Hani diyorlar ya; “Anayasa’nın tüm maddelerine biz de ‘Evet’ diyebiliriz. Sadece iki madde ile sorun var. Anayasa Mahkemesi’nin yapısı ve HSYK ile ilgili madde!”
Hani diyorlar ya; “Anayasa Mahkemesi’ni, HSYK’yı siyasallaştıracaklar. Değişiklikteki diğer maddelerin tamamı süs!” diye..
Şimdi ben bunlara, “Kraldan fazla kralcı yalakalar” dersem, yanlış mı söylemiş olurum?
Haksızlık mı etmiş olurum?
Hayır..
Buyurun izah edeyim.
“Yapısı değiştirilecek, hükümetin boyunduruğuna girecek” denilen Anayasa Mahkemesi’ne soralım konuyu..
Öyle ya..
“Hayır”cılar, Anayasa Mahkemesi’nin haklarını korumaya çalışıyorlar ya.. Haklarını korumaya çalıştıkları mahkemeye soralım bakalım, ne diyecek onlar?..
Üstelik, “hayır”cılar, Anayasa Mahkemesi’nin şu anki yapısından memnunlar ya.. Yapı değişmeden soralım Anayasa Mahkemesi’ne..
Hayır, dolaylı yorumlarla, mahkemeye görüş beyan ettirmeyeceğim.
Direkt bu değişiklik ile ilgili, Anayasa Mahkemesi’nin “Hukuk devletine aykırılık, Cumhuriyet’e aykırılık, kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırılık, anayasal sistemi kökünden bozacak değişiklik” iddialarına, bakalım mahkeme ne diyor?
Anayasa Mahkemesi, ne dediğini 7 Temmuz 2010’da açıkladı. 2010/49 Esas ve 2010/87 Karar sayılı kararı ile, bu iddiaların tamamını inceledi Anayasa Mahkemesi..
Davayı açanlar da, Kemal Kılıçdaroğlu ve büyük çoğunluğu CHP’li olmak üzere 111 milletvekili idi..
Dava dilekçesinde dediler ki: “Anayasa Mahkemesi’nin yapısı değiştiriliyor. Bu değişiklik, Anayasa’nın başlangıçtaki değiştirilemez ilkelere aykırıdır.”
Mahkeme ne dedi?
“Hayır, aykırı değildir” dedi..
Dava dilekçesinde dediler ki: “Anayasa Mahkemesi’nin, HSYK’nın yapısı değiştiriliyor. Bu değişiklik, hukuk devleti ilkesine, Cumhuriyet ilkesine aykırıdır.”
Mahkeme ne dedi?
“Hayır, değildir” dedi..
Dava dilekçesinde dediler ki: “Anayasa Mahkemesi’nin, HSYK’nın yapısı değiştiriliyor. Bu değişiklikle, kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırı düzenleme yapılmış oluyor!”
Mahkeme ne dedi?
“Hayır, kuvvetler ayrılığı ilkesine aykırılık söz konusu değildir” dedi.
Evet, Anayasa Mahkemesi, açılan iptal davasında, sadece küçük bir-iki hususu iptal ederek, diğer itirazları ise reddederek, bunları söyledi.
Anayasa Mahkemesi’nin yeni yapısının, HSYK’nın yeni yapısının, Anayasa’nın değiştirilemez hükümlerine aykırı olmadığını tesbit etti.
Ve iptal davasının, bu açılardan dolayı reddine karar verdi.
Şimdi, CHP’siyle, MHP’siyle kime laf düşer ki?
Kime, “Anayasa Mahkemesi’nin yapısı değişiyor.İktidara bağlı yargı oluşturulmak isteniyor” demek düşer ki?..
İşte sizin şu an çok beğendiğiniz Anayasa Mahkemesi, iktidara bağlı olmadığı bugünkü yapısı ile, “Hayır, değişiklikle yargı iktidara bağlı hale getirilmiyor” dedi.
Yargı böyle dedikten sonra, CHP’lilerin aynı iddiada ısrar etmelerinin ne mânâsı olabilir?..
Hele YARSAV’cıların..
CHP idi, MHP idi, haydi bunlar siyasi parti..
İş olsun diye de farklı siyasi söylem geliştirebilirler. Sonuçta halk bunların siyasi söyleminden memnun olursa oy verir, memnun olmazsa oy vermez.
Peki YARSAV’ın temsilcisi konumundaki, hâlâ yargıçlık ve savcılık yapan kişiler aynı iddiaları nasıl tekrarlayabilir?
Hani diyorlardı ya; “Anayasa Mahkemesi en üst yargı organıdır. Kararları tüm kurum ve kuruluşları bağlar” diye..
Bu ilkeye rağmen, Anayasa Mahkemesi’nin, “Mahkemenin yapısını değiştiren düzenleme hukuk devletine aykırı değildir. Anayasa’nın diğer maddelerine de aykırılık yoktur” dediği bir ortamda, YARSAV aksini nasıl iddia edebilir?
Siz Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının bağlayıcılığından muaf mısınız?
Bu işin uzmanı ve yetkilisi, o mahkeme..
O mahkeme bu kararı verdikten sonra, mesleği hakimlik olanlar, mesleği savcılık olanlar, “Değişiklik, Anayasa’ya aykırı” nasıl diyebilir ki?..
VAKİT