonundan çıkıp NATO’ya aday olmasıyla Rusya’nın Atlantik ittifakına karşı korumak zorunda olduğu cephe iki katına çıktı.

UKRAYNA '6 BİN KİLOMETREKARE ALANI' ELE GEÇİRDİ

Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy, Rusya’ya karşı savaşan ülke ordusunun 6 bin kilometrekareden fazla alanı ele geçirdiğini söyledi. Zelenskiy, video konuşmasında, “Eylül ayının başından beri askerlerimiz doğu ve güneyde 6 bin kilometrekarelik Ukrayna topraklarını kurtardı ve ilerlemeye devam ediyoruz” dedi. Ukrayna askeri istihbaratından bir sözcü, çok sayıda Rus esirini barındıracak yer bulma konusunda sıkıntı yaşadıklarını kaydetti. Kiev, geçtiğimiz pazar günü 3.000 kilometrekare alanın ele geçirildiğini; 24 saat içinde 20’den fazla yerleşim yerinin geri alındığını duyurdu. Rusya, savaş alanındaki gerilemeyi kabul etti. Rusya Savunma Bakanlığı, birliklerinin Rusya sınırındaki dar bir arazi parçası boyunca geri çekildiğini gösteren bir harita paylaştı. Bu arada Ukrayna cumhurbaşkanlığı danışmanı Oleksiy Arestovich, savaş esirlerinin Moskova tarafından tutulan Ukraynalılarla değiş tokuş edileceğini söyledi. Askeri istihbarat sözcüsü Andrey Yusov, yakalanan birliklerin “önemli” sayıda Rus subayı içerdiğini kaydetti.

ALMANYA HEDEFİNİ İLAN ETTİ: AVRUPA'NIN ASKERİ GÜCÜ OLMAK

Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht, Almanya’nın Avrupa’nın lider askeri gücü olma hedefini açıkladı. Lambrecht, Alman Dış İlişkiler Konseyi’nde yaptığı konuşmada, hazırlıkları devam eden Almanya’nın ilk Ulusal Güvenlik Stratejisinin ana hatlarını anlatırken, dikkat çekici mesajlar verdi. Nazi döneminin yol açtığı şüphelerin aşılması gerektiğini savunan Lambrecht, bugün Almanya’nın güçlü bir demokrasi olduğunu, Alman Silahlı Kuvvetleri Bundeswehr’in de güvenliği sağlayan merkezi bir aktör olarak görülmesi gerektiğini söyledi. Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısını önemli bir dönüm noktası olarak nitelendiren Lambrecht, Almanya’nın güvenlik konularını yeniden değerlendirmek durumunda olduğunu, Alman ordusunun ülkeyi ve müttefikleri savunabilecek şekilde güçlendirileceğini, bu sürecin aynı zamanda siyasi kültürde, orduya ve askeri konulara bakışta bir değişim gerektirdiğini vurguladı. Lambrecht, “Her şeyden önemlisi bizim, Almanya’nın, değişmesi gerektiğidir… Şunu açıkça söylememe izin verin: Bu değişimi sağlamazsak gelecekte güvende yaşamamız mümkün olmayacak” ifadelerini kullandı. Almanya’nın yeni güvenlik stratejisinin bir diğer ayağını da nükleer caydırıcılık oluşturuyor. Alman Savunma Bakanı Lambrecht, yakın bir gelecekte ABD’nin nükleer caydırıcılığına bir alternatif bulunmadığını söylerken, “Biz Avrupalılar için bu caydırıcılık mutlaka muhafaza edilmeli” dedi.

Haber Haberleri

Mehmet Görmez’den Riyad’daki festival görüntülerine tepki: İslam'ın değerlerine saldırı
Bağdat'taki rehabilitasyon merkezinde 5 bine yakın uyuşturucu bağımlısı tedavi görüyor
Gazze'de 6 ay bombardıman altında yaşayan Salhiya: Bir ayağımız ahirette, bir ayağımız dünyadaydı
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Özgür Özel hakkındaki "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "iftira" soruşturmasında ''yetkisizlik'' kararı